İzmir’de üniversite öğrencileri koronavirüsle mücadelede Hükümet’in halka sunduğu “çalışarak ölmek ile açlıktan ölmek” ikilemenin dışına çıkmanın tek yolunun dayanışma olduğunu belirterek İzmir Üniversite Öğrencileri Dayanışması’nı oluşturdu.
SiyasiHaber
İzmir’de üniversite öğrencileri tarafından kurulduğu duyurulan Üniversite Öğrencileri Dayanışması tarafından yapılan çağrıda, “Ekonomik istikrar paketi kalkanı da, şirket sahiplerini mağdur etmemek için buldukları çözümler de, bunların üzerine bize ikram ettikleri kolonya da onların olsun. Biz yaşamak ve yaşatmak için mücadele edelim, dayanışmamızı büyütelim” denildi.
Covid-19 salgını Türkiye’de yayılmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan son resmi verilere göre, 7 Nisan tarihinde vaka sayısı en az 34 bin 109'a ulaşırken, Covid-19’dan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı da en az 725’e yükseldi.
İzmir’de salgın döneminde virüse karşı dayanışmayı, bütün imkanlarını sermayeyi kurtarmaya harcayan ve halk sağlığını hiçe sayan iktidara karşı da mücadeleyi yükseltmek için bir araya gelen öğrenciler, İzmir Üniversite Öğrenci Dayanışması’nı kurduklarını açıkladılar.
“Halkın payına kolonya, sabun, maske ve dua düştü”
Virüsün başlangıçta görmezden gelindiğini, sonrasında alınan önlemlerin ise gerçeklerden ve ihtiyaçlardan uzak olduğu belirtilen açıklamada, “Korona virüse karşı açıklanan paketlerde sermayeye daha fazla destek olunurken, halkın payına kolonya, sabun, maske ve dua düşmüştür” denildi.
Hükümet’in krize karşı tutumunun “Allah’ın lütfu” şeklinde olduğu belirtilen açıklamada, gençliğin sorunlarına yönelik hükümetin tavrının “Okulunuzu dondurun, 2 ay direnin, çok gezmeyin, elinizi yıkayın, 65 yaş üstündekilere kolonya vereceğiz, kendi OHAL'inizi ilan edin" şeklinde olduğu belirtildi.
“Dayanışmayı büyütelim”
Hükümet’in halkı “çalışarak ölmek ile açlıktan ölmek” arasında seçim yaptırmak zorunda bıraktığı belirtilen açıklamada, bu ikilemin dışına çıkmanın yolunun dayanışma olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Buradan bu kentin öğrencilerinden öğretmenlerine, avukatlarından, fabrika işçilerine, sanatçılarından ev emekçilerine kadar herkese açık çağrımızdır: Gelin dayanışmayı büyütelim, olanak ve ihtiyaçlarımızı ortaklaştıralım, bu süreçten hep birlikte, biz olarak çıkalım” ifadeleri kullanıldı.
İzmir Üniversite Öğrencileri Dayanışması tarafından yapılan açıklama şöyle:
“Koronavirüs Öldürür, Dayanışma Yaşatır!
Tüm dünyayı kasıp kavuran korona virüs, ülkemizde de açıklanan tarihten çok daha önce yayılmaya başlamış olmasına rağmen, öncelikle görmezden gelinmiş, sonrasında ise hakikatten uzak "önlemlerle" korona virüsle "mücadele" başlamıştır.
Korona virüse karşı açıklanan paketlerde sermayeye daha fazla destek olunurken, halkın payına kolonya, sabun, maske ve dua düşmüştür.
Hükümetin ortaya çıkan toplumsal krize karşı tutumu ise "bu bize Allah’ın lütfudur" şeklinde olmuştur.
Açıkladıkları planda payımıza düşen; "okulunuzu dondurun, 2 ay direnin, çok gezmeyin, elinizi yıkayın, 65 yaş üstündekilere kolonya vereceğiz, kendi OHAL'inizi ilan edin" olmuştur.
Hükümetin bizlere sunduğu "çalışarak ölmek ile açlıktan ölmek" arasında seçim yapmaktır. Bizler ise bu ikilemin dışına dayanışma ile çıkılabileceğini düşünüyoruz.
Dayanışma ezilenlerin inceliğidir.
Yaşanan bu süreçten hem fiziksel, hem psikolojik hem de toplumsal olarak sağlıklı bir şekilde çıkmamızın yolu dayanışma içerisinde olmak, imkan ve sorunlarımızı ortaklaştırmaktan geçmektedir.
Tüm toplumun sağlığını kurtaracak olanın dayanışma ve mücadele olduğunu düşünüyoruz.
Biz de birlikte mücadele ettiğimizde yaşamın nasıl değiştiğini hatırlayalım.
Ekonomik istikrar paketi kalkanı da, şirket sahiplerini mağdur etmemek için buldukları çözümler de, bunların üzerine bize ikram ettikleri kolonya da onların olsun.
Biz yaşamak ve yaşatmak için mücadele edelim, dayanışmamızı büyütelim.
Buradan bu kentin öğrencilerinden öğretmenlerine, avukatlarından, fabrika işçilerine, sanatçılarından ev emekçilerine kadar herkese açık çağrımızdır:
Gelin dayanışmayı büyütelim, olanak ve ihtiyaçlarımızı ortaklaştıralım, bu süreçten hep birlikte, biz olarak çıkalım.”