Denizli Sanayi Odası’nın Kasım ayında gerçekleşen meclis toplantısında gündem kıdem tazminatı konusunu oldu. DSO’nun Kasım ayı olağan toplantısında işgücü maliyetleri konusunda bir sunum gerçekleştiren Yönetim Kurulu BaşkanıMüjdat Keçeci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından gerçekleştiren araştırmalar sonucu ortaya çıkan rakamları, OECD rakamları ile birlikte katılımcılara sundu. İşveren tarafında gerçekleşen istihdam maliyetinin, işçinin eline geçen ücretin neredeyse 2 katı olduğunu belirten Keçeci, “İşveren üzerindeki istihdam maliyeti yükü o kadar fazla ki bu şartlar altında istihdamın artmasını mucize olarak nitelendiriyoruz. Biliyorum ki, herkes işçisine asgari ücretin üstünde ücret vermek istiyor; ancak işçiye ödenen ücret ne kadar artarsa, işverenin cebinden çıkan tutar onun 2 katı kadar artıyor. OECD ülkeleri içerisinde istihdam maliyetleri en yüksek olan ülke biziz. Bu nedenle sağlanan istihdam teşviklerinin daha fazla genele yayılan teşvikler olmasını arzuluyoruz.” şeklinde konuştu.
İstihdam maliyetleri ile ilgili olarak kıdem tazminatının da görüşüldüğü toplantıda, kıdem tazminatı ile ilgili çalışmaların bir an önce neticelendirilmesi konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na tekrar başvuruda bulunulmasına karar verildi. Kademeli emeklilikle ilgili 25.08.1999 tarih ve 4447sayılı Kanun’la yapılan düzenleme çerçevesinde işçilere, emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmeleri halinde kendi istekleri ile işten ayrılma imkânı tanıyan düzenlemenin sektörlere verdiği zararlar Meclis toplantısının gündemini oluşturdu. Düzenlemenin amacına aykırı olarak yapılan uygulamanın işverenlere verdiği zararlar, katılımcılar tarafından verilen örneklerle anlatıldı. Türkiye’nin kıdem tazminatı yükü konusunda da diğer ülkelere oranla, işveren aleyhinde düzenlemelere sahip olduğunu dile getiren Keçeci, “Rakamlar bize, bizim ülkemizdeki işverenlerin diğer ülkelere oranla çok daha fazla yükü sırtladığını gösteriyor. Defalarca dile getirdiğimiz gibi, kıdem tazminatının varlığına karşı değiliz. Ancak biliyoruz ki bu düzenlemeden faydalanan çalışanlarımızın oranı çok düşük. Biz hem bu oranı yükseltecek hem de işverenin üzerindeki yükü hafifletecek bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza da ilettiğimiz çözüm önerilerimiz mevcuttur. Umuyoruz bu konu da bir an önce her iki tarafın da faydasına olacak şekilde çözüme kavuşturulur.” dedi.
İşveren üzerindeki yüklerin bunlarla sınırlı olmadığını da belirten Keçeci, “Mevzuat değişiklikleri ve iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda işverene dayatılan uygulamaların hepsi işverenin bütçesine eksi olarak yazılıyor. Mevzuat değişiklikleri de olsun, işçi sağlığı ve iş güvenliği için alınan tedbirler de olsun; ancak bu düzenlemelerin işveren tarafında maddi yük oluşturmayacak bir düzenle iş hayatına adapte edilmesi gerektiği kanaatindeyim.” şeklinde konuştu.