5 yıl öce 3 Ağustos 2104 Şengal’da IŞİD çeteleri aralarında kadın, çocuk ve yaşlılarında olduğu 5 binden fazla Ezidi Kürdü katletti. Kadınlar kaçırıldı, pazarlarda satıldı köleleştirildi. 3 Ağustos’un ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ ilan edilmesi talep ediliyor.
SİYASİ HABER
Bundan tam 5 yıl önce 3 Ağustos 2014’te Mezopotamya’nın tarihine kararnlık bir sayfa eklendi. IŞİD’e bağlı çeteler tarafından Şengal’de aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da olduğu 5 binden fazla Ezidi Kürt katledildi. Binlercesi rehin alınırken topraklarını teketmeye zorlandılar. Kadınlar kaçırıldı, pazarlarda satıldı, köleleştirildi. Bu bir soykırımdı. Ezidilerin deyimiyle 73’üncü Ferman.
Soykırımdan bu yana 5 yıl geçti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’na bağlı araştırma komisyonu tarafından Ezidilerin soykırıma uğradığı rapor edilmiş olmasına rağmen BM Güvenlik Konseyi nezdinde bir girişimde bulunulmadı. Oysaki dünya bir insanlık trajedisine canlı bir şekilde tanıklık etmiş, ele geçen bilgi ve belgeler ve anlatımlar bu vahşetin boyutunu tüm verileriyle bir soykırım olduğunu ortaya koyuyor.
Dünya’da kadınlar 3 Ağustos “Feminiside karşı eylem günü”nde eşzamanlı eylemler yapıyor
Ezidi Kadın Federasyonu tarafından 3 Ağustos ‘Feminiside karşı eylem günü” ilan edildi. Avrupa’dan Kana’daya Avusturalya’dan Afrika ülkelerine, Türkiye’den Irak’a kadar dünyanın birçok yerinde kadın hareketleri 3 Ağustos’ta barbarlığa, vahşete, kıyıma karşı ortak mücade ediyor.
“3 Ağustos ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ ilan edildin
Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu 3 Ağustos tarihinin “Kadın Kırımı ve Soykırımına Karşı Mücadele Günü” olarak kabul edilmesi çağrısında bulunuyor. Platform tarafından yapılan açıklamada, 3 Ağustos ‘un ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ olarak kabul edilene kadar mücadelelerini alanlarda, uluslararası mecralarda, ulusal üstü yargı mekanizmaları nezdinde sürdüreceklerinin altı çiziliyor.
“Hesabı sorulmamış kıyımlar, yenilerinin habercisidir”
Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu’nun açıklaması şöyle:
“Biz kadınlar diyoruz ki, bu çete yapılanmasının elinde tek bir kadın kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz! Biz kadınlar diyoruz ki; soykırım ve kadın kırımı bir insanlık suçudur; suçlular hesap verene kadar adalet arayışımız son bulmayacaktır! Tarihin karanlık sayfalarına geçen 3 Ağustos, ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ olarak kabul edilene kadar mücadelemizi alanlarda, uluslararası mecralarda, ulusal üstü yargı mekanizmaları nezdinde sürdüreceğiz. Unutulmasın ki, hesabı sorulmamış kıyımlar, yenilerinin habercisidir.”
HDP: “Kesintisiz Katliam: EZİDİ Soykırımı’nı ve fermanlar silsilesini lanetliyoruz”
Halkların Demokratik Partidi (HDP) Basın Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış da, yaptığı yazılı açıklamada Kesintisiz katliam olarak nitelendirdiği, Ezidi Soykırımını ve fermanlar silsilesini lanetledi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
"Kesintisiz Katliam: Ezidi Soykırımı’nı ve fermanlar silsilesini lanetliyoruz
3 Ağustos 2014’te bu kadim toprakların karanlık geçmişine yeni bir kara sayfa eklendi; bölge ülkeleri ve emperyalist ülkeler tarafından himaye edilen IŞİD’e bağlı çeteler, Şengal’de aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da olduğu 5 binden fazla Êzidî Kürdü katletti. Binlercesini rehin aldı, yüzbinlerce Êzidî Kürdü kadim topraklarını terk etmeye zorladı. Yaşanan katliamdan sonra binlerce kadın kaçırıldı, pazarlarda satıldı, köleleştirildi.
IŞİD tarafından gerçekleştirilen bu barbarca saldırı, büyük bir insani maliyet, vicdani tahribat ve büyük bir yıkım ve nüfus hareketi ve yer değiştirme ile neticelendi. Bu dönem, Êzidîlerin katliamlar ve fermanlarla yazılmış tarihinde ve kolektif belleğinde yeni bir kara sayfa, 73. Ferman olarak yer aldı. Mezopotamya’da kadim ve meskun bir topluluk olan Êzidîler, tarih boyunca bölgeyi işgal eden güçler tarafından baskılara maruz kalarak, katliamlara uğratıldılar. Katliam ve ferman silsilesine karşın, Êzidîler direnerek kendi inançlarını, kültürlerini, varlıklarını korudular.
3 Ağustos 2014’te Êzidîlere yönelik gerçekleştirilen ve binlerce insanın katledilmesi, yüz binlercesinin yerini yurdunu terk etmesi ile sonuçlanan katliam, Avrupa Parlamentosu tarafından “Êzidî Soykırımı” olarak tanındı. Uluslararası kurumların hazırladıkları raporlarda “insanlığa karşı işlenen suçlar” kategorisine alınan bu katliam, Türkiye’de siyasi iktidar tarafından resmi olarak kınanmadı. Birleşmiş Milletler (BM) Bağımsız Araştırma Komisyonu, BM Güvenlik Konseyi’ne “katliamı soykırım olarak kabul edin” çağrısında bulundu. Soykırımdan sonra Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Êzidîler ise Türkiye’de baskı ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Belediyelerin desteğiyle açılan kamplar kapatıldı, Êzidîler yeniden göçe maruz bırakıldılar.
3 Ağustos 2014’teki saldırıların üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen Şengal’deki Êzidî halkının yaraları henüz sarılmadı. Êzidîler yaşadıkları kadim topraklardan bugün de sürülmek istenmekte, bölge Êzidîsizleştirilmeye/Kürtsüzleştirilmeye devam edilmektedir. Bugün de benzer şekilde Êzidîler katliam tehlikesiyle karşı karşıya. IŞİD’in yarım bıraktığı fermanı tamamlamaya, bölgeyi işgal etmeye dönük düşmanca politikalar bugün de bölge devletleri tarafından icra edilmektedir. Êzidî Kürtlerin varlığına yönelik bu tehditlere karşı uluslararası toplumun üzerine düşen sorumlulukları yerine getirme gerekir.
Şengal’in Êzidîsizleştirilmesi, bu kadim toprakların kadim halkına karşı saldırılara müsaade edilemez. Şengal’de insani yaşam koşullarının oluşturulması, yerinden-yurdundan kaçmak zorunda bırakılmış Şengalli Êzidîlerin geri dönüş imkânlarının yaratılması ve güvenlik endişelerinin giderilmesi gerekir.
3 Ağustos Şengal Katliamı’nın 5’inci yıldönümünde tarihleri boyunca baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarına maruz kalan Êzidî Kürtlerin yanında olduğumuzu belirtiyoruz. IŞİD tarafından hunharca katledilen Êzidîleri saygı ile anıyoruz. Soykırımlara, katliamlara ve insanlık dışı uygulamalara karşı bütün insanlığı mücadele etmeye çağırıyoruz.”