Sur Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla birlikte Amîda Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi’ne erkek müdür atandı. Tabelası indirilen merkez, kahvehaneye çevrildi.
İçişleri Bakanlığı kararıyla 2016 yılında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelere atanan kayyumların kapattığı kadın kurumlarından biri de Amida Kadın Danışmanlık Merkezi'ydi. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra belediyenin Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimine geçmesiyle Sur Belediyesi desteğiyle 20 Kasım 2019’da Amîda Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi adıyla yeniden hizmete açıldı. Ancak 21 Aralık 2019’da Sur Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi, bir gün sonra Amîda Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi’nin kadın sorumlusunu görevden uzaklaştırarak erkek müdür atadı.
Erkek müdür atanınca kadın çalışanlar istifa etti
Sur Kaymakamlığında Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Baytar’ın atanması, kadın merkezinde çalışan kadınların tepkisine neden olurken, merkezde çalışan sosyolog Hatice Bozkoç ve kurum sorumlusu Lale Deviren, eş başkanların tutuklu olmasından ve erkek müdürle çalışmak istemediklerinden dolayı belediyeden istifa etti. Amîda Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi’nde görev alan sağlık, hukuk ve insan kaynakları alanında çalışan 7 kadın da istifa etti. Kadın merkezine atanan erkek müdür ise merkezi kahvehaneye çevirdi.
'Kayyumların hedefi kadın çalışmaları'
Kayyum atanmadan Sur Belediyesi Kadın Komisyonu Başkanı olan Birsen Güneş, “Genel olarak kayyum politikalarına baktığımız zaman kadın çalışmalarını hedefine koyan ve sürekli kadınlara saldıran bir anlayış görüyoruz. Kadın çalışanların emeğinin sömürülmesiyle beraber açtığımız merkezin bir kahvehaneye dönüşmesiyle aslında kadınların evlere kapatılması hedeflenmekte. Kadınların yaşam alanları sınırlandırılıp sadece evde bulaşık yıkayan, yemek yapan ve çocuk doğuran bir üreme makinesine dönüştürülmesi amaçlanmakta. 2016 ve 2019 yılında atanan kayyumların politikalarında değişen bir şeyin olmadığını net bir şekilde görüyoruz. Kayyumların hedefi kadın çalışmaları, kadın emeği ve kadınların hiçleştirilmesidir. Kadınların eve hapsedilmesidir” dedi.