HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Emekçileri açlığa mahkum eden asgari ücreti kabul etmiyor, bu sefalet ücretine hayır diyoruz… Asgari ücretin belirlenmesi grev hakkını da kapsayacak biçimde toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır” dedi.
Hükümet, 2021 yılı için asgari ücreti işçi kesimiyle uzlaşmadan, işveren temsilcisi TİSK'le oybirliğiyle belirledi. Türk-İş'in en az 3 bin, DİSK'in ise 3800 lira olarak ilan edilmesi yaptığı asgari ücret, 500 liralık artışla 825 lira olarak belirlendi.
Hükümetin açıkladığı rakam, işçilerin yanı sıra muhalefet partilerinin de tepkisine neden oldu. 'Sefalet ücretine hayır' dediklerini belirten HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar "Ülkenin kaynakları saraya, savaşa, yandaşa harcandıkça halk yoksullaşıyor. Emekçileri açlığa mahkum eden asgari ücreti kabul etmiyor, bu sefalet ücretine hayır diyoruz" açıklamasında bulundu.
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli”
HDP, asgari ücret görüşmeleri öncesi net asgari ücretin net 4 bin lira olarak belirlenmesi çağrısında bulunmuştu. HDP, asgari ücretin belirlenmesine ilişkinse şu öneriyi gündeme getirmişti:
Asgari ücretin belirlenmesinde, yalnızca enflasyon oranının dikkate alınması ya da bu oranın biraz üzerinde bir oranın belirlenmesi reel ücret kaybını karşılamaz. Kayıpların karşılanmasında enflasyon artışı, büyüme oranı gibi unsurların yanında, eğitim, sağlık gibi kamusal hizmetlerin ticarileşmesi ve piyasa koşullarında verilmesi süreçlerinin yarattığı maliyet, gelir kaybı da dikkate alınmalıdır. Asgari ücreti belirleyen 15 kişilik komisyonda, işçi kesimini temsilen sadece 5 kişi yer almaktadır. Sermaye ve devlet ağırlıklı 5+5, işçilerin sözde ve etkisiz temsiline olanak sağlayan bir komisyondan işçilerin lehine sonuç çıkmaz. Salgında çıkan bütün paketlerin sermaye lehine hazırlandığını ve çıkarıldığını, işçinin, emekçinin, yoksulun, kadının durumunu gözeten hiçbir önlem alınmadığını gördük. Komisyonun bileşimi değiştirilmeli ya da Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilerek, asgari ücretin belirlenmesi grev hakkını da kapsayacak biçimde toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır."