İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı eyleme katılan ve bu nedenle Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) tutulan mültecilerden Esmaeil Fattahi, “Burada her gün intihar vakaları yaşanıyor. Zorla belgeler imzalatıyorlar” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı tepki eylemine katılan Esmaeil Fattahi, Leili Faraji, Zeinab Sahafi ve Mohammad Pourakbari Kermani isimli İranlı mülteciler, önce gözaltına alındı, ardından haklarında “kamu düzenini bozma” gerekçesiyle sınır dışı edilme kararı verildi.
Avukat Hayriye Buse Bergamalı, Denizli Göç İdaresi İl Müdürlüğü’nün sınır dışı kararına karşı Denizli İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Aydın İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) tutulan mültecilerden Esmaeil Fattahi, Mezopotamya Ajansı’na ulaşarak, yaşadıklarını anlattı.
İran’a teslim edilirsek…
İran’da rejime muhalefet ettiği için tutuklandığını bu nedenle Türkiye’ye geldiğini dile getiren Fattahi, Avrupa’ya geçmek için gerekli başvuruları yaptığını ve Avustralya’nın dosyasını kabul ettiğini ancak pandemi nedeniyle geçemediğini aktardı. Avrupa’ya geçmek için beklediği dönemde İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yapılan bir açıklamaya katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını anımsatan Fattahi, Türkiye’nin kendilerini İran’a teslim etmeleri durumunda hayati tehlikelerinin olacağını söyledi.
Her gün intihar vakası
6 Nisan’dan bu yana Aydın GGM’de tutulduklarını belirten Fattahi, orada tutulan mültecilerin yaşadıkları sorunlara ilişkin gözlemlerini şöyle aktardı: “Burada çoğu Afganistan ve Pakistanlı olmak üzere yüze yakın çeşitli ülkelerden gelen mülteci var. Hemen her gün intihar eylemi yapılıyor.
Merdivenden atlayan oldu, kendini asmak isteyen oldu ya da kesici aletlerle intihar etmek isteyen oldu. Çünkü insanların üzerinde ciddi bir fiziksel ve psikolojik şiddet var” dedi.
Zorla belge imzalatılıyor
“Memurlar zorla sınır dışı kararını kabul ettiklerine dair belgeler imzalatmak istiyor” diyen Fattahi, şöyle devam etti: “Eğer imzalamazlarsa ömür boyu burada kalacaklarını söylüyorlar. Bu baskıyı yaparken insanları yalnızlaştırıp, çaresiz kaldıklarını hissettirecek her türlü yöntemi uyguluyorlar.
Çoğunun avukat tutacak parası bile yok. Dil bilmediği için ne yapacağını bilemiyorlar. İnsan hakları örgütleri buradaki sorunları görmek için denetimde bulunmuyor. Tüm insan hakları savunucularını ve kamuoyunu Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde uygulanan hak ihlallerine karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”