SEÇTİKLERİMİZ – Mehveş EVİN Artı Gerçek için yazdı: Umarım, bilime, bilim insanlarına çok daha fazla kaynak ayırmak zorunda olduğumuz anlaşılır.
B sınıfı bir bilimkurgu filminin ortasına düşmüş, insan formunda dev bir virüs gibi hissetmeye başladım kendimi.
Ben, sen, hepimiz, zor da olsa idrak ettik, etmeyenler de mecburen edecek:
Birbirimizin sağlığını doğrudan tehlikeye atan varlıklarız. Üstelik bütün dünya, aynı duygular içinde.
Sokakta rastladığım tek tük insanın yüzlerindeki ifade, tedirginlik. Çoğunluk, birbirine mesafe koyma gayretinde. Alışverişte, mecburi temasta olan insanların aklından geçenlerse eminim aynı:
Yanımdaki pozitif olabilir mi?
Yoksa ben miyim taşıyıcı?
Her akşam kaç yeni vaka, kaç yeni ölüm var diye sayıyoruz. Bu bile sıradanlaşacak zamanla. Halbuki her sayı, bir insan canı.
Her sayı, o hastayla ilgilenirken hayatını riske atan belki onlarca sağlık çalışanı demek.
Hastalananlara, hastaneye yatırılanlara dahi testlerin yetiştirilemediği, şeffaflığın zayıflık belirtisi sayıldığı bir ülkede, güvensizlik duygusu da gittikçe derinleşiyor.
Yetkililer ne derse, ne yaparsa doğru kabul etmemiz bekleniyor. Normali bu tabii.
Ama hakikatin gizlendiği, üzerinin örtüldüğü, ifade özgürlüğünün hunharca çiğnendiği o kadar çok hadise yaşadık ki.
Yönetenlerin “panik çıkmasın, ekonomi çökmesin, iktidarımıza halel gelmesin” şiarıyla, salgının gerçek boyutunu gizlediğine inanan çok.
Burada yapılacak en faydalı iş, yönetenlere doğru soruları sormak, doğru taleplerde bulunmak, ısrarcı olmak. Yerel çapta, tıpkı deprem afetinde olduğu gibi, dayanışma ağlarını şimdiden kurmak…
Çünkü önümüzde uzun ve sancılı bir süreç var.
Şimdi alınan kararlar, geleceği şekillendirecek
Bilim insanlarının yaptığı projeksiyonlara, modellemelere bakarsanız küresel koranavirüs salgınının birkaç hafta, hatta birkaç ayın ötesinde etkileri olacağı kesin.
Yani “dişimi sıkayım birkaç hafta”nın ötesindeyiz. Dünyaya ve hayata dair düşüncelerimiz, davranışlarımız belki de kalıcı biçimde değişecek, değişmek zorunda olacak.
Yazar Pankaj Mijra, onyıllardır küreselliğin hava ve su gibi doğal sayılan diliyle konuştuğumuz için olağanüstü zamanlardan geçtiğimizi ne kadar kavradığımızı sorguluyor:
“Koronavirüs, yüzyılda bir olabilecek, önceki varsayımları alt üst edecek radikal bir dönüşüme işaret ediyor.” (Bloomberg Opinion)
Türkiye’deki okurların da gayet iyi tanıdığı tarihçi, yazar Yuval Harari, Financial Times’da yayınlanan yazısında “Koronavirüsten sonra nasıl bir dünya?” diye sordu.
Can derdindeyken bunu mu düşüneceğiz? Evet, tam da bunu düşüneceğiz.
Harari, hükümetlerin, insanların şu günlerde aldığı kararların, dünyanın gidişatını yıllar boyunca biçimlendireceğini söylüyor:
Mehveş EVİN’in Artı Gerçek’teki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN