SEÇTİKLERİMİZ – Ahmet NESİN Artı Gerçek için yazdı: Erdoğan, Ergenekon’dan boşanıyor mu, yavaş yavaş NATO’ya mı dönüyor, aynı Ergenekon’da olduğu gibi NATO’cular affa mı uğrayacak, daha çok tartışacağız ve konuşacağız.
Oysa bizler nasıl da alışmıştık o ‘Allah Allah’ bağırışlarıyla yapılan eylemlere, birdenbire durdu, Sur’a, Cizre’ye, Afrin’e, Nusaybin’e keyifle insan öldürmeye giderken, hatta Suriye’ye 2-3 çıkartma yapmışken, saniye saniye öldürdüklerini ekranlardan gülerek anlatırken, yetmedi Libya’ya da girmek üzereyken, geçen hafta bişeyler oldu başkomutan Recep Tamam Erdoğan’a da, Hulusi Akar’a da.
Geçen hafta İdlib’de asker ve sivil 9 kişi yaşamını yitirdi. Erdoğan hemen bir açıklama yaptı: “Rusya ile şu aşamada bir çatışma ya da ciddi çelişki içerisine girmemize gerek yok. Rusya ile çok ciddi stratejik girişimlerimiz var.”
İkinci açıklama da milli savunma bakanı Hulusi Akar’dan geldi: “Suriyeli, İdlipli kardeşlerimizin rahat ve huzur içerisinde yaşamalarına çalışıyoruz. Bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, Mehmetçik büyük fedakârlıklar gösterdi. Aynı şekilde bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Dileğimiz, temennimiz biran önce ateşkesin, barışın, huzurun, istikrarın gelmesi. Gayretimiz budur.”
Bu açıklamalar geldiği gün çok önemli, Erdoğan Ukrayna’dan dönerken yaptı bu açıklamaları. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra Rusya ve Ukrayna ilişkileri gerginleşti. Ukrayna’da yaşanan Turuncu Devrim olayını anımsayanlarınız vardır, Soros’un oradaki payını bilmeyen kalmadı. Son olarak Kırım nedeniyle iş silahlı çatışma noktasına kadar geldi ve on binlerce insan yaşamını yitirdi. Kırım 1954 yılında Kruşçev tarafından Ukrayna’ya hediye edildi. Siyaset nasıl garip değil mi, ülke yada şehir hediye ediliyor. Kırım da Ukrayna da Sovyetler Birliği’ne bağlı olduğundan o dönem sorun çıkmamış ama Sovyetler dağılınca işler tersine dönmüş.
Ahmet NESİN'nin Artı Gerçek'teki yazısının tamamını okumka için TIKLAYIN