HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetllerinin önlenmesi ile ilgili olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanmak üzere soru önergesi verdi.
Halkların Demokratik Partsi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğuları, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenmesi ile ilgili olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanmak üzere soru önergesi verdi.
Önergede İstanbul Sözleşmesi'nin hükümlerinin uygulanmasının aciliyetini dile getiren Hatimoğulları, kadına şiddet ve kadın cinayeti davalarında 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' adı altında yapılan indirimler ve cinsiyetçi uygulamalar ile kadınlar aleyhinde kararların alındığına dikkat çekti.
Önergenin tamamı ise şu şekilde:
Sokakta, otobüste, parkta, okulda, işyerinde, evde yani tüm yaşam alanlarında cinsiyet ayrımcılığa uğrayan kadınlar; bedenlerine ve kimliklerine yönelik erkekler tarafından çeşitli şekillerde şiddete maruz kalmaktadır. Bu şiddetin sadece fiziksel olanına bakacak olursak: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre; 2019 yılında 377 kadın ve Ekim ayında ise 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Katledilen kadınların %64’ünü koca/eski koca, sevgili/eski sevgili öldürdü.
İstanbul Sözleşmesi, (Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi) “Kadınlar ve erkekler arasında yasal ve fiili eşitliğin gerçekleştirilmesinin kadınlara yönelik şiddeti önlemede anahtar unsur” olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye’nin çekincesiz olarak taraf olduğu Sözleşme, şiddet eylemlerinin gereken özeni göstererek önlenmesini, soruşturulmasını, cezalandırılmasını ve tazmin edilmesini sağlamak üzere gerekli hukuki veya diğer tedbirleri almayı yükümlü kılar. Ancak hakimlerin “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimi uygulayarak, cinsiyetçi bir yaklaşımla kadınlar aleyhine kararlar verdiğine tanık olmaktayız.
Kadınların yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 Sayılı Kanun’un kadına yönelik şiddeti önlemek için öngördüğü yaptırımlara karşı kamuoyunda düşmanlık yaratılmakta, nefret dili kullanılmakta ve “Aile yıkan yasalar kalksın… İstanbul Sözleşmesi iptal olsun, 6284 Sayılı Yasa Kalksın…” şeklinde açıkça hedef alınmaktadır.
Kadın katliamına dönüşen kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine bir bütün olarak toplumu bilinçlendirmek iken; kadınların yıllar süren mücadeleleri ile elde edilen kazanımları yok edilmek/sayılmak istenmektedir. Oysa Türkiye’nin imzacısı olduğu Birleşmiş Milletler CEDAW (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi) gereğince de, Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak/bunun için tedbirler almakla yükümlüdür.
CEDAW’ın, İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüklerini yerine getirmek kadınlar için hayati önemdedir. Kadına yönelik şiddeti önlemek, kadın ve çocukların yaşam hakkını korumak için 6284 Sayılı Kanun’un Bakanlığınız tarafından etkin şekilde hayata geçirilmesi aciliyet taşımaktadır.
Ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre; her 100 bin nüfuslu Belediye, kadın sığınakları açmak zorundadır. Oysa birçok belediyenin sığınakları bulunmamaktadır ve sığınakları olanların ise kapasitesi çok yetersizdir.
Bu Gerekçeyle;
1. Bakanlığınız İstanbul Sözleşmesi gereğince, kadına yönelik şiddet için birleştirilmemiş istatistiksel veriyi toplamak; 6284 Sayılı Kanun’un bilinirliğini, uygulanıp uygulanmadığını incelemek üzere araştırmalar yapmak, yapılacak araştırmaları desteklemek ve araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmakla yükümlüdür. Bu bağlamda son beş yılda Bakanlığınızın çalışmaları oldu mu? Olduysa bu çalışmalar nelerdir ve kamuoyuyla bu çalışmalar paylaşıldı/paylaşılacak mı?
2. Son beş yılda erkekler tarafından öldürülen kaç çocuk ve kadın 6284 Sayılı Kanun tarafından korunmaktaydı?
3. Son beş yılda görevde bulunan kolluk personelinden kaçı kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi almıştır?
4. Son beş yılda 6284 Sayılı Kanun kapsamında kaç kadına yakın koruma kararı, kaç kadın ve çocuk için gizlilik kararı çıkarılmıştır?
5. Hakimlerin cinsiyetçi yaklaşımla kadınlar aleyhine tahrik ya da iyi hal indirimi uygulamalarını engellemek için İstanbul Sözleşmesi’nin tarafınıza yüklemiş olduğu görev gereği hukuki düzenlemeler yapmak amacıyla Bakanlığınızın çalışmaları var mıdır?
6. Hakimlere ve savcılara, İstanbul Sözleşmesi uyarınca toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmekte midir? Verilmekte ise bu eğitimden şimdiye kadar kaç hakim ve savcı yararlanmıştır? Eğitimin kapsamı nedir?
7. Bakanlığınıza, belediyelere ve sivil toplum kuruluşlarına bağlı toplam kaç kadın sığınağı vardır? Bu sığınaklar hangi illerde bulunmaktadır? Ve sığınakların toplam kapasitesi nedir?
8. Nüfusu 100 bin üzerinde olan belediyelerin kadın sığınakları açma zorunluluğu Bakanlığınız tarafından denetlenmekte midir? Sığınak açmamış olan belediyelere yaptırım uygulanmakta mıdır?
Siyasi Haber