Boston Üniversitesi Biyoloji bölümünde asistan Profesör olan Emrah Altındiş, Koronavirus’ün Türkiye’deki olası etkilerine dönük açıklamalarda bulundu. Sosyal Medya hesabı üzerinden açıklama yapan Altındiş, olası gelişmeler ve alınması gereken önlemlere ilişkin de önerilerini yazdı.
Altındiş’in paylaşımı şöyle:
1) Virüs tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’ye de önümüzdeki günlerde yayılacak ve benim tahminimce hali hazırda yayılıyor. Paniğe kapılmadan, neler yapılması gerektiğine konsantre olmak gerekiyor.
2) Virüs, tıpkı grip virüsünde olduğu gibi çoğunlukla 65 yaş üzeri bireylerle, bağışıklık sistemi güçlü olmayan hastaları tehdit ediyor. Özellikle bu bireylerin hastalıktan korumamız gerekli olacak. Bir de sağlık çalışanlarını ve onların yakınlarını.
3) Şu anda dünyada ölüm oranı yüzde 3.4 fakat çoğu vakanın tespit edilmediği düşünülürse muhtemelen gerçek rakam daha düşük. Ancak bu bireylerin çoğu 70 yaş üstü bireyler. 70 yaş altında ölüm oranları oldukça düşük ve 9 yaş altı çocuklarda ölüm gözlenmemiş durumda.
4) Tokalaşma, sarılma, öpüşme, kontamine olmuş alana dokunup (örneğin toplu taşıma aracında ya da süpermarkette) eli buruna ağza sürme, bir hastanın yüzünüzü doğru hapşırıp öksürmesi risk faktörleri. Bunlardan kaçınmalı.
5) Doktorların ve geçen gün babamla konuşurken onun (Cengiz Altindiş) da söylediği gibi bağışıklık sistemini günde 8 saat uyku, iyi beslenme ve egzersizle güçlendirmek önemli. El yıkamak ve içinde yüzde 70-80 alkol içeren solüsyonlarla el temizliği de… Bir popstar hocanın söylediği gibi çorbanın vd. virüse karşı dayanıklılık sağladığına dair hiç bir bilimsel veri yok, dolayısı ile işin o kısmi inanç, bilim değil.
6) İtalya’nın kuzeyinde yakında 16 milyon insani kapsayan bir büyük karantina uygulanacak, benzeri uygulamalar Türkiye’ye de gelebilir. Evde hazırda makarna vb. gıdalar olması yararlı olabilir böyle bir duruma karşı. Zira bir anda İstanbul’da 1000 vaka tespiti bir panik yaratacaktır.
7) Doktorlar maskeleri hastaların takmasını öneriyor. Ancak hastaların çoğu semptompsuz da geçirebiliyor hastalığı ve bu esnada bulaştırmaya devam ediyorlar. Dolayısı ile enfeksiyon Türkiye’de de tespit edildikten sonra toplu alanlarda maske takmak işe yarayabilir. Eğer bir maske alacaksanız, bu maske N95 modeli olmalı virüsten korunmak için. N95.
8) Virüs alkole/sabuna dayanıklı değil, dolayısı ile kolonya vb. ile sürekli el temizliği de mümkün.
9) Epidemiologlar virüsün tüm dünyaya yayılacağını ve böylece zamanla insanlığın bağışıklık kazanacağını düşünüyorlar. Tüm dünyada bilim insanları da virüsü anlamak için uğraşıyor. Umuyorum bir aşı bulunacak yakında ama aşının test edilmesi ve üretilmesi tüm dünya için çok uzun zaman alacaktır.
10) Grip bu yıl 4-5 ayda sadece ABD’de 16 bin insanın ölümüne yol açtı. Bu virüs ise henüz tüm dünyada 3500 kişiyi öldürdü. Henüz mevsimlerin nasıl bir etkisi olacağını bilmiyoruz virüs üzerinde.
10) Türkiye’de bazı komplo teorileri dolaşıyormuş. Bunlar saçma sapan iddialar. Bizler sonuçta biyolojik varlıklarız ve daha çok yeni virüs ve bakteri ile karışılacağız. Özellikle doğaya/hayvanlara bu şekilde saldırmaya devam ettiğimiz surece!
11) Mültecilerin durumu bu manada oldukça üzücü. Şu anda karda kışta bir sürü hastalığa karşı korunmaları gerekiyor. Aynı şekilde hapiste tutulan pek çok tutuklunun da çok dikkatle takip edilmeleri gerekiyor.
12) İnsanlık pek çok virüsü, bakteriyi atlattı. Coronavirüs ile ilk defa karşılaşıyor olmamız, bağışıklığımızın olmaması önemli bir sorun. İnsanlık bunu da atlatacak, umudumuz tabii en az hasarla atlatmak. Hem topluma, hem de devlete baya bir iş düşüyor
(AVRUPA FORUM)