Anayasa Mahkemesi’nin kürtaj hakkını neredeyse tam yasak noktasında kısıtlamasına karşı eylemler bir haftadır sürerken ülke çapında kadınlar bugün greve gitti.
Nüfusunun çoğunluğu Katolik olan Polonya'da Anayasa Mahkemesi'nin kürtaja neredeyse tam yasaklama getiren kararını protesto eden kadınlar greve gitti. Ceninde çok ciddi sağlık sorunları olması halinde kürtaja izin veren yasa maddesinin iptaline öfkeyle tepki gösteren kadınların eylemleri yedi gündür sürüyor. Salı günü Parlamento'da yaşanan arbedeler sırasında muhalefet sıralarından "Bu bir savaş", "Utanın" haykırışları yükseldi.
İzlandalı kadınlardan esinlendiler
İzlandalı kadınların 1975'teki genel grevinden esinlenen kadın hareketi, okullar ve işyerlerine gitmeme ve ev işlerini yapmayı reddetme kararı aldı. Bunun benzeri bir eylem 2016 yılında da yapılmış, parlamento gündemindeki kürtajı kısıtlayan yasa teklifi karşısında yas ifadesi olarak siyahlar giyinmiş binlerce Polonyalı kadın sokaklara dökülmüştü.
Salı günü muhafazakâr meclis başkanının greve giden kadınların sembol olarak benimsediği kırmızı şimşek görselinin Nazi gençlik örgütünün sembolüne benzediğini öne sürdü. Bunun ardından, parlamentodaki merkez ve sol partilerden milletvekilleri, Başbakan Mateusz Morawiecki'nin konuşmasını kürtaj talebini destekleyen dövizler ve sloganlarla protesto ettiler.
Solcu milletvekillerinden Agnieszka Dziemianowicz-Bak BBC'ye "Sokakları dolduran göstericilerle ve kadınların, doğurganlıkları üzerinde tam söz sahibi olmaları konusunda gerçek bir toplumsal tartışma talebiyle dayanışmaya çalıştık" dedi.
Başbakan Yardımcısı Kaczynski, Facebook'a koyduğu bir video mesajında "Anayasa çerçevesinde başka türlü bir karar alınamazdı. Yasallık konusunda tamamen haklı zeminde olduğumuzu hatırlamalıyız" dedi ve Polonyalıları kiliseyi ve ulusu korumaya çağırdı.
Muhalefetteki Yurttaş Koalisyonu'nun lideri Borys Budka ise buna, "nefret, iç savaş kışkırtıcılığı ve parti gücünü yurttaşlara saldırı amacıyla kullanmanın suç olduğunu" söyleyerek yanıt verdi.
Daha önce Başbakan Morawiecki gösterilerin son bulması çağrısı yapmış, sokaklara dökülenlerin koronavirüs salgınının oluşturduğu riskleri göz ardı ettiğini söylemişti.
Başbakan "Tercih özgürlüğü (kürtaj konusunda) gerçekten temel bir konu ama tercih hakkını kullanabilmek için önce hayatta kalmak gerektiği konusunda hemfikir olmalıyız. Ölen biri tercih hakkını kullanamaz" diye sürdürmüştü.
İktidar kanadı kararı sahiplendi
Polonya'da iktidarda olan Hukuk ve Adalet Partisi lideri kararın değiştirilemeyeceğini söyledi. Başbakan yardımcısı görevinde olsa da perde arkasında iktidarın gerçek lideri olarak görülen Jaroslaw Kaczynski, protestoların Polonya'yı yok etme girişimi olduğunu söyledi ve halkı Katolik Kilisesi'ni ve ulusun varlığını "savunmaya" çağırdı.
Geçen Perşembe günü Polonya Anayasa Mahkemesi, iktidardaki milliyetçi Hukuk ve Adalet Partisi'nden bir grup milletvekilinin geçen yıl yaptığı başvuruyu haklı bularak, ülkede kürtajı sınırlı da olsa mümkün kılan az sayıdaki yasal kriterden birini daha kaldırmıştı.
Bu karar, bundan sonra kürtajın sadece tecavüz, ensest ya da annenin hayatının tehlikede olması amaçlarıyla yapılabileceği, ama ceninin ciddi sağlık sorunları olması durumunda yapılamayacağı anlamına geliyor.
(BBC TÜRKÇE)