HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İsrail’in Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını kınadı. Açıklamada, “Filistin halkının sistematik bir devlet şiddetinin hedefi olmaya devam etmesi, hem insancıl hem de uluslararası hukuka aykırıdır” denildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İsrail’in devletinin Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını kınayan açıklama yaptı.
Dünya kamuoyunun ve uluslararası kurumların gerilimi azaltma ve sivillere yönelik şiddete son verme çağrılarına rağmen İsrail devletinin saldırılarını durdurmadığı kaydedilen açıklamada, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son bilançoya 35 Filistinlinin katledildiğini belirtti. Buldan ve Sancar, “Bu saldırıları bir kez daha kınıyor, Filistin halkına ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, “Filistin halkının on yıllardır yerinden etme politikalarına maruz kalması yetmezmiş gibi, sistematik bir devlet şiddetinin hedefi olmaya devam etmesi, hem insancıl hem de uluslararası hukuka aykırıdır” denildi.
“Sivillere yönelik saldırılar derhal durdurulmalı”
Gelişmelerin son derece kaygı verici olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Tarafların sivil yerleşim bölgelerini hedef alarak vurması, bölgedeki gerilimi bir savaşa dönüştürme çabası olduğuna işaret etmektedir. Bu sebeple inanç ve etnik kimlik ayırt etmeksizin, bölgede halklara yönelik her türlü saldırının karşısında olduğumuzu ifade ediyoruz. Taraflara, sivillere yönelik saldırıları derhal durdurma çağrısında bulunuyoruz” diye belirtildi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
Halklara yönelik devlet şiddeti meşru ve haklı değildir
“Ortadoğu’da halklar ve inançlar arasındaki tarihsel ve güncel sorunların çözüm yolu çatışma ve savaş değil diplomasi, diyalog ve müzakeredir. Ortadoğu’daki farklı etnik kimliğe ve inanca sahip olan bütün halkların eşit koşullarda birlikte yaşaması büyük bir zenginliktir. Bu gerçek İsrail ve Filistin toprakları için olduğu kadar, Suriye, Irak ve Türkiye için de geçerlidir. Halklara yönelik hiçbir devlet şiddetinin meşru ve haklı bir yanı yoktur.
Bölgede çatışmanın büyümesine engel olmak için, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kamuoyunu, kurum ve kuruluşları şiddet ve çatışma ortamının derhal son bulması için acil göreve çağırıyoruz.”