MEHMET ALİ AYAN yazdı: ”Sonunda Johnny Clegg, nam-ı diğer “Beyaz Zulu” da göçüp gitmiş. Ömrünü apartheid düzenine karşı mücadeleye adamıştı. Güney Afrika’nın Miriam Makeba’dan sonra (ki yaşı 50-70 arasında olup da onun “pata pata”sını duymayan kimse yoktur) herhalde en iyi şarkıcısıydı.”
Sonunda Johnny Clegg, nam-ı diğer "Beyaz Zulu" da göçüp gitmiş. Ömrünü apartheid düzenine karşı mücadeleye adamıştı. Güney Afrika'nın Miriam Makeba'dan sonra (ki yaşı 50-70 arasında olup da onun "pata pata"sını duymayan kimse yoktur) herhalde en iyi şarkıcısıydı. "Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş". Johnny Clegg de kuşaklar boyunca kulaklarımızda çınlayacak, zihnimizde yankılanacak güzelim şarkılar bıraktı ardında.
Johnny 16 Temmuz Salı günü dört buçuk yıldır boğuştuğu pankreas kanserine yenik düşmüş. Ölüm haberi duyulduğundan beri Asimbonanga ve Scatterlings of Africa şarkıları iTunes'un en çok indirilenler listesinde ilk sırada. "Best of Johnny Clegg (1979-2016)" adlı albüm ise, Purebreak sitesi tarafından belirtildiğine göre, en çok satılanlar listesinde ilk 5 arasına yerleşmiş bulunuyor.
Johnny 1953'te İngiltere'de, Bacup diye bir yerde doğmuş. Gerisini Fransız dergisi Paris Match ile yaptığı söyleşiden okuyalım:
''Annem Güney Afrika’ya yerleşmeden önce Rodezya’ya (Zimbabwe'nin eski adı), ardından İsrail’e gitti. O da şarkıcıydı. Üvey babam gazeteciydi ve 1963'te demokrasiye geçişin haberlerini yapmak için Zambiya'ya gönderilmişti. Orada, ırk ayrımcılığının olmadığı bir dünya keşfettim. Beyazdan daha çok siyah öğretmenim, siyah arkadaşlarım vardı. 1964'te Güney Afrika'ya döndüğümüzde şok geçirdim. Çünkü üç ayrı ülkede altı okula gittiğim için başka bir modelin mümkün olduğunu biliyordum. Ütopya değildi.
Gitar dersleri alıyordum, Kelt müziğini çok severdim çünkü babam İngiliz'di ve onu tanımıyordum. Onunla tek bağlantım buydu. Bir gün, konçertinadan (akordiyona benzer bir çalgı) bozma uyduruk bir gitarla Zulu müziği çalan siyahi müzisyen Charlie Mzıla'ya rastladım sokakta. Hiç böyle bir ses duymamıştım. Yaklaştım yanına, sadece nasıl yaptığını öğrenmek için… Zenci olup olmaması umrumda değildi.
Beni kanatlarının altına aldı, zencilerin yaşadığı bucaklara, girmeye hakkımın olmadığı yatakhanelerine götürdü. Ve orada danslarını keşfettim. Büyülenmiştim. İnanılmaz bir şok. Her hareketin ayrı bir anlam taşıdığı bir tür muharebe. Gerçekten bir Zulu olmak istedim. Elbette polis beni çabucak tutukladı çünkü orada olmamam gerekiyordu. Ancak Sipho Mchunu, ki ilerde Juluka (Johnny Clegg'in ilk müzik gurubu) içindeki bir ortağım haline gelecektir, anneme güvence verdi; kendisinin ve arkadaşlarının beni koruyacağını söyledi. Annem inandı. Böylece, 1968-1976 yılları arasında dans etmeyi, çalmayı onların yanında öğrendim. Çünkü gerçekte kim olduğumu arıyordum, kendi kimliğimi bulmaya ihtiyacım vardı. Onlar tarafından kabul edilmek istiyordum. Onların dilini öğrendim, bazen söylediğim şarkının sözlerini bile anlamadan. Yıllar sonra bana Beyaz Zulu lakabını takan da "Actuel"den bir gazeteci oldu.
Ancak o başarı yılları ülkemde yaşadığım sorunlara da bulanmıştı. Güney Afrika müziği için her zaman mücadele ettim. 1986'dan 1994'e kadar vatanım için savaştım, her ne kadar bir politik bağlantıya girmeyi reddetmiş olsam da. Fakat 1986'da, apartheid'ın sonuna dair ilk belirtiler ortaya çıktığında, arkadaşlarımın çoğu öldürüldü. Düdü, Savuka (Jonny Clegg'in sonraki müzik gurubu) içindeki öteki-ben, 1992'de öldürüldü. Bu yüzden ara verme kararı aldım. Mandela'nın başkan olduğunu görmek için onca çaba harcamış olan ben, 1994'te ilk demokratik seçimler gerçekleştiğinde, orada bile değildim, Paris'te posta ile oy kullandım.''
Johnny Clegg en ünlü şarkısı "Asimbonanga"yı Nelson Mandela'ya ithaf etmiş olsa da, ikisinin yolları tek bir kez, 1997'de, Frankfurt'taki bir konserde kesişmiş. Madiba'nın (Mandela'nın lakabı: Madiba, Xosa dilinde "baba" demek; aynı zamanda, 18. yüzyılda Transkei bölgesine hükmeden Thembu kabile reisinin adı ya da unvanı) tam bir sürpriz yaparak sahnede "Beyaz Zulu"ya katıldığı bu ilginç olayı da 2013'te La Nouvelle Observateur'e soyle anlatmıs:
''Şarkı söylemeye başladım. Bütün izleyiciler bir anda tek bir kişiymişcesine ayağa kalktı. "Vay canına, Almanların benim şarkımı bilmesi çılgınca bir şey!” diye düşündüm. Derinden etkilenmiştim. Sonra, göz ucuyla, arkamda, bana eşlik eden şarkıcının kolunda, bir kişinin dans ederek sahneye çıktığını fark ettim. Mandela idi. İzleyicilerin tezahüratı da onun içindi.''
Mandela öldüğü gün ben onların sahnede birlikte "Asimbonanga" söylerken çekilmiş videosunu paylaşmıştım Facebook'ta.Demek bir de şarkıcının ardından paylaşmak gerekecekmiş, ağıt yerine… Güle Güle "Beyaz Zulu". "Büyük insanlık" senden ve yoldaşlarından razıdır, hem de size minnettardır!
Johnny Clegg'in dört kült şarkısı: Scatterlings of Africa: 1982'de yayımlanan "Scatterlings" adlı albümün ilk şarkısı, Johnny Clegg ve Sipho Mchunu'dan oluşan Juluka grubunu tanıtan bir parça. Giriş adı aynı zamanda albümün en büyük başarısı olarak kalacak ve 1986 yılında Savuka grubu ile birlikte "Beyaz Zulu" tarafından yeniden kaydedilecektir. İki yıl sonra, bu şarkı 1988'de çıkan "Rain Man" filminin müziğinde kullanılmıştır. Asimbonanga: Johnny Clegg'i bir efsaneye dönüştüren bu şarkıyı es geçmek ne mümkün?. 1987'de piyasaya sürülen başlık, sanatçı tarafından yönetilen Savuka gurubunun yayımladığı "Third World Child" (Üçüncü Dünyanın Çocuğu) albümünden alınmıştır. Great Heart (Büyük Kalp): Johnny Clegg'in Afrika müziği ile Batı pop arası tarzını mükemmel bir şekilde yansıtan önemli bir parça. Bu da "Third World Child" (Üçüncü Dünyanın Çocuğu) albümünden alıntı ve sanatçının Afrika kıtasına olan sevgisinden bahsediyor. Dela: Johnny Clegg'in dünya çapındaki popülerliğine katkı yapan bir diğer başlık. 1990 yılında piyasaya sürülen bu güzel aşk şarkısı, 1997 ve 2003 yıllarında piasaya çıkan ""George of the jungle"" filmlerinin orijinal bandı için kullanıldığından, bütün bir kuşak tarafından bilinir.