CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, AKP’nin, ülkeye borçtan başka bir şey getirmediğini belirterek “AKP vatandaşa 421,8 milyar dolar dış borç bırakıp gidecek” dedi. Erdoğdu, CHP’nin iktidara gelmesi halinde ekonominin daha iyi olacağını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, vatandaşa dünyalar vadeden AKP’nin, ülkeye borçtan başka bir şey getirmediğini bildirerek, “Ülkeler varlık fonları ile vatandaşlarının geleceğini garanti altına almaya çalışırken, örneğin nüfusu 5,5 milyonu bile bulmayan Norveç 1 trilyon 128 milyar dolarlık varlık tutarına ulaşmışken, AKP vatandaşa 421,8 milyar dolar dış borç bırakıp gidecek” dedi.
Yaptığı açıklamada, dış borçların yanı sıra iç borçların da arttığını, Kasım ayı itibarıyla devletin iç borcunun 137,8 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Erdoğdu, AKP’nin bununla da kalmadığını, Merkez Bankası’nın ihtiyat akçelerine bile el koyduğunu, bankanın döviz rezervlerini har vurup harman savurduğunu, yapılan 66,9 milyar dolarlık swaplar dışarıda tutulduğunda 60 milyar doların üzerinde açığa dönüştürdüğünü vurgulayarak şunları söyledi: “Ülke adeta borç denizinde yüzüyor. 2002-2020 döneminde nüfusu 66 milyondan 83 milyona yükseldi. Fakat dış borçlar 129,6 milyar dolardan 421,8 milyar dolara çıktı. Devletin iç borçları 91 milyar dolardan değeri olağanüstü düşmüş TL’ye rağmen 137,8 milyar dolara yükseldi. TL cinsinden bakıldığında iç borçların 7 kattan fazla arttığını görüyoruz. Son dönemde döviz pozisyon açığını kapatmak isteyen özel sektör nedeniyle dış borçlarda bir miktar azalma görülse de yıl sonunda 2019’un üzerine çıkacağı açık. AKP döneminde kişi başına dış borç bin 964 dolardan 5 bin 39 dolara yükseldi. 4 kişilik bir ailenin dış borç yükümlülüğü 20 bin doların üzerine çıktı. Vatandaşın bankalara borcu da 4 milyar dolardan 107,2 milyar dolara çıktı. AKP geldiğinde vatandaşın bankalara borcu kişi başına sadece 61 dolardı. Bu rakam 18 Aralık 2020 itibarıyla bin 280 doları aştı.”
“Merkez Bankası'nın da rezervi yok, ekside”
Sadece borçların artmadığını borcun vade yapısının da bozulduğunu, 2002 yılında dış borçların sadece yüzde 12,7’si kısa vadeli borçlardan oluşurken, bu rakamın Haziran 2020 itibariyle yüzde 29,3’e çıktığına işaret eden Erdoğdu, “Ülkenin bu tarih itibariyle 132,8 milyar dolar kısa vadeli, 161,2 milyar dolar da vadesine bir yıldan az süre kalan borcu var. Kısa vadeli borcun 123,7 milyar doları da özel sektöre ait. Merkez Bankası’nın ise rezervi yok, ekside. Brüt rezerv bile kısa vadeli borcun sadece yüzde 69,1’ini karşılayabiliyor. AKP’nin beğenmediği 2002 yılında Merkez Bankası'nın brüt rezervleri kısa vadeli borca oranı yüzde 171,1 düzeyindeydi” diye konuştu.
“Devlet borca saplanmış vatandaşını kurtarmalıdır”
İktidarın, hayali istatistik ve tahminlere dayanan, iktisat politikasının temellerini yerle yeksan eden tutarsız, istikrarsız, dün faiz karşıtı iken bugün piyasa tahminlerinin bile üzerinde faiz artırımına giden ekonomi politikalarının acısını vatandaşın çektiğini belirten Erdoğdu, şöyle devam etti: “Vatandaş AKP iktidarının elinde inim inim inliyor. Borç batağına saplanmış durumda. Bu borçlar ödenemez. Vade sınırlamaları da zordaki vatandaşı daha da içinden çıkılamaz noktaya taşıyor. Borçlar, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi daha düşük faizlerle daha uzun vadeye yayılmalı, yeniden yapılandırılmalıdır. Devlet borca saplanmış vatandaşını kurtarmalıdır. Aksi takdirde bu ülke, temel gıda maddelerini bile sağlayamaz hale gelir. Acilen devletin müdahalesi gerekmektedir.”
“CHP iktidarında ekonomi bundan çok daha iyi olacak”
Erdoğdu, AKP’nin vatandaşın borç yüküyle ilgilenmediğini, hala nasıl inşaat sektörünü canlandırabileceği, nasıl yandaşlarına daha fazla para kazandırabileceği derdinde olduğunu ifade ederek açıklamasını şöyle tamamladı: “AKP’nin eğer derdi vatandaş olsaydı yanlış politikaların sonucu olarak ekonomide yarattıkları sorunu faiz artışlarıyla çözmeye çalışmazlardı, ülkeyi bu duruma getirmezlerdi. Artırılan her 1 puan faizin vatandaşı vurduğunu bilmiyorlar mı? Vatandaşın tek çıkışı bu iktidardan en kısa zamanda kurtulmaktır. Vatandaşımız bilmelidir ki, CHP iktidarında ekonomi; istikrarlı, öngörülebilir, kılı kırk yaran, tüyü bitmemiş yetimin bir kuruşunun nereye gittiğinin hesabını veren politikalarla ve yerinde ve zamanında yapılacak müdahalelerle bundan çok daha iyi olacaktır.”