Koronavirüs salgınında uzmanlar ‘ikinci dalga’ uyarısı yaptı: Salgına karşı alınan önlemlerin gevşetilmesi, henüz ortaya çıkmamış “sessiz enfeksiyonların” topluma yayılmasına neden olabilir.
Uzmanlar, yeni tip koronavirüs salgınının, dünya genelinde alınan tedbirlere uyulmaması ve kontrol altına alındığı düşüncesiyle önlemlerin kısmi olarak gevşetilmesi halinde ikinci dalgasının yaşanabileceği konusunda uyarıyor.
İlk kez Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019’da görülen ve kısa sürede Antarktika hariç tüm kıtalara yayılan Covid-19’da vaka sayısı dünya genelinde 2 milyonu geçerken, iyileşenlerin sayısı 560 bini, ölenlerin sayısı ise 150 bini aştı.
Wuhan’da 76 günlük karantina sürecinin salgının kontrol altına alındığı gerekçesiyle sona erdirilmesi, tedbirlerin azaltılması ve ülke içi seyahatlere izin verilmesi ise salgının ne zaman biteceği sorusuna yanıt arayanlarda, “ikinci dalga” endişesine yol açtı.
Kovid-19’da “ikinci dalga” yaşanma ihtimalini değerlendiren uzmanlar, salgına karşı alınan önlemlerin gevşetilmesinin, henüz ortaya çıkmamış “sessiz enfeksiyonların” topluma yayılmasına neden olabileceğini, bu nedenle dünya genelindeki tedbirlerin sıkı tutulması gerektiğini vurguladı.
'Mutasyon düşük ihtimal'
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Tıbbi Viroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli, salgının önlenmesindeki en etkili yöntemin izolasyon ve sosyal mesafesinin korunması olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Midilli, Çin’in özellikle Hubei eyaletinde uygulanan sıkı karantina önlemleri sonucunda salgının şu an kontrol altına alındığının düşünüldüğünü, bundan dolayı Wuhan kentindeki karantina önlemlerinin de kısmi şekilde kaldırıldığını aktardı.
Ancak karantina tedbirlerindeki gevşetmelerin, hâlâ saptanamamış sessiz enfeksiyonların toplum içerisine yayılmasına yol açabileceği uyarısı yapan Midilli, bu nedenle karantinanın tümüyle kaldırılmasının yakın gelecek için gerçekçi bir beklenti olmadığını ve uzun bir süre daha durumun yakından izlenerek, gerektiğinde önlemlerin yeniden sıkılaştırılmasının tercih edileceğini ifade etti.
Salgının inişe geçtiği başka ülkelerde de izolasyona dayalı önlemlerin gevşetilerek, salgının yol açtığı ekonomik ve olumsuz psikososyal etkilerin azaltılmaya çalışıldığını anlatan Midilli, “Ancak, salgın Güney Amerika, Afrika ve Hindistan gibi sağlık altyapısı zayıf ya da yetersiz ülkelerde yeni yükselmeye başladığı için bu ülkelerde hastalığın yaz aylarının başında doruğa çıkacağı tahmin ediliyor. Yaz aylarında salgın hız kesip kontrol altına alınsa bile özellikle başka ülkelerden olabilecek yeni girişler sonucunda salgının kontrol altına alındığı bölgelerde sonbaharda ikinci bir dalga ile karşı karşıya kalınması büyük bir olasılık olarak görülüyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Midilli, virüsün doğal evrim sürecini devam ettirdiğini de belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“RNA virüslerinin mutasyon hızı insana göre 1 milyon kata kadar çıkabiliyor. Ayrıca enfeksiyonlar arttıkça gerek oluşacak bağışıklık yanıtlarının yanı sıra uygulanan ya da gelecekte uygulanacak antiviral tedaviler gerekse rekombinasyonlar farklı genetik özelliklere sahip varyantların ortaya çıkmasında seçtirici baskı oluşturacaktır. Bu tarz değişiklikler özellikle antiviral ilaçların geliştirilmesi, kullanılmakta olan PCR testlerinin özgüllük ve duyarlılıklarıyla aşı çalışmaları açısından kritik öneme sahiptir. Nitekim, farklı coğrafi bölgelere özgü kolları da oluşmaktadır. Ancak, şu an için virüsün yakın gelecekte hasta edicilik ve bulaşıcılık özelliklerinde dramatik farklılıklara yol açacak bir değişime uğraması düşük bir ihtimal olarak görülmektedir. İlaç ve aşı geliştirme çabaları yoğun şekilde ve uluslararası iş birliği içerisinde sürdürülmektedir. Fakat, bu çabaların da bir yıldan kısa sürede kullanıma girmesi ve yaygın şekilde üretilerek dağıtılması beklenmemektedir.”
‘Kurallara uyarsak süreç kısalır'
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Pınar Çıragil de Kovid-19’un baskın özellik gösteren ve öne çıkan herhangi bir mutasyona rastlanmadığını, virüsün, tedavi yöntemleri bakımından da bir değişime uğramadığının gözlendiğini söyledi.
Prof. Dr. Çıragil, geçen ay yayımlanan ve henüz hakem değerlendirmesine girmemiş bir çalışmada farklı birkaç mutasyon saptandığını, ancak bu konuda daha çok veriye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Kovid-19’un ikinci dalgasının yaşanma ihtimaline yönelik de Çıragil, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bazı araştırmacılar, Kovid-19 pandemisi için Dünya Sağlık Örgütü ya da kimi ülkelerin sağlık kurumlarının yeterince erken önlem almadığını düşünüyor. İkinci dalga ise izolasyon kurallarına uyulmadığı takdirde bu enfeksiyonun devam edeceği anlamına gelir. Aralık 2019’dan önceki hayatımıza ne zaman döneceğimizin yanıtı aslında bize bağlı. Otoritelerin koyduğu tüm kurallara uyar, evde izole kalır, dışarı çıkmamız gerekiyorsa maske kullanır ve sosyal mesafeyi korursak bu süreç daha da kısalacaktır.”