Fransa’da siyah müzisyen Michel Zecler’i darbeden polislerden 2’si tutuklandı, 2’si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Paris’in 17. bölgesinde çalışan genç müzik yapımcısı Michel Zecler, stüdyosunda olduğu sırada içeri giren ikisi üniformalı 3 polis memurunun şiddete maruz kaldı. Mahkemeye sevk edilen 4 polise soruşturma hakimi, savcılığın suçlamalarını yöneltti.
Sputnik Türkiye’de yer alan habere göre, 4 polisten 3’ü “toplu olarak, silahla kasti şekilde ırkçı şiddete başvurmakla ve resmi evrakta sahtecilik” ile suçlandı. Olaya sonradan göz yaşartıcı kapsül kullanarak müdahale eden 4’üncü polise ise “kasti şiddet” suçlaması yöneltildi. Soruşturma hakimi, polislerden 2’sinin tutuklanmasına, diğer 2 polisin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Polisler Zecler’i 20 dakika darbetti
21 Kasım Cumartesi Paris’in 17. bölgesinde genç müzik yapımcısı Zecler, stüdyosuna girdiği sırada arkasından içeri giren ikisi üniformalı 3 polis memurunun şiddete maruz kalmıştı. 20 dakika boyunca polislerce darbedilen Zecler’in imdat çığlıklarını duyan komşuları, ofisin arka kapısından yardıma gelmişti.
Komşularını gören polisler, Zecler’i bırakarak stüdyodan çıkmış ve takviye ekip çağırmıştı. Gelen ekipten bir polis memuru içeriye biber gazı kapsülü fırlatarak Zecler’in çıkmasını sağlamıştı.
Karakola götürülerek 48 saat nezarette tutulan Zecler’e yönelik güvenlik kamerası görüntülerinin medyaya yansıması üzerine Paris savcılığı Zecler’i serbest bırakmıştı. 4 polis memuru ise tepkiler üzerine şiddete başvurmaktan görevden uzaklaştırmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Twitter’dan Zecler’e saldırı görüntülerinin kabul edilemez olduğunu, kendilerini utandırdığını ve ‘şoke olduğunu’ açıklamıştı.
“Küresel Güvenlik” yasa tasarısının 24. maddesi geri çekildi
Öte yandan, Fransa’da tartışmaların odağındaki “Küresel Güvenlik” yasa tasarısının protesto edilen 24. maddesi hükümet tarafından geri çekildi. Söz konusu maddenin yeniden yazılacağı belirtildi.
İktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM), Demokrasi Hareketi (Modem) ve Agir Partisinin Ulusal Meclis’teki Grup Başkanvekilleri, Elysee Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Jean Castex ile görüştükten sonra mecliste basın toplantısı düzenledi.
LREM Grup Başkanvekili Christophe Castaner, tasarının 24. maddesinin, güvenlik güçlerini ve basın özgürlüğünü korumayı hedeflediğini savundu.
Bu maddenin Fransızlar ve gazeteciler tarafından iyi anlaşılmadığını ifade eden Castaner, güvenlik güçlerinin görüntülerinin çekilmesini yasaklamak istemediklerini savundu.
Castaner, bu maddenin LREM, Modem ve Agir Partisi tarafından yeniden yazılacağını belirtti.
24. maddenin etrafındaki şüphelerin ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Castaner, bu maddenin yeniden yazıldıktan sonra hükümete sunulacağını söyledi.
Castaner, güvenlik güçlerini korumaya kararlı oldukları sözlerini ekledi.
Ülkede son günlerde birçok kesimin ve özellikle basın kuruluşları ve insan hakları derneklerinin söz konusu tasarıya tepkisi büyüyor. Tasarı, basın özgürlüğünü ihlal edebileceği ve polis şiddetini artırabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Tasarıya ve artan polis şiddetine karşı 28 Kasım’da ülke çapında 100’den fazla gösteri düzenlenmişti. Paris’teki eyleme 46 bin kişi katılmış ve polis şiddeti olayları yaşanmıştı.
Ulusal Meclis’te 24 Kasım’da kabul edilen tasarının Ocak 2021’de Senatonun onayına sunulması planlanıyor. Senatodan geçmesi halinde tasarı, bir kez daha mecliste oylanacak.
1 yıl hapis ve 45 bin avro ceza
Tasarı, güvenlik güçlerinin görüntülerini yayımlayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin avroya kadar para cezası öngörürken, gösterilerde drone kameraların yanı sıra güvenlik güçlerinin görev sırasında kullandığı kameraların insanları izlemek için kullanılabileceği belirtiliyor.
Fransa’da sarı yeleklilerin gösterilerinde ve emeklilik reformuna karşı yapılan eylemlerde, polisin protestoculara karşı kullandığı şiddetin görüntülenerek sosyal medyada paylaşılmasının ardından polisler hakkında soruşturma açılmıştı.
Sarı yeleklilerin eylemlerindeki polis şiddetinin bilançosu, ülkedeki polisin şiddete meyilli olduğunu ve orantısız güç kullandığını ortaya koyuyor.