Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve Cumhuriyet Başsavcısı İvan Gechev’in istifaları talebiyle 9 Temmuz’da başlayan protestolar, başta başkent Sofya olmak üzere ülkenin birçok şehrinde kilit kavşaklarda çadır kentler kurarak, ‘Mafya dışarı’ ve ‘hükümet İstifa’ sloganlarıyla sürüyor. Protestolar başladığından bu yana beş bakan istifa etti.
Bulgaristan’da hükümetin istifasını isteyen protestolar iki aydır sürüyor. Hükümetin “mafyatik işler” yapmakta olduğunu söyleyen açıklamalarda bulunan Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, protestocuları desteklediğini belirten konuşmasında “Ülkeyi mafyadan kurtarmamız gerekiyor” dedi. Eski Komünist Parti’nin devamı olan ana muhalefetteki Bulgaristan Sosyalist Partisinin (BSP) adayı olarak cumhurbaşkanlığına seçilen Radev, muhalif gördüğü AB yanlısı Borisov'u sürekli olarak eleştirirken, bir süre önce de hükümetle tüm temaslarını kestiğini ve yalnızca yazışmalar yapacağını açıklamıştı.
Bu sırada Bulgaristan Başsavcısı Ivan Gechev’in bir operasyonu söz konusu oldu. Başsavcının ekibi Cumhurbaşkanlığına girdi ve Cumhurbaşkanı Güvenlik danışmanı ve bir kişiyi daha ülkeye ait bilgileri yabancı kaynaklara aktarmak suçlamasıyla ve bazı kişisel menfaatler sağlamak kaygısıyla hareket ettiklerini iddia ederek söz konusu kişileri gözaltına aldı. Bunun üzerine olay tırmandı.
Medya Scope’da Işın Elçi’nin Özcan Sert’le yaptığı söyleşide Özcan Sert, Bulgaristan’da, Cumhurbaşkanı ve başbakan Boyko Borisov ve Başsavcı Ivan Gechev’den oluşan üçlü bir yapıdan söz edilebileceğini söylüyor, “Cumhurbaşkanı, başbakanı ve hükümeti ülkeyi yönetememekle, yetersizlikle suçluyor. Hatta yolsuzlukları ve Avrupa’dan gelen fonları yasa dışı yollarla yakınlarına aktarmakla suçluyor. Başsavcı ise Cumhurbaşkanını devlet güvenliğini zaafa düşürecek bilgileri başka mahvillere aktarmakla suçluyor. Başsavcı bir güç odağı olarak gözüküyor.”
Bulgaristan’da bir başka tartışma konusu da, üst düzey devlet yetkililerini korumakla görevli bir birim olan Ulusal Koruma Bürosu. Ulusal Koruma Bürosu, Cumhurbaşkanı’na bağlı ve sorumlu oldukları kişi de Cumhurbaşkanı. Ancak Hükümet ve başsavcı Ulusal Güvenlik Korumalarını istemiyorlar, kendilerini kendi imkanlarıyla korumak istediklerini söylüyorlar ve buna uygun bir yasayı Meclis’e sunuyorlar. Cumhurbaşkanı Radev bunun “paralel” bir büro olduğu iddiasında bulunuyor.
Yine bir başka iddia da Bulgaristan’daki Türk azınlığın lideri olan Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin fahri başkanı Ahmet Doğan ve Hak ve Özgürlükler Hareketi milletvekili olan Delyan Peevski’nin hükümet politikaları üzerindeki etkisi. Peevski, 20’den çok gazete, televizyon kanalı, radyo, birçok web sitesi ve dergilerle ülkede en büyük medya patronu durumunda. Dağıtım şirketi ve birkaç inşaat şirketinin sahibi. Elektrikli eşya satış zincirinde pay sahibi olan iş adamı. Ahmet Doğan’la Delyan Peevski arasında çok sıkı bir bağ olduğu, Ahmet Doğan her ne kadar siyaset dışında gözükse de siyaseti, Delyan Peevski vasıtasıyla yönlendirdiğine dair bir takım iddialar var.
2007 yılında AB üyesi olan Bulgaristan, yolsuzluğun en çok görüldüğü AB ülkesi olarak biliniyor.
Halk, hükümeti ülkedeki yolsuzluklarla mücadelede başarısız kalmakla suçluyor.
Ülkede yolsuzluğun had safhaya ulaştığını ve hükumetin bir “oligark mafya çetesine” dönüştüğünü savunan protestocular, Boyko Borisov’un ve başsavcı Ivan Gechev’in istifası, Avrupa Birliği kriterlerine uygun, yolsuzluk, rüşvet ve her türlü kötü uygulamanın olmadığı, hesap veren, Anayasal reform, adil seçim ve demokratik bir hükümet istiyorlar.