SEÇTİKLERİMİZ – Ali Duran TOPUZ Gazete Duvar için yazdı: İnsani bir düzey mi bekliyor bizi yeni türden bir barbarlık mı? Kahinliğe düşmeden bir cevap imkânı yok, ama kabaca neyin önce çıkacağını anlamaya çalışmak için soru sormak elzem. En önemli soru ortada: Olacağın, geleceğin belirleyicileri kim olacak? Sürecin hakimleri kimler?
Söz de önemli sahibi de: “Salgından sonra dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” Günlük hayatın olağan akışında kesintiye, değişime yol açan her şey için söylenen bir söz bu aslında: “Eskisi gibi olmayacak.” Kimi zaman iyi bir gelecek umudunun kimi zaman kötü bir gelecek kaygısının ifadesi. En son cumhurbaşkanı ve iktidar partisi genel başkanı korona salgını için söyledi, söylemeye de devam ediyor.
Dünyanın yaşadığı pandemik krizin, kapitalizmin ve onun güncel ideolojisi Neoliberalizmin boyalarını döktüğünü, kusurlarını sergilediğini, insanlığa zararlarını kanıtladığını, doğayı nasıl mahvettiğini ortaya koyduğunu düşünenlerin önemli bir kısmı iyi bir gelecek imkânı açıldığını söyleme eğiliminde; öyle ya her şeyin ne kadar berbat olduğu görüldüyse niye aynı şekilde devam etsin ki? Üstelik bu laf sadece kapitalist sisteme ya da neoliberal ideolojiye karşı olanların değil, yandaş olanların da ağzında. Peki eskisi gibi olmayacaksa ne olacak? İki ihtimal var, eskiden beri. Max Horkheimer ve Theodor W. Adorno bunu İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra şöyle ifade etmişti:
“Aslında amacımız, insanlığın gerçekten insani bir düzeye çıkmak yerine niçin yeni türden bir barbarlığa düştüğünü anlamaktan fazlası değildi.” (Aydınlanmanın Diyalektiği I, Max Horkheimer, Theodor W. Adorno, Çeviren Oğuz Özügül, Kabalcı Yayınevi)
…Ali Duran TOPUZ'un Gazete Duvar'daki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN