Genel-İş’in 17. Genel Kurulu “Halk için demokrasiyi Türkiye işçi sınıfı kuracak” şiarıyla Ankara’da toplandı. Burada konuşan Genel-İş Sendikası Başkanı Remzi Çalışkan “Emek otoriter rejim altında baskı altına alındıkça demokrasi geriliyor, demokrasi geriledikçe emek baskı altına alınıyor. Bu kısır döngüyü kıracak olan ise yine işçi sınıfıdır” dedi.
SiyasiHaber
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın 17. Genel Kurulu Ankara’da yapılıyor. 3 gün sürecek olan Genel Kurul, “Küresel Ekonomi ve Siyaset Bağlamında Sendikal Haklar ve Kamu Hizmetlerinin Geleceği” başlıklı panelle başladı. Resmi açılış ise saat 14.00’te yapıldı.
Genel Kurul, DİSK eski genel başkanı Süleyman Çelebi’nin başkanlığındaki Divan önerisinin oybirliğiyle kabul edilmesiyle başladı.
Ardından kürsüye gelen Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan açılış konuşmasını yaptı.
Konuşmasının ilk bölümünü dünyadaki gelişmelere ayıran Çalışkan, “Kapitalist küreselleşmenin emekçiler için dünya çapındaki karşılığı daha çok işsiz, daha az gelir, daha fazla açlık ve yoksulluk olmuştur. Dünyamız, ülkeler ve insanlar arasındaki gelir farklılıklarının olağanüstü arttığı, çalışanların yaşam koşullarının giderek kötüleştiği, güvencesiz ve ucuz istihdamın yaygınlaştığı, işsizliğin süreklilik kazandığı yeni bir yüzyıla adım atmış durumdadır. Dünyadaki en zengin 42 kişinin mal varlığı, dünya nüfusunun %50’sine yani 3,6 milyar insanla eşittir; en zengin 10 ülkenin geliri de en fakir 10 ülke gelirinin tam 77 katıdır. Sendikalaşma düzeyi ise her geçen yıl azalmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Şirketler yalnızca emekçileri değil doğayı da sömürüyor”
Remzi Çalışkan, kapitalizmin doğa üzerindeki yıkıcı etkisine işaret ederek “Çok uluslu şirketler sadece ülkeleri ve emekçileri mi sömürüyorlar? Kesinlikle hayır, tüm canlıların yaşadığı dünyayı ve doğayı sömürerek, kirleterek mahvetmeye devam ediyorlar. Bunu en yakın olarak Kaz Dağları’nda görüyoruz, Hasankeyf’in sular altında kalmasında görüyoruz” dedi.
Kayyum zihniyetine karşı demokrasi
Genel-İş Başkanı Çalışkan, seçilmişlerin yerine kayyum atanmasını da eleştirerek “Diyarbakır, Van, Mardin Belediye Başkanlarının hukuksuz bir şekilde görevden alınması halk iradesine ağır bir darbedir. Kayyum zihniyeti devam ediyor ve biz bu zihniyete karşı demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
Emek ve demokrasi mücadelesinin ortaklığı
“Emek otoriter rejim altında baskı altına alındıkça demokrasi geriliyor, demokrasi geriledikçe emek baskı altına alınıyor. Bu kısır döngüyü kıracak olan ise yine işçi sınıfıdır. İşte bu yüzden çizgimiz, mücadelemiz emek mücadelesi ve demokrasi mücadelesidir” diyen Çalışkan Kürt sorununun kanayan bir yara olduğunu belirtti ve bu sorunu “demokratik ölçüler içinde, barışçı metotlarla çözmeyi hedefleyen; bütün demokratik, katılımcı ve paylaşımcı değerleri gözeten, emek eksenli yeni bir anayasa, mutabakatla hazırlanıp toplumumuzun onayına fazla gecikmeden sunulmalıdır” dedi.
“Üye sayımız 100 bine ulaştı”
Emeğe yönelik saldırıları sıralayan Çalışkan, sendikalar olarak bu saldırılara karşı hep birlikte mücadele etmek gerektiğini vurguladı. Genel-İş’in bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerine düşen görevleri yerine getireceğini ifade eden Çalışkan, bu mücadeleci anlayışlarıyla 50 binlerde olan üye sayısını 100 bine ulaştırdıklarını vurguladı.
Emek örgütleri ve siyasi partilerden, yurtdışından geniş katılım
Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ın konuşmasının ardından yurtdışından gelen konuklar söz alarak Genel Kurul’u selamladı.
Genel Kurul’a seslenen PSI Genel Sekreteri Rosa Pavanelli; “Burada olmaktan gurur duyuyorum çünkü sizler sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinin ön saflarındasınız” dedi. Özelleştirmelere, mültecilere ve güvencesiz çalışmaya vurgu yaptı.
EPSU Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan da “Genel-İş mücadelemizin parçası” dedi. Diyarbakır, Van, Mardin’de belediye başkanlarının görevden alınmasını eleştirdi. Demokrasiye vurgu yaptı. “Hem emeğin hem de doğanın sömürülmesine karşıyız” dedi.
Ver.di temsilcisi Nils Kammradt, VISION İsveç sendikası temsilcisi Magnus Andersson, FNV Kadın Ağı Başkanı Anya Wiersma ve Romanya ATU Başkan Yardımcısı Misca Lon da birer konuşmayla delegasyonu selamladı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu grev hakkına vurgu yaptı. “Kamu idarelerinde ve belediyelerde tüm taşeron çalışmayı ortadan kaldırana kadar mücadeleye devam edeceğiz, bir ülkede emek bu kadar açık bir şekilde sömürülüyorsa doğa da sömürülür. Bunlar aynı sermaye zihniyetidir” dedi. “İşçilerin özgürce sendikasını seçemediği bir ülkede demokrasi yoktur” sözlerini kullanan Çerkezoğlu Diyarbakır, Van ve Mardin’de belediye başkanlarının görevden alınmasını eleştirdi.
Konuklar arasındaki Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Dev Turizm İş Genel Başkanı Mustafa Saffet Yahyaoğlu, KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da birer konuşma yaparak Genel Kurul’u selamladı.