Ankara Sakarya Caddesi’nde emek örgütlerinin çağrısıyla yapılmak istenen 1 Mayıs açıklaması polis tarafından engellendi. KESK Genel Merkezi önüne yürüyen emek örgütleri açıklamayı burada yaptı. Açıklama sonrası polisin biber gazlı saldırısı gerçekleşti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İç Anadolu Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara İl Koordinasyonu, Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (ASMMO)ile Ankara Tabip Odası’nın (ATO) çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde “Umut Yan Yana” sloganıyla yapılmak istenen 1 Mayıs İşçi Bayramı açıklamasına polis izin vermedi.
Pandemi gerekçesiyle açıklama yapılmasına izin verilmeyeceğini belirten polis, Sakarya Caddesi’nde bulunan meslek örgütü temsilcilerini alandan uzaklaştırdı.
Polisin engellemesinin ardından emek örgütü temsilcileri, “Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları ve alkışlar eşliğinde Selanik Caddesi’nde bulunan KESK Genel Merkezi önüne gitti.
“Göz göre göre ölüyoruz”
Emek örgütleri adına ortak açıklamayı okuyan 1 Mayıs Tertip Komitesi’nden Hüseyin Köklü, “Pandemi bazı günler öncesinde hayatımızı çok olumsuz etkiliyor. Sokağın birinde pandemi var diğerinde yok. Basın açıklaması yapma isteğimiz engelleniyor” dedi.
Yasaklara ve baskılara rağmen umudu çoğalttıklarını ifade eden Köklü, “Covid-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin çıkarları için akıl bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Bugün tam kapanma diye sundukları önlem paketinde de işçi sınıfının ve halkın sağlığını, gelirini değil sermayenin çıkarlarını korumaya çalışıyorlar. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz. Çalışanlar hastalanmaya çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Yeterli aşı tedarik edilmiyor. Göz göre göre tükeniyoruz, ölüyoruz. Böyle salgınla mücadele olmaz diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Pandemi döneminde işsizliğin rekorlar kırarak arttığını, milyonlarca çalışan ve ailenin günde 50 liraya yaşamaya çalıştığını söyleyen Köklü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halk yaşam mücadelesi verirken şirketler karlarını arttırıyor. Bir yanda açlık ve yoksulluk diğer yanda servetler büyüyor.
İşimiz aşımız ve sağlığımız için söyleyecek çok şeyimiz var. Taleplerimiz ve öfkemiz var. Sağlıklı, insanca ve güvenceli yaşama hakkımız için yan yanayız. Herkese aşı gelir desteği sağlansın. Acil ve zorunlu işler dışında çalışma durdurulsun. Hastalanan emekçiler için Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı sayılsın. Kod-29 ve ücretsiz izin son bulsun. Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, silahlanmaya ve sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere bütçe harcansın. Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki engeller kaldırılsın. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulansın.”
Açıklama sonrası gazlı polis saldırısı
Basın açıklamasının ardından meslek örgütleri temsilcilerine bir polisin “Uzaklaşın hadi lan” demesinin üzerine tartışma ve arbede çıktı. Polis biber gazı ve plastik mermi ile saldırdı, gözaltına alınanlar oldu.
(Gazete Duvar)