SEÇTİKLERİMİZ – Noam CHOMSKY’nin söyleşisini Medyascope çevirdi: “Koronavirüs öncesi sosyal yakınlıklar yüzeyseldi ve insanlar birbirinden yalıtılmış haldeydi. Koronavirüsün iyi yanı, belki de insanları nasıl bir dünya istediğimiz konusunda düşünmeye itmesi olacak.”
Dünyaca ünlü dilbilimci ve aktivist Noam Chomsky, DiEM25’in internet üzerinden gerçekleştirdiği "Koronavirüs sonrası dünya" dizisi kapsamında bir söyleşi verdi. 1928 doğumlu Chomsky, "Tehlikede olan ne?" başlıklı söyleşisinde koronavirüs krizini, bizzat tanıklık ettiği dünya tarihinin önemli kırılmalarına değinerek yorumladı. "Koronavirüsün iyi yanı, belki de insanları nasıl bir dünya istediğimiz konusunda düşünmeye itmesi olacak’’ diyen Chomsky, sosyal mesafenin de tamamen yeni bir durum olmadığını ileri sürerek "Koronavirüs öncesi sosyal yakınlıklar yüzeyseldi ve insanlar birbirinden yalıtılmış haldeydi’’ dedi.
Söyleşi boyunca neoliberalizm eleştirisi yapan Chomsky, neoliberalizmi bir "salgın" olarak tanımladı ve bu salgının koronavirüsü önlemeye engel olduğunu söyledi. Ayrıca, koronavirüsü "gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti’" olarak gören Chomsky, dünyanın ve ABD’nin bu krize "sosyopat" olarak nitelendirdiği ABD Başkanı Donald Trump ve onun yardakçıları eşliğinde girmesini bir felaket olarak değerlendirdi.
Merhaba Noam. Neredesin? Kendini karantinaya aldın mı, ne zamandır karantinadasın, bize söyleyebilir misin?
Tabii. Şu an Tucson, Arizona’da kendimi karantinaya aldım.
1928 doğumlusun ve ilk makaleni, benim bildiğim kadarıyla, on yaşındayken yazmıştın. Ki bu makale aslında 1938’de Barselona’nın kaybedilmesi sonrasında İspanyol İç Savaşı hakkındaydı. Bu benim neslim için oldukça uzak olan bir zaman. İkinci Dünya Savaşı’nı, Hiroşima’yı gördün, tanıklık ettin; bunun dışında Vietnam Savaşı’ndan Petrol Krizi’ne, Berlin Duvarı’nın yıkılmasına kadar birçok önemli siyasi, tarihi olaylara tanık oldun. Bundan önce Çernobil’e, sonra 90’larda -aynı zamanda küresel bir olay olan- 11 Eylül’e gidecek tarihi bir âna tanık oldun, son zamanlarda ise -senin gibi birinin yaşam öyküsünü mümkün olduğunca kısaltmaya çalışıyorum- 2007 ve 2008’in finansal krizini gördün. Yani bu arka planda, bu kadar zengin bir hayat yaşamış ve böyle tarihi süreçlere tanıklık etmiş ve bunlarda rol oynamış biri olarak; günümüzdeki koronavirüs krizine nasıl bakıyorsun? Bu daha önce eşine rastlamadığımız tarihi bir olay mı, bu seni şaşırtan bir şey miydi?
Söylemeliyim ki, beni şu an ele geçiren ilk anılarım 1930’lardan. Barselona’nın kaybedilmesi hakkında senin de bahsettiğin makale, aslında esas olarak faşist salgının bütün Avrupa’da insafsızca yayılması ve nasıl sonlanacağı hakkındaydı. Çok sonra, iç belgelerin yayınlanmasından sonra keşfettim ki ABD’nin o dönem ve sonraki yıllardaki analizcisi savaşın sona ereceğini bekliyormuş. Savaşın sona ermesiyle dünyanın ABD hâkimiyetindeki hava bölgeleri ve Alman hâkimiyetindeki bölge arasında bölüneceğini tahmin etmiş. Yani benim çocukluk korkularım tamamen yersiz değilmiş. Ve bu anılar şimdi geri geliyor.
Çocukken Hitler’in Nürnberg mitinglerini radyoda dinlediğimi hatırlayabiliyorum. Sözcükleri anlayamıyordum ama duyguyu ve tehdidi kolayca anlayabiliyordunuz. Bugün Donald Trump’ın mitinglerini dinlediğimde aynı şekilde çınladığını söylemeliyim. Kendisi bir faşist olduğundan değil -herhangi bir ideolojiye sahip olacak biri değil, sadece bir sosyopat ve kendini düşünen bir birey- ama duygu ve korkular aynı. Dünyanın ve ülkenin kaderinin sosyopat bir şaklabanın elinde olduğu düşüncesi akıllara ziyan.
Koronavirüs yeterince ciddi bir tehlike ama gelmekte olan çok daha dehşetli bir şey var. İnsanlık tarihinde gelmiş geçmiş her şeyden daha kötü bir felaketin kıyısına doğru yarışıyoruz. Donald Trump ve yardakçıları da bu uçuruma giden yarışta en öndeler. Aslında, şu anda yüz yüze olduğumuz iki büyük tehlike var: Biri, silah denetiminden geriye kalanların yok edilmesi ile kızışan nükleer savaş tehlikesinin artması, diğeri ise tabii ki küresel ısınma hakkında artan tehlike. İki tehlike de halledilebilir ama çok zamanımız yok ve elbette koronavirüs de korkunç sonuçları olabilecek bir şey. Ama tabii bir iyileşme süreci olacak; öte yandan diğerleri iyileşemeyecek, bitmiş olacak. Diğerlerinin hakkından gelemezsek, bittik demek. Yani, çocukluk anılarım beni ele geçirmeye başladı yine, ama artık farklı bir boyutta.
…Noam Chomsky'nin söyleşisinin Medyascope'daki çevirisinin tamamını okumak için TIKLAYIN