İHD Anakara Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen Gençlik Örgütleri, SGDF üyeleri Yücel Yavuz ile Devrim Taylan Eryılmaz’a Sincan Hapishanesi gardiyanları tarafından işkence yapılmasını protesto etti. Açıklamada, “Hangi yoldaşımıza işkence yaparak zafer kazandınız?” denilerek mücadelenin süreceği vurgulandı.
Gençlik Örgütleri, tutuklu SGDF üyeleri Yücel Yavuz ile Devrim Taylan Eryılmaz'ın hapishanede işkence görmesine ilişkin İHD Ankara Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Açılamaya Eryılmaz'ın ailesi de katıldı.
Gençlik örgütleri adına açıklamayı okuyan Tunahan Gözlügöl, SGDF üyeleri Yavuz ile Eryılmaz'ın 19 Ekim'de 3 günlük gözaltı sonrası emniyette ifade işlemi yapılmadan savcılığa sevkedildiğini ve mahkemece tutuklandığını söyledi.
‘2 ayı aşkın süreye rağmen telefon görüşüne çıkmış değiller’
Yavuz ile Eryılmaz'ın karantina bahanesi ile tek kişilik hücrelerde bir ay boyunca tecritte tutulduğunu belirten Gözlügöl, "Bu 1 aylık süreçte yine karantina bahane edilerek yakınlarının verdiği kıyafetler ulaştırılmadı, mektuplar ellerine gecikmeli verildi. 1 ay sonunda aranıp sorulmasına rağmen Sincan 1 No'lu F Tipi'ne sevk edildikleri yakınlarına haber verilmedi. Sevk sırasında Devrim Taylan Eryılmaz'ın mektupları kaybedildi. Tutuklandıkları hafta içerisinde onlara gönderilen kitaplar emniyette inceleniyor bahanesiyle kendilerine hala verilmiş değil. Aynı şekilde tutuklandıkları 1 ay içerisinde verdikleri arkadaş görüşçü listesi, emniyette inceleniyor bahanesi ile onaylanmadı. Yücel Yavuz'un aile görüşü; tutuklandıktan sonra kişinin 1. dereceden yakınları ile herhangi bir gün görüşmesi hak olduğu halde engellendi. Telefon görüşü için gerekli evraklar hapishaneye elden teslim edildikten sonra ise evrakların kaybedildiği söylendi, tekrar gönderilen evrakların ise akıbeti belli değil. Yücel Yavuz tutuklanmasının üzerinden 2 ayı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen hala telefon görüşüne çıkabilmiş değil" diye belirtti.
Yavuz ile Eryılmaz'ın ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin kaldığı F tipi hapishanede tutulduğuna dikkat çeken Gözlügöl, "Hapishanede her gün 2 defa yapılan sayım sırasında ayakta sıraya geçerek hazır beklemeleri istenmekte. Hapishane idaresinin bu onur kırıcı uygulamasını kabul etmeyen Yücel ve Devrim 19 Aralık günü ayakta sayım vermedikleri için gardiyanlar tarafından küfür ve hakarete uğradılar" dedi.
20 Aralık sabahı hücrelere baskın düzenlediğini kaydeden Gözlügöl, "Cinsiyetçi küfürlerin ardından gardiyanlar tarafından çembere alınarak darp edildiler. Ağır bir şekilde darp edilen yoldaşlarımız AKP'li Özlem Zengin'in 'İnanamıyorum yok öyle bir şey' dediği, Süleyman Soylu'nun savunduğu çıplak aramaya maruz bırakıldılar" diye belirtti.
‘Tecrit işkencesine maruz kalmaktalar’
Yavuz ve Eryılmaz'ın çıplak aramaya direndiğinin altını çizen Gözlügöl, "Gardiyanların darp ve işkencesinden sonra hücreye giren Hapishane müdürü tarafından tecavüz ve ölüm tehdidine maruz bırakılmışlardır. Darp sonrası yüz ve vücutlarında renk değişimi, kanama, şişlik oluşu ve ağrı çekmeleri sebebi ile hastaneye götürülen yoldaşlarımız hastane dönüşü ayrı hücrelere yerleştirilmişlerdir. Zaten tutuklu bulundukları halde F tipi hücrelerde 2 kişi kalan yoldaşlarımız bu defa tek kişi bırakılarak tecrit işkencesine maruz kalmakta" diye konuştu.
Gözlügöl, Ankara'da polisin gençlik örgütlerine karşı yıldırma politikası olarak devrimcilere dönük kaçırma, işbirlikçilik teklifi, tehdit, gözaltı, darp, çıplak arama işkencesi ve cinsel taciz saldırısı uyguladığını vurguladı.
Gözlügöl, "Devrimci tutsaklara dönük saldırı 1996'nın, 19 Aralık 2000 direnişinin ve zindanda kazanılan her zaferin intikamını almak içindir aynı zamanda" dedi ve şu soruyu sordu: "Hangi yoldaşımıza işkence yaparak zafer kazandınız?"
“Çıplak aramaya karşı çıkanlar işkenceye maruz kalıyor”
İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen ise "Çıplak arama uygulaması günlerdir günlemde. İHD olarak gündeme getirmemize rağmen uygulamadan vazgeçilmiş değil. Bu uygulamara kişisel haklarını korumak için karşı çıkan mahpuslar işkenceye maruz kalıyor. İşkence yapan soruşturulması gerekirken mahpuslar cezalandırılıyor" diye belirtti.
İHD'ye başvuru üzerine hapishanede Yavuz ile Eryılmaz'la görüşen avukat Dilan Ateş, devrimcilerin oturarak sayım vermek istediklerini fakak gardiyanların ayakta tek sıra sayım dayattıklarını söyledi.
Gardiyanların devrimcilere küfürler ettiğini ve "siz göreceksiniz" dediğini aktaran Ateş "İnfaz koruma memurların sayım için tekrar geldiğini, kurum güvenliğlni tehlikeye düşürmeyecek şekilde oturarak sayım verdiklerini, aynı gün saat 14.00 civarı ise yaklaşık 10 kişilik infaz koruma memurunun odaya girdiğini ve kendilerini havalandırmaya çıkarmışlar" dedi. Üst araması yapıldıktan sonra hücrenin arandığını söyleyen Ateş, Yavuz ile Eryılmaz'a gardiyanların küfür ettiğini, buna tepki göstermeleri üzerine gardiyanların saldırısına uğradıklarını belirtti.
Gardiyanlar hakkında idari soruşturma başlatıldı
Gardiyanlar yerde bulunan Yavuz ile Eryılmaz'ın ayaklarına dedektörlerle vurduğunu, bazı gardiyanların ise yüzlerine vurduğunu aktaran Avukat Ateş, 'darbeler sebebiyle Devrim Taylan Eryılmaz'ın istifra ettiğini (kustuğunu) koridor kısmında bulunan kameralardan bu durumun net şekilde tespit edilebileceğini' söyledi. Yoğun işkence izlerinin vücutlarında olmasına rağmen doktorun bir kaç dakika içinde muayeneyi bitirdiğini, darp izlerini Yavuz'un tutanağa geçirdiğini ancak darp raporu alamadıklarını, Eryılmaz'ın ise darp izlerini tutanağa geçirilip geçirilmediği bilgisine sahip olmadığını ifade eden Ateş, 28 Aralık sabah saatlerinde Yavuz ile Eryılmaz'ın ayrı ayrı ifadelerinin alındığını ve gardiyanlar haklarında idari soruşturma başlatıldığını söyledi.
3 genç gözaltına alındı
Basın toplantısının ardından dernek çıkışında polis gençlere GBT ve çanta araması yaptı. Uygulamanın ardından Sakarya Caddesi'ne giden gençler, burada bir kez daha polis tarafından durduruldu. Yaşanan gerginlik ardından Celil Resuloğlu, Deniz Baran ve Erbudak Ege Kök, darp edilerek gözaltına alındı.