Tuncay YILMAZ yazdı – Herkes öncüllerinin ayak izlerinden gidiyor, onlar Komünizmle Mücadele Dernekleri ve Milli Türk Talebe Birlikleri içinde yer alan abilerinin, bizler de Denizlerin, Mahirlerin, İboların, Hayrilerin, Behicelerin, Kıvılcımlıların…
MHP-AKP eliyle serbest bırakılan faşist mafya müsveddesi Alaattin Çakıcı, dün sosyal medya hesabı üzerinden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini ve kayyum düzenine karşı direnenleri tehdit ederek faşist iktidarın başarısı için Bulu’ya istifa etmemesi gerektiğini hatırlatan bir açıklama yayımladı.
Bundan 52 yıl önce, 1969’un Şubat ayında da Çakıcı’nın abileri, AKP-MHP Bloğunun öncülleri (Komünizmle Mücadele Dernekleri ve Milli Türk Talebe Birlikleri) 6. Filo’yu protesto eden Deniz Gezmiş’in başını çektiği Devrimci Gençleri tehdit etmişlerdi.
Vatan, millet hamaseti, “din elden gidiyor” vaveylası “kızıl komünistlere derslerini verelim” çağrısıyla, devlet eliyle organize edilen çeteler 16 Şubat’ta 6. Filo’yu ve Amerikan emperyalizmini protesto etmek isteyen devrimci gençlere saldırmış, tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen faşist organizasyonda Türkiye İşçi Partili iki genç, Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan bıçaklanarak öldürülmüştü.
Mafya müsveddesi Çakıcı açıklamasında Batı ve ABD’nin Türkiye’yi bölmek istediğini, protestocuların da bu odakların piyonu olduğunu söylüyor. Tıpkı 52 yıl önceki abilerinin Denizler için söyledikleri gibi…
ABD emperyalizmin Sovyetler Birliği’ni yakın markajla görevlendirdiği Akdeniz Misyonu 6. Filo ikinci kez İstanbul’a geliyordu. İlk gelişinde de devrimci gençler 6. Filo’yu ve ABD emperyalizmini protesto etmiş ve sonrasında polis İTÜ Gümüşsuyu Öğrenci Yurdu’na baskın yaparak Vedat Demircioğlu’nu katletmişti.
Anti-komünist ittifak
6. Filo’nun yeniden İstanbul’a gelişini 16 Şubat’ta düzenleyecekleri “Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü”yle protesto etmek isteyen devrimci gençlere tehdit Komünizmle Mücadele Dernekleri (KMD) ve Milli Türk Talebe Birlikleri’nden (MTTB) gelmişti. Bu iki gerici kurum, 14 Şubat Cuma namazı çıkışı düzenledikleri “bayrağa saygı mitingi”nde “Müslümanlar ile kızıl kafirler arasında topyekûn savaş” ilan etmiş, iki gün sonra düzenlenecek 6. Filo’yu Protesto Yürüyüşü’nde “Allahsız kızıl komünistlere” gereken dersi vermek üzere Taksim’de toplanmaya çağırmışlardı.
Milli Türk Talebe Birlikleri’nin o zamanki başkanı bir önceki döneme kadar AKP Milletvekilliği ve son olarak da TBMM Başkanlığı yapan İsmail Kahraman’dı. Bu zat Meclis Başkanlığı sırasında da eski günlerini hatırlayıp göğüslerinde onurla Che Guavere’nin resmini taşıyan Dev-Lis’lileri hedef alıp Che’yi “terörist” ilan etmişti!
Devletin devrimci gençlere karşı kullandığı KMD ve MTTB 14 Şubat’ta Bayezid Camii’nin önünde düzenledikleri mitingde bir konuşma yapan İsmail Kahraman “Artık nush ve nasihat devresini tamamlayan Türk Milliyetçiliği, önümüzdeki günlerde yeni Tan’lar, yeni hareketler gösterecek, Türkiye’nin sahibinin milliyetçiler olduğunu gösterecektir.” diyerek “MTTB olarak 3-5 soysuza fırsat vermeyeceklerini” söyleyerek 6. Filo’ya karşı yapılacak mitingin engellenmesi çağrısında bulunmuştu.
Dönemin Cem Küçük’ü
Bir yandan MTTB ve KMD eliyle bu provokasyon örgütlenirken, tıpkı bugün olduğu gibi yandaş yayın organlarında da provokasyonun zemini hazırlanıyordu. Dönemin Cem Küçük’ü olan Mehmet Şevket Eygi Bugün Gazetesi’ndeki köşesinden şunları yazıyordu:
“… Stalin ve benzeri deccallerin piçleri olan kızıl veletler sokaklara dökülüp Türkiye’yi yıkmak isterlerse bütün Müslümanları karşılarında bulmalıdırlar… Onlarda taş, sopa, demir, molotof kokteyli mi var? Biz de aynı silahları kullanmaktan aciz değiliz.
…
Herkes vazifeye koşsun, herkes komünizm küfrüyle savaşa hazırlansın. Komünistler ve onları destekleyen hain şahıs ve müesseseler kahr edilsin… Bir Müslüman yüz komüniste bedeldir.
…
Müslümanlar, komünizmle çarpışan devlet kuvvetlerine yardımcı olsunlar.”
Camide içki, Boğaziçi’nde Kabe’ye saygısızlık!
Gezi isyanı sırasında “Cami’ye ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler” yalanını yayanlar Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini de “Kabe’ye saygısızlık ettiler” manipülasyonuyla halkın hedefine koymak istiyorlar. Zamanında Denizleri de aynı şekilde Müslüman halka hedef gösterenler, devrimci gençlerin Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü’ne saldırmadan önce Gezi isyanı sırasında içki içildi denilen Dolmabahçe Cami’nin önünde 6. Filo’yu kıblegâh alıp namaz kıldıktan sonra tekbirlerle Taksim’e yürümüşlerdi.
Kanlı Pazar’ı organize edenler, hayata geçirenler, devrimcilere saldıran kitlenin içinde öncülük edenlere baktığınızda bugünkü Cumhur İttifakını görmek hiç de zor değil. CIA ve MİT kontrolünde hareket eden “Anti Komünist” ittifakta Tayyip Erdoğan’dan Alparslan Türkeş’e, Abdullah Gül’den İsmail Kahraman’a, Ali Coşkun’dan Cemil Çiçek’e, Abdurrahman Dilipak’tan Mehmet Şevket Eygi’ye pek çok siyaset, bürokrasi ve medya unsuru vardı.
Nasıl ki o zaman kontrgerilla ülkücü komandoları sola karşı kullanıyorduysa, şimdilerde de Sedat Peker, Alaattin Çakıcı gibi mafya bozuntularıyla devrimci gençler tehdit ediliyor. Herkes öncüllerinin ayak izlerinden gidiyor, onlar MTTB’li abilerinin bizler de Denizlerin, Mahirlerin, İboların, Hayrilerin, Behicelerin, Kıvılcımlıların…