SEÇTİKLERİMİZ – Çiğdem TOKER Sözcü için yazdı: ‘Bütçeden (= vergilerimizden) karşılanacak milyarlık altyapı ihalelerini art arda yapıp, hangi şirkete hangi indirimle ihaleyi verdiğini halka duyurmayan bir siyasi anlayışın, vergisini sorgulayan vatandaşa öfke duyması gayet anlaşılır bir durum.’
Vatandaşın ödediği vergilerin nereye gittiğini sormasına öfke duymak ile kamu ihalelerini ilan etmeden gizli yapmak arasında bir ilişki olmalı.
Ya da tersinden söyleyelim: Bütçeden (= vergilerimizden) karşılanacak milyarlık altyapı ihalelerini art arda yapıp, hangi şirkete hangi indirimle ihaleyi verdiğini halka duyurmayan bir siyasi anlayışın, vergisini sorgulayan vatandaşa öfke duyması gayet anlaşılır bir durum.
Ama anlamak, vergileri sorgulamaktan vazgeçeceğimiz anlamına gelmediği gibi zamanında duyurulmayan büyük kamu ihalelerinin okurlarla paylaşılmasına da engel değil.
Bir ön bilgi: Kamu İhale Yasası'nın pazarlık usulünü düzenleyen 21. Madde'nin b fıkrasına göre yani ilan edilmeden yapılan ve maddenin ruhuna aykırı olarak çok sık başvurulan büyük ihaleleri yıllar boyu okurlarla paylaştık. Bu ihalelerde kapalılık, şeffaflığa aykırılığın kamu zararına sonuçlarını da tartıştık. Kamu İhale Kanunu'nun temel usulü olan açık ihaleden kaçış aracı gibi kullanılan bu usule yönelik çalışmalarım “Kamu İhalelerinde Olağan İşler” isimli kitaba da dönüştü
Çiğdem TOKER'in Sözcü'deki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN