SEÇTİKLERİMİZ – Fehim TAŞTEKİN AL-MONITOR için yazdı: Koronavirüs salgınının getirdiği zorluklara rağmen Suriye’nin İdlib vilayetine askeri sevkiyatları sürdüren Türkiye, Fırat’ın doğusunda da nefes aldırmıyor.
Son haftalarda İdlib’e dikkat çekici miktarda askeri araç ve mühimmat sevkiyatı yapan Türk ordusunun bölgede kurduğu üslenme noktalarının sayısı 8 Nisan itibarıyla 53’ü buldu. Rusya ile 5 Mart’ta imzalanan Moskova Mutabakatı çerçevesinde M-4 yolu ve civarında güvenli koridor açma maksadıyla beklenen operasyonlar, İdlib cephesindeki hareketliliği anlaşılır kılıyor. Fakat Fırat’ın doğusunda Barış Pınarı Harekâtı ile kontrol edilen yerlerden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye ordusunun bulunduğu bölgelere artan saldırılar beklentinin aksine.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi ve SDG’nin koronavirüs önlemlerine odaklandığı, aynı şekilde Türk ordusunun denetimindeki Tel Abyad (Girê Spî) ve Rasulayn’da (Serekaniye) da koronavirüsün öncelikli gündem olduğu bir dönemde çatışmaların gerilemesi umuluyordu. Üstelik gerilim, Türk ordusunun yedeğinde sahaya sürülen Suriye Milli Ordusu’ndaki (SMO) gruplar arasında baş gösteren kavgalar ve maaşların ödenmediği gerekçesiyle Türkiye’ye yönelik artan tepkilerin gölgesinde tırmanıyor.
Koronavirüsün artık küresel bir soruna dönüştüğü mart ayı boyunca özellikle Tel Abyad, Ayn İsa ve Tel Temir bölgelerinde çatışmalar eksik olmadı. Nisanda gerilim daha da ivme kazandı.
Rasulayn’ı merkez edinen güçler, yaklaşık 38 kilometre güneyde M-4’ün üzerinde yer alan Tel Temir’in Hristiyan köylerini hedef alıyor. Benzer şekilde Tel Abyad’ın 38 kilometre güneyinde, M-4 yolunun altında bulunan Ayn İsa ve çevresi de havan toplarına maruz kalıyor.
Olayların sıklığı, düşük yoğunluklu bir çatışma stratejisine işaret ediyor.
Al-Monitor’un yerel kaynaklardan derlediği bilgilere göre 2 Mart’ta Ayn İsa ve köyleri havan toplarıyla vuruldu. Aynı gün Tel Abyad tarafında Silip bombalandı. 3 Mart’ta Tel Abyad’a bağlı Kizeli, Silip ve Harabsahruç köyleri hedef oldu. 5 Mart’ta Silip ve Kor Hasan köylerine top atışları yapıldı. 7 Mart’ta Ayn İsa’nın Halidiye ve Hoşan köyleri ile göçmen kampı saldırıya uğradı. 10 Mart’ta Ayn İsa’ya bağlı Dibis köyü, 11 Mart’ta Mişerfa köyü bombalandı. 15 Mart’ta Hoşan’a tekrar topçu atışları yapıldı. 16 Mart’ta Tel Abyad’a bağlı Belûna köyü hedef oldu. 15-16 Mart’taki saldırılarda bir sivilin yanı sıra bir Suriye askeri yaralandı.
16 Mart’ta Ayn İsa’nın Hoşan ile Kizeli, Tel Abyad’ın Kor Hasan ve Silip köyleri bombalandı. 19 Mart’ta Halidiye ve Hoşan’a yönelik saldırılar tekrarlandı.
24 Mart’ta Tel Temir’e bağlı Arişa, Umm El Keyf ve Anik El Hava köyleri hedef oldu. 25 Mart’ta Fatsa, 27 Mart’ta Seyda topçu atışlarına maruz kaldı. 30 Mart’ta Hoşan, 31 Mart’ta Dibis tekrar vuruldu.
1 Nisan’da Tel Temir’e bağlı Umm El Hamra ve Rasulayn’a bağlı Rabiha köyleri bombalandı. Bu saldırılarda biri kadın üç sivil yaralandı.
2 Nisan’daki saldırının hedefinde Tel Temir civarında Umm El Keyf, Kabir Sağır, El Abuş, Rubaiyat ve Tel El Vard vardı. Kabir Sağır ve El Abuş’da Suriye ordusundan iki asker öldü, dört asker yaralandı. Anadolu Ajansı’na göre bu çatışmada SDG’den dört, Suriye ordusundan iki asker öldü.
Milli Savunma Bakanlığı olaylarla ilgili “Kahraman komandolarımız, Barış Pınarı bölgesinin güneyinde başarılı bir operasyon daha gerçekleştirdi. Huzur ve güven ortamını bozmak için saldırı girişiminde bulunan 10 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi” açıklamasını yaptı.
SDG yerine Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) atıf yapan bakanlık aynı gün ikinci bir açıklama yaparak “Dört PKK/YPG’li terörist daha etkisiz hale getirildi” dedi.
Fehim TAŞTEKİN’in AL-MONITOR’daki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN