SEÇTİKLERİMİZ – Musa ÖZUĞRULU Gazete Duvar için yazdı: Suriye, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaşta Ermeni tarafına daha fazla yakınlık gösterdiği açıklamaları yansıyor. Suriye savaşında Azerbaycan’ın Suriye yönetimine soğuk davranması ile ilgili değil. Ana sebep Türkiye’nin Suriye’ye karşı tavrı.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmalara dönüşen Dağlık Karabağ ihtilafı Suriye’den nasıl görünüyor?
Bir süre önce “Ermeni katliamı tasarısını” Halk Meclisi’nde oybirliği ile kabul eden Suriye’den yapılan açıklamalar dikkatli bir dilin kullanıldığını gösteriyor ama ibre biraz daha Ermenistan tarafında gibi. Suriye’den yapılan resmi açıklamaların, meselenin doğrudan tarafları olan Azerbaycan ve Ermenistan’ın attıkları adımlar konusunda yorum yapmaktan çok Türkiye’nin gönderdiği iddia edilen cihatçı militanlar üzerinden yapıldığı dikkat çekiyor.
Her iki ülke ile ilişkileri tarihine kısaca göz atmak Suriye’nin son yaşanan gelişmeler karşısındaki tavrını biraz daha anlamamıza yardımcı olabilir.
Azerbaycan – Suriye ilişkileri 1992 yılında başlamış. Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad 2009 yılında Azerbaycan’a ilk resmi ziyareti gerçekleştirdi ve bu ziyaret ve sonrasında iki ülke arasında ekonomik işbirliği alanında çeşitli ön anlaşmalar yapıldı. Bu anlaşmalar arasında gaz satışı ve iki ülke arasında çifte vergilendirmenin kaldırılması da vardı. 2010 yılında iki ülke arasında, gaz aranıp çıkartılması için teknolojik işbirliği ve Azerbaycan’ın 20 yıl boyunca Suriye’ye yıllık 1-1,5 milyon m³ gaz satışı anlaşması kesinleştirildi.
İki ülke arasında o dönemde gelişmekte olan işbirliğinin yanı sıra Beşşar Esad’ın ilk olarak 2004 yılında dile getirdiği ve Azerbaycan’ın da içinde olduğu bir hayali vardı: “5 deniz” projesi. Buna göre Akdeniz, Karadeniz, Fars denizi, Hazar denizi ve Kızıldeniz’i kapsayan proje, bu denizler ve çevresindeki ülkelerden çıkan gazın Türkiye, Romanya, Ukrayna, İran, Irak, Lübnan ve Suriye ile Azerbaycan’ı bağlayan entegre sistemler ile dünyaya pazarlanmasını öngörüyor ve bölge için toplu bir kalkınma modeli olarak lanse ediliyordu. Suriye’de isyan başlayınca Azerbaycan – Suriye gaz anlaşması da Esad’ın zaten gerçekleştirilmesi pek de mümkün görünmeyen “5 deniz” projesi de sekteye uğradı.
2010 yılında Azerbaycan’ın Şam büyükelçisi Mahir Aliyev ile röportajımızda iki ülke arasındaki işbirliği ve olumlu bakış açısı Aliyev’in sözlerine yansıyordu. Aliyev bir yandan iki ülke arasındaki işbirliğine dikkat çekiyor diğer yandan Suriye toplumunun Azerbaycan toplumu ile benzerliklerini, Suriye’deki laiklik anlayışını övüyordu. “Bu ülkede en çok sevdiğim şeylerden birisi bir kadının ülkenin neresinde olursa olsun gece yarısı hiç korkmadan sokaklarda dolaşabilmesi” diyordu.
Suriye’de isyan süreci başlayınca Azerbaycan Suriye yönetimine karşı Batı ülkeleri ve özellikle Türkiye’den çok farklı bir politika izleyemedi. Ancak yine de dikkatli bir tavır içinde kalmaya çalıştı.
Azerbaycan’ın “Suriye’nin baş düşmanı” İsrail ile özellikle askeri alanda sıkı işbirliği var. Bu işbirliğinin de Azerbaycan’ın Suriye yönetimine karşı tavrında etkili olduğu söylenebilir.
Musa ÖZUĞRLU’nun Gazete Duvar’daki yazsının tamamını okumak için TIKLAYIN