Suriye İç Savaşı’nın başlamasının 10. Yılında Suriyeli gazeteci Rama Aldarwish ile görüştük: “Bir yeniden inşa süreci mevcut. Ancak bunun çok uzun bir yolu var. Suriyeliler arasında bu konu konuşulunca biliyoruz ki bu inşa süreci zaman alır, en az 10 yılı daha var. Suriye’ye geri dönüşü düşünüyorsak en erken 10 yıl sonra dönebiliriz diye düşünüyoruz. Pek çoğu diyor ki Esad iktidardaysa asla gitmem. Ve bu insanlar Esad’ın bir gün gideceğine inanıyorlar. Ve Esad gittiğinde, 10 yıl sonra misal, döneceğiz diyorlar.”
Dosya: Suriye iç savaşının 10’uncu yılı
Suriye İç Savaşı’nın başlamasının 10. Yılında Suriyeli gazeteci Rama Aldarwish (*) ile Siyasi Haber’den İsa Can Artar görüştü.
Suriye iç savaşı 10. yılını doldurdu. Bu 10 yılda değişen ne var? Ne değişti sence? Suriye’deki insanların durumu nasıl?
2011’den bugüne çok şey değişti. Suriye halkının yarısı ülke içinde yaşamıyor artık. Dünyanın pek çok ülkesine dağılmış durumdalar. 12 milyon insan daha önce yaşadığı veya doğduğu yerde yaşamıyor. Bunun yarısı, yani 6 milyon insan Suriye içinde başka yerlere dağılmış durumda.
Ve 6 Milyon insan da dışarıda. Türkiye, Amerika, Avrupa ve Arap ülkeleri. Suriye’de ekonomik durum feci boyutta şu anda. Temel gıda ihtiyaçlarını karşılamayacak durumdalar. Suriye’nin yüzde 6’sı temel gıdalara ulaşamıyor. Çocuklar okula gidemiyor. Tabii ki pek çokları işlerini kaybetti. Toplumsal olarak da büyük sıkıntılar var. Mesela aileler farklı ülkelere dağılmış durumda. Hem ruhsal hem de fiziksel sağlık olarak baktığımızda insanlar çok zor günler geçirdi, geçirmekte.
10 yıl önce Suriye’de çok büyük muhalif bir hareket vardı. Şimdi nasıl? Suriye’nin içerisinde muhalif bir hareket var mı şu anda?
Yani tabii hala var. Ama Suriye’nin hangi bölgesinde olduğuna bağlı biraz. Esad Suriye’nin bir bölümüne hakim şu anda, bir bölüm muhaliflerde hala ve bir bölüm de Kürtlerde. Herkesin kendi bölgesi var gibi bir şey şu anda. Şam’da örneğin muhalif kimi hareketler var ancak ama seçim kazanmaları gibi bir durum söz konusu değil. Bu mümkün değil. Bu biraz tiyatro oyunu gibi, (Şam’da Muhaliflerin olması) Muhalif demek bu anlamda Esad’a hayır diyebilmek. Bu grupların hayır deme lüksü yok. Hala protestolar var tabii ki, bunlar çok daha küçük öncelere göre. Süveyde şehrinde özellikle. Hala protesto eylemlerinin olduğu bir şehir. Ama burada da insanlar gözaltına alınıyor ve burada gerçek bir muhalif gruptan ya da partiden bahsedemeyiz. Sadece bazı aktivistler bunlar. Muhalif siyasi gruplar ise Şam ve Süveyde’nin dışında. Yani Türkiye’deler ve diğer ülkelerdeler. Amerika ve Avrupa gibi. Dağılmış durumdalar ancak her zaman varlar. Bazen daha aktifler bazen daha az. Bazen hep beraber karar almaya çalışıyorlar ya da Suriye’nin geleceği için karar mercii olmuş olan ülkeler için Esad’a karşı bir alternatif oluşturmaya çalışıyorlar. ABD, Türkiye, Rusya vb. için alternatif çalışması var. Bu ülkeleri alternatife ikna etmek aslında mesele. Esad hükümetinin gündeminde reform vs. var mı? Evet. Suriye’de Şam hükümeti sürekli insanlara ülkeyi çekici yapmak için çalışmalar yapıyor. Bir yeniden inşa süreci mevcut. Ancak bunun çok uzun bir yolu var. Bir 10 yıl daha sürer herhalde bu. Suriyeliler arasında bu konu konuşulunca biliyoruz ki bu inşa süreci zaman alır, en az 10 yılı daha var. Suriye’ye geri dönüşü düşünüyorsak en erken 10 yıl sonra dönebiliriz diye düşünüyoruz. Belki de 10 yıl sonra. Pek çoğu diyor ki Esad iktidardaysa asla gitmem. Ve bu insanlar Esad’ın bir gün gideceğine inanıyorlar. Ve Esad gittiğinde, 10 yıl sonra misal, döneceğiz diyorlar.
Sence 10 yıl sonra Esad veya Baas Partisi hala iktidarda olacak mı peki?
Bence mesela Ruslar için Esad önemli değil. Onlar sadece Suriye’de değişim istemiyorlar. Suriye’de Esad’a karşı iyi hazırlanmış bir alternatife hazır değiller. İstemiyorlar daha. Ve bu yıl Suriye’de seçimler var. Ve Esad seçimi kazanırsa 7 yıl daha iktidarda demektir. Eğer bir değişiklik olacaksa bu da en erken 7 yıl sonra mümkün olacak. Eğer biz Suriye’nin batısından güneyine kadar konuşursak tabii bu durum. Ancak kuzeydeki çatışma durumu baki kalıyor. Seçim olsa da olmasa da. Rusya ve Türkiye arasındaki anlaşmazlık. Sınır var zaten orada. 1 yıldır ateşkes var ama tabi arada bir çatışmalar oluyor. Kuzeydeki durumun düzelmesi yıllar alabilir.
Peki Kürtlere karşı Suriye’deki diğer halklar nasıl bakıyor? Kürtler Suriye’nin kuzeyindeler ve Rojava’yı kurdular. Aradaki bağlar tamamen kopmuş durumda mı?
Daha önceden de biliyorduk ki Kürtlerin Suriye’de hakları yoktu. Dillerini öğrenmeye hakları yoktu. Kağıtları yoktu çoğu insanın. Tabii ki bu durumda insanlar gelecek ve diyecek ki: Biz kendi haklarımızı istiyoruz. Eğer biz Suriye’de bu insanlar için alternatif sunamadıysak Kürtlerin iradelerine hiçbir laf edemeyiz. Eğer Suriye daha iyi bir ülke olursa, özgürlük, hukuk vatandaşlar için sağlanırsa o zaman insanlar mutlu olur ve ülkeyle beraber tutum alır. Diğer türlü herkes kendi bölgesini alır. Herkesin bir kaçış noktası oldu Suriye’de. Ve orası şu an için en iyisi dediler. En kötüsü ise silahların olması. Bu iyi bir şey değil. Silah varsa güç vardır ve bugün de ortada silah var ve hala haklarından yoksun insanlar, toplumlar var. Kürt bölgelerinde de silahlı ve silahsız insanlar var. Bu faciaya neden oluyor, büyük bir faciaya. Silahlar gittiğinde vatandaşlık hakları, insanların temel hakları daha net yasalarla güvence altına alınabilir. Tabii ki bu çok üzücü bir durum. Biz gerçekten her zaman beraber yaşamak istiyoruz. Kürtlerle, Araplarla, hep beraber.
6 Milyon Suriyelinin Suriye’nin dışında ve 6 Milyonun da ülke içinde ama farklı yerde yaşadığından bahsettin. Suriye’de gerçekten barışçıl bir çözüm isteyen insanlar var, senin de gazetede yayınlanan yazında bahsettiğin gibi.
Kesinlikle evet. Kürtlerin içinde çok farklı görüşler var. Bazıları Kürtlerin bağımsız bir ülkesi olmasını istiyor. Sadece Suriye ile ilgili değil bu tartışma. Kürtlerin bulunduğu 4 ülke için de geçerli. Ama aynı zamanda bağımsızlık yerine özerkliği savunanlar da var. Bağımsızlık iyi sonuç getirmez diyorlar.
Şimdi biraz Türkiye’ye ilişkin sormak istiyorum. Türkiye hakkında Arap medyasında nasıl bahsediliyor? Türkiye’nin Suriye’ye girmesi, Afrin’i işgal etmesi mesela. Suriyeliler ne düşünüyor bunun hakkında? Medyada bundan nasıl bahsediliyor?
Askeri müdahaleler hakkında konuşacak olursak, pek çok Suriyeli der ki: Eğer ABD ve Rusya’nın silahları/askerleri Suriye’de cirit atıyorsa Türkiye’nin de orada olması normal. Türkiye’nin bu işe karışmasını elbette istememiştir Suriyeliler ancak sonunda Türkiye’nin de girmesi iyi oldu diyenler var. Girmeseydi vatanımız kalmazdı diyenler var. Bu bir savaş ve Suriye’de Türkiye’nin desteğiyle hayatta kalanlar Türkiye’ye minnettar, Rusya’nın desteğiyle hayatta kalanlar, Beşar Esad yönetimi ve oralarda yaşayanlar İran ve Rusya’ya minnettar. Olayın gerçeği bu aslında, herkes kendini destekleyene minnettar. Türkiye’nin girişi eleştirildi, ama pek çok ülkenin desteği olmadan bugün pek çok kesim yok olurdu. Bugün hala beklentiler var. ABD’nin Türkiye’yi Esad’a karşı desteklediğini ve Türkiye’nin ABD’nin Suriye’deki eli olduğunu söyleyenler var. Esad’a karşı. Esad karşıtları için bu da makul duruyor zaten. Yani aslında daha fazla destek bekleniyor. İnsanlar artık kararın Suriye halkına ait olmadığına ikna olmuş durumda. Çözüm dışarıdan gelecek. Sadece Türkiye’den de değil, Çünkü Türkiye Suriye için karar alamaz. Esad’ın alternatifi değil.
Rusya, İran, ABD burada rol oynuyor. Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin durumu ne? Biz Türkiye’de Suriyeliler ile ilgili çok okuyoruz, ama onların tarafından değil. Türkiye’deki Suriyelilerin ekonomik durumu nasıl? Mutlular mı? Avrupa’ya gitmeye çalışıyorlar mı?
2015’te konuşuyor olsaydık bu konuyu Avrupa’ya gelmeye çalışıyorlar derdim. Ama bugüne baktığımızda hayat standartlarından mutlu olmayanlar çok, ama Avrupa’ya gelmek istemiyorlar. Çünkü haberlerde göçmenlerin sınır dışı edildiklerini görüyorlar. Avrupa göçmenler için kötü diye düşünüyorlar. Vize başvurusu yaparak Avrupa’ya gelmeye çalışanlar var. Ancak Avrupa’ya gelmenin maddi yükü çok ağır. Eğer paraları varsa deniyorlar bazı yolları. Parası olmayanların zaten kafasında böyle düşünceler yok. Onlar elindekiyle yetiniyor ve çalışmaya çalışıyorlar Türkiye’de. Türkiye’de mülteci kampında ve dışında yaşayanların durumu farklılık gösteriyor. Dışarıdakilerin kağıtları yok mesela. Yaşıyorlar ancak hayatlarını bir adım ileri taşıma gibi imkanları yok. Türkiye toplumunun bir parçası olarak da görmüyorlar kendilerini. Avrupa’da bu umut var en azından. Vatandaşlık alabileceklerini biliyorlar ve bunun için çaba gösteriyorlar. Türkiye’de bu yok. Kağıtları yok. Bir işten diğer işe atlıyorlar, düzenli işleri yok. Kontrat yok. Herhangi bir işte çalışmak zorundalar, yaşamak için. Çocuklar peki, çocuklar Türkiye’de dil öğrenebiliyor mu? Çocuklar okula gidiyorlar. Bu noktada sıkıntı yok. Doğum belgeleri olmadığında sıkıntı olabiliyor. Normalde bu durum sorunlu. Çoğunun doğum belgesi olmadığından kağıdı, geçerli oturumu olmayabiliyor. Evliliklerden ve yasal olmayan evliliklerden dolayı birçok yasal problem yaşamaktalar. Arkadaşlarımın çocukları mesela Türkiye’de okula gidiyor.
Türkiye’de Türkiye vatandaşlığına geçmiş Suriyeliler de mevcut ama. Büyük çoğunluğun yok ama. Vatandaşlığı alanlar ilk gelenler mi?
Türkiye’de kağıt var tabii ki. Ama geçici. Her 6 ayda bir veya 1 yılda bir yenilemek zorundalar. Ama gerçekten bir oturum sahibi olmak çok zor. Öğrenci olanlar için belki alabiliyorlar ama çoğu için bu durum söz konusu değil.
Bu Almanya’daki geçici belge gibi. Türkiye’de mülteci statüsü yok. “Geçici koruma statüsü” var. Bu nedenle belli ki… Peki Suriye’ye dönenler var mı? Artık yeter şimdi deyip Esad’ın yönettiği bölgede yaşayan?
Daha hiç duymadım, şahit olmadım. Türkiye’de mülteci olmayan, pasaportu, oturma izni olan Suriyeliler var. Mülteci olmayanlar Suriye’de ailelerini ziyaret edebiliyorlar. Ziyarete gidenler de kesinlikle kalmayı düşünmüyor. Telefonlaşanlar bile Suriye’deki durumu telefondan duyup gitmeyi bir an olsun bile düşünmüyorlar. En azından ben hiç şahit olmadım.
Peki son sorum, Türkiye’de Suriyelilere yönelik ırkçı saldırı haberleri görüyor musun? (Sosyal medyada) hiç Suriyelilere yönelik saldırılardan bahsediliyor mu? Avrupa’daki ırkçı saldırılar hakkında her gün konuşuyoruz. Ben Türkiyeliyim ve ben farkındayım ki çok fazla saldırı var. Medyada bundan çok az bahsediliyor. Türkiye’de bu ırkçı saldırılar ve Suriyelilere yönelik tutum son iki yılda gündem oldu diyebilirim. Suriyeliler 10 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Bu ırkçı saldırılar gündem oluyor mu?
Kesinlikle çok kötü olaylar duyuyoruz. Bazen çocuklara saldırılıyor. 18 yaşın altındakilere. Kadınlara, yaşlılara saldırılıyor ve bu insanlar çok ağır yaralanıyor. Öldürülenler var. Bu haberlerin sayısı gün geçtikçe azalmıyor, artıyor. Bu soruyu sormamız lazım: Neden daha fazla? Suriyelilerin saldırmasıyla ilgili çok çok nadiren haber çıkıyor. Dürüst olmak gerekirse çok fazla ırkçı saldırı mevcut. Ve önceye göre daha fazla. Hükümet bu konuda bir adım atmak zorunda. Bunu bir şekilde önlemek zorundalar. Sen de farkındasın Avrupa’da da ırkçı saldırılar var, ancak çalışmalar da var buna karşı. (Türkiye’de) olaylar gerçekten kriminal. Çocuklara saldırı, restoranlara saldırılar, restorana giden Suriyeliye saldırı vs. Herkes buna karşı çalışmalı ki yarın bunun sayısı artmasın, azalsın.
(*) Rama Aldarwish, Şam’da işletme okudu. 2010 yılında Al Jazeera’da gazeteci olmak için eğitim aldı ve ardından birkaç yıl Suriye’de gazeteci olarak çalıştı. Savaş ve Barış Muhabirliği Enstitüsü’nde gazetecilik eğitimi de alan Rama Aldarwish Türkiye’de yayımlanan Suriye gazetesi Sada Al Sham için yazılar yazıyor. 2015’ten beri Almanya’da yaşayan Rama Aldarwish Almanya’da Taz, Tagesspiegel gazetelerinde yazı yazıyor.