24 Haziran’da sandığa küsen muhalif seçmenlerin ve HDP’li seçmenlerin sandığa gitmesi çok önemli. Beyoğlu’nda 25 yıldır olumsuz işleyen düzenin, ilk defa değişme ihtimali var. Bir başka seçimde bu kadar birleştirici ve kapsayıcı bir aday olmayabilir. Beyoğlu için büyük şans. Alper Taş herkesin rahatlıkla arkasında durabileceği bir isim.
AHMET SAYMADİ – 29 MART 2019
İstanbul’un değil Türkiye’nin gözbebeği, yirmi dört saat yaşayan Beyoğlu’nun kaderi 1994’te değişti. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde sol oylar bölündü. Seçimlere SHP’den Halil Ergün, DSP’den Kutluhan Özorhon, CHP’den Hüseyin Aslan ve Sosyalist Birlik Partisi katıldı. Bu dört aday toplamda 41.116 oy aldı. Ancak, oyları bölük pörçük olduğu için Refah Partisi’nin Rizeli adayı Nusret Bayraktar yüzde 30 oranıyla ve 30.906 oyla başkan seçildi.
1994 seçimlerinden ders çıkarmayan sol, 1999 seçimlerine de bölük pörçük girdi. DSP, CHP, ÖDP, HADEP, EMEP ve Barış Partisi’nin ayrı ayrı girdiği seçimlerde 6 partinin adayları toplamda 46.484 oy aldı. Refah Partisi’nin Artvinli adayı Kadir Topbaş yüzde 24 oy oranıyla ve 33.380 oyla başkan seçildi. Sol seçmen 1994’te oy olarak öndeydi ama oyların bölünmesi sebebiyle seçimi kaybetti. 1999’da sol oyların toplam sayısının artmasına, Refah Partisi’nin oyları düşmesine rağmen sol yine seçimleri kaybetti.
1999 yerel seçimlerinden 2004 yerel seçimlerine gidilirken, siyaset sahnesine AKP girdi. 3 Kasım 2002 Genel Seçimleri yapıldı. Seçimlerde AKP yüzde 34’le birinci parti oldu. Diğer sağ partiler ise barajın altında kaldı. AKP barajı geçemeyen ANAP ve DYP’yi yuttu, Refah Partisi tabanını da kendi etrafında konsolide etti. 2004 Yerel Seçimlerinde sol oylar hemen hemen birleşti ama iş işten geçmişti. Sol oyların toplamı 34.393’te kalırken, AKP 43.779 oyla fark atarak başkanlığı kazandı. 2009 Yerel Seçimlerinde ise sol oylarla AKP oyları arasındaki fark 2.655 oya kadar indi ama yine AKP kazandı. 2014 Yerel Seçimlerinde ise CHP ve HDP oylarının toplamı 61.774 olurken, AKP ve MHP oylarının toplamı 76.654 oldu. 7 Haziran Genel Seçimlerinde CHP ve HDP’nin toplam oyları 57.004 olurken, AKP ve MHP’nin oylarının toplamı 71.890’da kaldı.
Refah Partisi ve AKP ile devam eden gelenek, 25 yıl boyunca yönettiği Beyoğlu’nun çehresini değiştirdi, kimyasını bozdu. İstiklal Caddesi’nin girişindeki Taksim Sahnesi kapandı, bina kentsel dönüşümle bir ucubeye dönüştü. Muammer Karaca Tiyatrosu kapandı, binası çürümeye terk edildi. Emek Sineması yıkıldı yerine bir AVM yapıldı. Anadolu Han’ın inşaatına ruhsat verildi, tarihi Han FLO mağazası oldu. Rumeli Han ve Afrika Han boşaltıldı. Ağa Camisi’nin karşısındaki binalar yıkıldı, Demirören AVM yapıldı. İstiklal Caddesi’ndeki ağaçlar söküldü, ardından cadde kazıldı, inşaat iki yılda bitirilemedi. Sokaklardaki ağaçlar da mobese kameralarının görüş açısına engel olduğu için söküldü. Markiz Pasajı ve Narmanlı Han’a dönüşüm ruhsatları verildi, binalar yine AVM’ye benzer yapılara dönüştü. AKP’li Beyoğlu Belediyesi, ilçeyi bir şantiye alanına çevirdiği için gelen giden insanların yoğunluğu azaldı. Bu azalma önce alternatif kültür sanat mekânlarını ve kitapçılarını vurdu. İdil Kültür, Evrensel Kültür, Nazım Kültür, Başka Kültürevi artarda ya kapandı ya da taşındı. İstiklal ve Arkadaş kitapevleri kapandı, Robinson Crouse caddeden taşındı. Babylon, Hayal Kahvesi, Jazz Club, Kemancı, Mojo, İnnPark gibi konser mekanları ya kapandı ya da taşınmak zorunda kaldı.
Bu dönüşümün ardından zabıta terörü ve vergi zamları başladı. Beyoğlu’nda sokakta oturmak yasaklandı. Yaptıkları talanı ve yıkımı, sokakları yenileyeceğiz diye kaldırımları daraltmaya kadar vardırdılar. Mis sokak, E-5 kadar geniş artık. Birçok kaliteli mekânın ruhsatı durduk yere iptal edildi, ruhsat almasında herhangi bir sorun olmayan onlarca mekân ruhsat alamadığı için kapandı. Kapanan her barın yerine nargileci açıldı, sokağa masa atılmasına nedense bir bu alanda bir şey denilmedi, engel olunmadı. Alkollü mekânlardan alınan ‘eğlence vergisi’ ise zaten ekonomik olarak zorlanan mekânları çökertti.
AKP’li belediye mekânlarda çalışan binlerce insanı işsiz bıraktı, kentsel dönüşüm sebebiyle binlerce insan Beyoğlu’ndan göçmek zorunda kaldı. Bugün Beyoğlu’nda hangi işletmeciye sorsanız, kapatmanın eşiğinde olduğunu söyleyecektir. Hangi otelciyle konuşsanız çeyrek kapasite çalıştığını söyleyecektir. Belediyenin yaptığı faydalı bir iş olmadığı gibi yolsuzluk söylentileri de almış başını gitmiş durumda.
Rüzgar dönerken…
İşte böyle bir havada 31 Mart Yerel Seçimlerine gidiyoruz ve sadece iki gün kaldı. Bir tarafta Bilal Erdoğan’ın yakın arkadaşı, ‘‘Kentsel dönüşüm projesinden bize de 2-3 bina düşer’’ diyen Ali Haydar Yıldız var. Diğer tarafta halkın adayı, sosyalist Alper Taş var.
Beyoğlu’ndaki seçmen eğilimleri 16 Nisan 2017 referandumunda bir değişiklik gösterdi. Referandumda Evet oyları 74.062 olurken Hayır oyları 73.738 oldu. Aradaki fark sadece 324 oydu. 24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinde ise aradaki fark 8.500 oya indi. Bugün 4.500 seçmen oyunun yönünü değiştirdiğinde AKP seçimleri kaybediyor.
Alper Taş, yaptığı her toplantıda, her mitingde, her ziyaretinde halkçı, devrimci bir belediyeciliğin sözcülüğünü yapıyor. Samimi ve sıcak tavrı halkın da ilgisine mazhar oluyor. Seçim çalışmasının ağırlıklı bölümünü, AKP’nin yoğun oy aldığı mahallelerde yapıyor. Karadenizli nüfusun yoğun olduğu Beyoğlu’nda Rizeli olması, mütedeyyin seçmenin yoğun olduğu Beyoğlu’nda İmam Hatip mezunu olması, o tabanı yakından tanıması Alper Taş için büyük avantaj.
24 Haziran’da sandığa küsen muhalif seçmenlerin ve HDP’li seçmenlerin sandığa gitmesi çok önemli. Beyoğlu’nda 25 yıldır olumsuz işleyen düzenin, ilk defa değişme ihtimali var. Bir başka seçimde bu kadar birleştirici ve kapsayıcı bir aday olmayabilir. Beyoğlu için büyük şans. Alper Taş herkesin rahatlıkla arkasında durabileceği bir isim. Beyoğlu’nun umudu büyük. 1 Nisan’da Alper Taş’ın başkanlık edeceği bir Beyoğlu’na uyanmak için 31 Mart sabahı sandık başına, oy verme işleminden sonra ise sandık peşine!