SEÇTİKLERİMİZ – Serkan ÜSTÜN Politik Yol için yazdı: “Yasa dışı deneylerde çocuk öldüren bir aşı ve ilaç tekelinin hikayesi”
Önceki gün coşkulu başlıklar ve müjdeler eşliğinde bir haber yayımlandı. Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in yeni tip koronavirüse karşı geliştirmekte olduğu potansiyel aşının virüse karşı yüzde 90’dan fazla etkili olduğu bildirildi. Şirketler tarafından yapılan ortak açıklamada, Kovid-19’a karşı BNT162b1 adlı aşı adayının yüzde 90’dan fazla etkili olduğu belirtildi.
Amerikan seçimlerinde sonucun ilan edilmesinin hemen ardından gelen haber, bu iki şirketin borsadaki hisselerinde ciddi bir hareketlenmeye yol açtı. Aşı duyurusunun ardından Pfizer’in borsadaki hisseleri bir günde yüzde 15 değer kazanırken BioNTech hisseleri tam yüzde 24,4 arttı. Yani bu iki şirket insan sağlığı üzerine yaptığı tek bir açıklama ile sadece borsadaki kağıtlar üzerinden bir günde milyarlarca dolar kazandı.
Ayrıca şirketlerin ABD ile yaptığı anlaşmaya göre bir doz aşının 19,5 dolar (bugünkü kurla 159 TL) olacağı ifade edildi. Pfizer, aşının ön siparişleri için ABD hükümeti ile Temmuz ayında 1,95 milyar dolarlık anlaşma imzalamıştı.
Türk medyasında aşının bulunmasına ve şirketlere ilişkin haberler daha çok BioNTech’in Türk CEO’su ve onun ‘gururlandıran başarısı’ üzerinden görüldü. Pfizer’e ise pek değinilmedi.
Ancak ünlü ilaç tekellerinden Pfizer’le ilgili internetteki açık bilgiler üzerinden ufak bir araştırma yaptığımızda şirketin insan sağlığı üzerinden işlediği suçların oluşturduğu dosyaların epey kabarık olduğunu görüyoruz. Bu şirketin Wikileaks raporlarına da yansıyan ve mahkemece tespit edildiği üzere, Afrika’da çocuklar üzerinde ölümle sonuçlanan gizli deneyler yapmaktan tutun da aşıların patentlerini alıp haksız tekel gücü üzerinden milyarlarca dolar lira servet edinmeye giden epey kirli bir sicilleri olduğunu söyleyebiliriz.
Bir piyasa devi
Aşıyı bulan şirket olarak tanıtılan Pfizer 1849 yılında ABD’de kuruldu. Pfizer, Türkiye faaliyetlerine ise 1957’de başladı. Johnson & Johnson’dan sonra dünyanın en büyük ikinci ilaç şirketi. Johnson & Johnson’un kozmetik ürünleri de ürettiği hesaba katılırsa, Pfizer sadece ilaç sektörü baz alındığında dünyanın en büyük şirketi olarak değerlendirilebilir. Şirketin yıllık kârı 50 milyar dolar civarında.[1] Lyrica, Tygacil, Viagra gibi popüler ilaçların yanında piyasada en çok bilinen antidepresanların dahil olmak üzere pek çok ilaç üretiyor. Pfizer’in kendi sitesindeki ürün yelpazesine göre, Türkiye pazarında toplam 88 farklı ilaçla bulunuyor.
Buradaki konumuz tabi ki şirketin ticaret sicili değil. Yukarıdaki özeti sunma sebebimiz; bir ilaç tekelinin insan sağlığı üzerinden nasıl büyük bir servet edinebildiğini göstermek.
İnsanların sağlığı üzerinden milyarlarca dolar kazanan bu firmaların aşı üretimi sürecinde sistem tarafından bir kahraman olarak pazarlandığını görüyoruz. Ancak ufak bir internet araştırmasında bile görülüyor ki; bu şirketler çoğu zaman bir silah firmasından bile daha gayrı ahlaki hareket ediyor.
…Serkan Üstün'ün Politik Yol'daki yazısının tamamı için TIKLAYIN