Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde 75 yaşlı ve personele COVID-19 bulaştı. 9’u huzurevi sakini ve biri kurum personeli 10 kişi hayatını kaybetti. İhmaller zinciri TBMM’deki bütçe görüşmelerinin gündemi oldu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ba bağlı Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde korunma altındaki 75 yaşlı ve personele COVID-19 bulaşması ve 9’u huzurevi sakini ve biri kurum personeli olmak üzere 10 kişinin koronavirüsten ölümüne neden olan ihmaller zinciri TBMM’deki bütçe görüşmelerinin gündemi oldu.
Huzurevi ölümleri ile ilgili soruşturma dosyasında yer alan ciddi görevi ihmal tespitlerini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında açıklayan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, sorumluların yargılanması için Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a çağrı yaptı. Çakırözer, “Kurumda yetirince önlem alınmamış. Salgın belirtisi olan yüksek ateş, halsizlik, eklem ağrısı gibi şikayeti olan yaşlılar ve kurum personeli hastaneye gönderilmemiş, parol aspirin gibi ilaçlar verilerek bir arada tutulmuş. Tüm bunlar nöbet defterine yazılmamış. Nöbetçi amir de yokmuş. Tüm bunların sonucu olarak salgın 75 kişiye yayılmış ve resmi rakama göre 9 ama o dönemki toplam ölüm rakamlarına göre 20 yaşlı hayatını kaybetmiş. Kronik hasta kurum personeliniz de izin verilmeden zorla çalıştırıldığı için virüs kapıp hayatını kaybetmiş” dedi.
Soruşturmayı yürüten bakanlık müfettişlerinin raporlarında ‘Yöneticileri aklayarak, sorumluluğu en alttaki iki sağlık çalışanına yıktıklarını’ belirten Çakırözer, Bakan Zümrüt’e “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi ise bu dosyayı böyle kapatamazsınız. Devlete emanet bu yaşlıların salgına yakalanarak ölümünde ihmali olan tüm yönetici ve çalışanları cezalandırmak bu kurumun başındaki bakan olarak sizin hem hukuki hem de vicdani göreviniz ve sorumluluğunuz” dedi.
“75 kişi salgına yakalandı, 10 kişi öldü”
Çakırözer, huzurevinde yaşanan ölümlere ilişkin kamuoyuna bilgilendirme yapılmadığını ve verilen soru önergelerinin yanıtsız bırakıldığını söyledi. Çakırözer, “Eskişehir Süleyman Çakır Huzurevi’nde Nisan ayında yaşanan bulaş neticesinde 47 yaşlımız ve 28 kurum personeli aynı anda salgına yakalandı. Huzurevinde kalan 9 yaşlı ile bir kurum personelinin COVID-19 nedeniyle öldüğü doğrulanırken, 10 yaşlının daha aynı günlerde ölmesi COVID-19 şüphesi doğurdu. Eskişehir Süleyman Çakır Huzurevi’nde yaşanan ölümlere ilişkin bugüne kadar kamuoyuna bir açıklama yapmadınız, verdiğimiz soru önergesine de yanıt vermediniz” dedi.
“Ateşi yükselen hastalara parol verilmiş”
Çakırözer, salgın döneminde huzurevinde yaşanan ölümlerin basında yer alması ve kamuoyuna yansımasının ardından başlatılan soruşturma raporunda yer alan ihmal iddialarını şöyle sıraladı:
Soruşturma dosyasında vahim iddialar var. Ateşi çıkan, hâlsizlik, eklem ağrısı gibi şikâyeti olan yaşlılar ve çalışanlar hastaneye gönderilmiyor. Yaşlılara ateşleri düşsün diye Parol veriliyor. Bunların hiçbiri nöbet defterine kaydedilmiyor, nöbetçi amir yerinde yok. Tüm bunların sonucu olarak salgın 75 kişiye yayılmış ve resmi rakama göre 9 ama o dönemki toplam ölüm rakamlarına göre 20 yaşlı hayatını kaybetmiş. Kronik hasta kurum personeliniz Sadık Kaya da ‘kronik hastayım’ demesine rağmen İl Müdürü talimatıyla çalışmaya zorlanmış ve huzurevinde kaptığı virüs neticesinde hayatını kaybetmiş. Denetçileriniz bu vahim ihmallerin sorumluluğunu sadece bir hemşireyle bir hasta bakıcıya yıkıvermiş.
“Hukuken sorumlusunuz”
Çakırözer, huzurevinde yaşanan ölümlere ilişkin Huzurevi Müdürü ve dönemin Aile, Çalışma, Sosyal Hizmetler İl Müdürünün görev ihmallerinin soruşturulmasına izin verilmediğini belirterek, “Sayın Bakan, ‘Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir’ diyorsak bu dosyayı böyle kapatamazsınız. O huzurevinde hayatını kaybeden yaşlılar ve personeliniz Sadık Kaya’nın ölümlerinde ihmali olan tüm yönetici ve çalışanların yargılanması ve ihmali olanların cezalandırılması sizin hem hukuki hem de vicdani sorumluluğunuzdur” dedi.