SEÇTİKLERİMİZ- Bahadır ÖZGÜR Gazete Duvar için yazdı: “TOKİ başından beri Erdoğan siyasetinin mütemmim cüzüdür. İlk yıllarında Anadolu’nun ihyası ve yoksulun rızası için sahaya sürülen, başkanlık rejimine giderken mega projelerin hamiliğine soyunan TOKİ; bugün de rejimin dinselleştirme politikasının kurumsal göreviyle ön plana çıkıyor.”
Mesele fakire, afetzedeye konutla sınırlı değildir. Tarihe, inanca ve rejime uygun idare binaları, siteler, parklar, stadyumlar inşa etmektir. TOKİ başından beri Erdoğan siyasetinin mütemmim cüzüdür. İlk yıllarında Anadolu’nun ihyası ve yoksulun rızası için sahaya sürülen, başkanlık rejimine giderken mega projelerin hamiliğine soyunan TOKİ; bugün de rejimin dinselleştirme politikasının kurumsal göreviyle ön plana çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TOKİ arasında organik bir ilişki var. Ama sadece iktisadi veçhesi yok bu ilişkinin; iktidarın neredeyse kültürel ve politik evreni de onun etrafında şekilleniyor. Diyanet fetvalarıyla inanç da bütünüyle o evrene taşınıyor şimdi. TOKİ, Erdoğan’ın ideoloji dünyasının ‘kutsallarını’ yerleştirdiği bir panteona dönüşüyor…
Geçen haftaki mitinginde çığdan yaşamını yitirenlere “Allah rahmet eylesin” dedikten sonra, sözü derhal TOKİ’ye getirdi. Böyle bir durumda dahi konuttan bahsetmek çoğu kimseyi şaşırtsa da Erdoğan açısından şaşırtıcı sayılmaz. Nitekim bir hafta önce de Ukrayna ziyaretinde Kırım Türkleri ile ilgili açıklamasını yine TOKİ’ye bağlıyordu: “Herson bölgesinde 500 konut yapabiliriz.” 20 Aralık 2019 günü Malezya’dan dönerken uçaktaki konuşması da TOKİ üzerineydi. Seçim anketi açıklar gibi, e-devletten 150 bin, bankalardan 120 bin talep geldiğini aktarıyor ve “100 bin konut projesine ilgi, halkımızın TOKİ’ye ne kadar güvendiğini gösteriyor” diyordu…
… Bahadır ÖZGÜR’ün Gazete Duvar’daki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN