Ayşegül SANDIKCIOĞLU yazdı: (Bizleri) terörist ilan etmeniz yeni değil. Yeni olan, haklılığının bilincinde olan mücadelemize karşı yaşadığınız bu zavallı haliniz. Ve bu hali yaşamaya devam edeceksiniz
Daha önce de eşine şiddet uygulaması ve çeşitli zeminlerde kadınlara yönelik saldırılarıyla gündeme gelmiş olan Sevan Nişanyan kadın düşmanlığına devam ediyor!
Bugün kadın düşmanlığının yanında en az bu tavrı kadar kirli başka yönlerini de açığa çıkarmış bulunuyor.
Sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla tacize karşı yapılan ifşaların bir linç teşebbüsü olduğunu iddia etti. Hatta kadınlar tarafından yapılan taciz ve cinsel istismar beyanlarının cinsel tacizden daha ağır bir suç olduğunu, “mutlaka kovuşturulması ve en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini” savundu. Sevan Nişanyan; yaşadıkları cinsel şiddeti açıklayan kadınların beyanını linçle bir tutmakla yetinmemekte, tacizcileri savunmak için kadınları kriminalize etmeye çalışmakta, erkek şiddetini engellemeyen, yargılamayan eril hukuk sistemini tacizcilerin yardımına çağırmaktadır.
Ancak kadın hareketinin geldiği bu noktada artık hepimiz biliyoruz ki, özel olan politiktir. Bir kadının maruz bırakıldığı cinsel taciz, istismar veya erkek şiddeti de özel değil politik bir mevzudur. Dolayısıyla hiçbir kadın böylesine vahşice ve insanlık dışı bir muameleyi kendi kendine yaşamamalı, üstesinden gelmeye çalışmamalı ve gizlememelidir. Bu nedenle ifşa, politik bir tutumdur. Bir başkasının başına daha gelmemesi, bir kişi daha eksilmememiz için alınması gereken çok önemli bir tutumdur. Dolayısıyla ifşa bir linç eylemi değildir. Bunu ifade etmek için yazdığım yoruma kadın düşmanı Sevan Nişanyan’dan aldığım cevap ise şu şekilde
“ Bu bacı gibi düşünenler terör suçlusu olarak yargılansa üzülür müyüz?”
Sevan Nişanyan ve kendisi gibi düşünenler öncelikle bilmelidir ki biz kadınlar kimsenin bacısı, karısı, anası değil, eşit ve özgür bireyleriz.
Ve bu yorumun üzerine evet bir ifşada da ben bulunuyorum. Sevan Nişanyan yazılan eleştirilere cevap vermek yerine beni kendince “terör suçlusu” olarak tanımlayıp yargılanmamdan dolayı da hiç üzülmeyeceğini yazmıştır. Ne kadar tanıdık bir tutum. Kendisi gibi düşünmeyen herkesin terörist ilan edildiği bir gerçekliğin konforlu sınırlarından yazmak nasıl bir zihniyet? İfşam şudur ki; Sevan Nişanyan kadın düşmanı tutumlarının yanına ayrıca ihbarcılığı eklemiştir. Asılsız iddialarla kendisini eleştirenleri hedef gösterip ihbarcı bir tutumla eleştirilere yönelik acizliğini ortaya koymuştur. Akabinde kendisine cevap veren birçok kadını engelleyerek son sözü söyleyen tahammülsüz ve sığ bir erkek akılla tehditler savurmuştur.
Ama biz bu erkek aklını da, erkek yargıdan medet ummayı da, erkek tahammülsüzlüğünü de çok iyi biliyor, çok iyi tanıyoruz. Sizi kızdıran şeyin kadınların örgütlü mücadelesi olduğunu çok iyi biliyoruz. Yorumlarımızla dalga geçmeye çalışmanız, yok saymaya çalışmanız, olmadı terörist ilan etmeniz de yeni değil. Yeni olan, sonuna kadar haklılığının bilincinde olan kadın mücadelesine karşı yaşadığınız bu zavallı haliniz. Ve bu hali yaşamaya devam edeceksiniz.
60’a yakın kadın örgütünün ortak bildirisinden alıntı ile bitireyim bu metni:
“Uykuların kaçsın ben ne zaman ifşa edileceğim diye!”
Ayşegül SANDIKCIĞLU / Çanakkale BES Şube Başkanı