Kolombiya’da 28 Nisan’dan bu yana artan vergi ve yoksulluğa karşı sokağa dökülen halka ordu ve polis savaş açtı. 100’ün üzerinde Kolombiyalının öldüğü belirtiliyor. Yaralı sayısı ise 900’ü geçti.
Güney Amerika ülkesi Kolombiya’da 28 Nisan’da başlayan grev ve protestoların ardından hükümet ‘vergi reformu’nu geri çekti ancak ordu ve polis halka savaş açtı. Dün 17 kişinin öldüğü ülkede ordu, artan vergi ve yoksulluğa karşı sokağa çıkan halka ağır silahlarla ateş açtı. 100’ün üzerinde Kolombiyalının öldüğü belirtiliyor. Yaralı sayısı ise 900’ü geçti.
Kolombiyalılar, ordunun helikopterlerden taradığı sokaklarda yaşanan can pazarını sosyal medyadan yayınladıkları videolarla duyurmaya çalışıyor.
Kolambiya’da ne olmuştu ve ne oluyor?
Kolombiya’da hastanelerin özelleştirmesine ve yoksulluğa karşı sokağa çıkan halka polis tarafından ateş açılması üzerine halk, ordu ve polise karşı direnmeye başladı. 7 günden bu yana devam eden eylemlerde ölü sayısı 100’e yaralı sayısı ise 900’e yükseldi.
Sokakta insanlar yakınlarının cansız bedenlerini bulurken, evlerin ateşe verildiği iddia ediliyor.
Kolombiya’da hükümetin “vergi reformu” yasa tasarısını meclisten geri çektiğini açıklamasına rağmen 28 Nisan’da başlayan grev ve protestolar sürüyor.
Ulusal Grev Komitesini oluşturan sendikalar Ivan Duque hükümetine tüm neoliberal planlarından vazgeçme çağrısı yaparak protestoların süreceği mesajını verdi.
Vergilerin yüzde 73’ü halkın sırtında
Sağcı Ivan Duque hükümeti, pandemi nedeniyle derinleşen ekonomik sorunlara çözüm adı altında, “Sürdürülebilir Dayanışma Yasası” tasarısını Kongreye sundu. Duque, yasada temel olarak KDV’nin yükseltilmesi ve vergi tabanının genişletilmesi planlıyordu. Hükümetin bu yasa üzerinden 6 milyar dolardan daha fazla bir miktarı topla planları vardı. Protestoların arttığı dönemde istifa eden Hazine Bakanı Alberto Carrasquilla, hedefledikleri 6 milyar dolardan fazla tutarın yüzde 73’ünü bireylerden, yalnızca kalan yüzde 27’i ise şirketlerden alınacağını açıklamıştı.
Mart ayında başlayan grev hazırlığı
Salgın döneminde artan yoksulluk ve işsizlik, 50 milyonu aşkın nüfusun yüzde 48’inin pandemi döneminde kayıt dışı çalışmasına neden oldu. 75 bine yakın insanın ölmesi, düşük aşılama ve FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) ile imzalanan Barış Anlaşması’na sadık kalınmamasına karşı halk mart ayından beri ulusal grev hazırlıkları yapıyordu.
Ulusal grev tartışmaların önünü kesmek adına getirilen protesto yasağını dinlemeyen Kolombiya halkı, 28 Nisan’dan bu yana devletin vergi kararları protesto ediyor.
Ölü ve yaralılar artıyor, ‘devlet canlı yakıyor’ iddiası
Kolombiya’da 28 Nisan’da başlayan 1 Mayıs’ta kitleselleşen protestolara yönelik polis ve asker saldırıları ve çıkan çatışmalarda şu ana kadar 100 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor. En az 900 kişinin de yaralandığı açıklandı. 431 kişi ise polis tarafından gözaltına alındı. 87 kişinin ise kayıp olduğu belirtiliyor.
Talepler neler?
– Demokratik hak ve özgürlüklerin garanti altına alınması: Eylem ve protesto hakkı için anayasal garanti
– Kentlerin militarizasyonuna son verilmesi
– Katliamların durdurulması, sorumlularının cezalandırılması
– ESMAD polis gücünün dağılması
– Ulusal Grev Komitesiyle şu konular üzerine diyalog kurulması:
– Sağlık yasa tasarısının geri çekilmesi ve kitlesel aşılama.
– En az bir asgari ücret düzeyinde herkese aylık temel gelir.
– Ulusal tarımın, sanayinin, zanaatkarların ve çiftçilerin savunulması. KOBİ’lere sübvansiyon, hakları korunan istihdam ve gıda egemenliği ile güvenliğini savunan bir politika.
– Yüz yüze eğitime geçilmemesi.
– Cinsel ve etnik kimliğe yönelik ayrımcılığa hayır.
– Özelleştirmelere hayır. 174 sayılı kararnamenin iptali.
– Yasa dışı mahsullerin zorla yok edilmesine ve mahsullere havadan glifosat püskürtülmesine son verilmesi.