301 madencinin yaşamını yitirdiği faciada maden işletmesinin sahibi Can Gürkan’ın tahliye kararını Yargıtay’a taşıyacaklarını belirten davanın avukatları, kararın kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Soma ailelerinin avukatı Seçil Ege Değerli ile Nergiz Tuba Aslan, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin Can Gürkan’ı tahliye eden kararına itiraz edeceklerini ve davayı Yargıtay’a taşıyacaklarını söyledi.
‘Karar aniden verildi'
Kararın aniden verildiğini söyleyen Değerli, “Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin kararını istinaf mahkemesine taşımıştık. Yaptığımız istinaf incelemesi talebinde hem incelemenin duruşmalı olmasını talep etmiştik hem de dosyanın külliyatı hakkında tamamen itirazlarımızı bildiren detaylı bir dilekçe vermiştik. Bu aşamada İzmir Bölge Adliyesi’nin bir duruşma açarak itiraz taleplerimizi sözlü olarak da dinlemesini bekliyorduk. Yakın bir tarihte duruşma olacağını düşünürken, bu onama ve beraberindeki tahliye kararıyla bizler de büyük bir şok geçirmiş olduk” dedi.
‘Maden işletme yasağını istinaf mahkemesi kaldırdı'
Mahkemece verilen kararın iktidar ile sermayenin tekrardan ortaklaştığının tescili anlamını taşıdığını vurgulayan Değerli, kararın tarafsız, bağımsız ve adil bir karar olmadığını belirtti. Değerli, “Çünkü 301 madencinin ölmesine sebep olanların bu kadar az cezalar alması, en başta kamu vicdanında büyük bir hasara yol açmıştır, adil bir karar değildi. Üstüne gelen bu tahliye kararı da, bu davanın artık normal bir adli yargılamanın ötesine geçtiğini gösteriyor. Bu tahliye kararıyla birlikte Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin bir kısım sanıklar için artık maden işletemeyecekleri ya da belli bir süre madende görev alamayacakları yasaklama getiren kararını da istinaf mahkemesi kaldırmış oldu. Can Gürkan’ın tahliye edilmesinin ardından yeniden bir madeni işletebileceğini gösteriyor” diye konuştu.
‘Akademisyenlerin çalışma özgürlüğü yok ama Can Gürkan'a var'
301 kişinin ölümüne yol açan kişinin, elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşacağını ve yeniden maden işletebileceğini hatırlatan Değerli, “Mahkemece Alp ve Can Gürkan hakkında beraat verilerek, işveren sınıfı bir nevi ödüllendirilmiştir. Türkiye’de şu an hayatı savunan, yaşamı savunan kişiler sırayla yavaş yavaş cezaevlerine gönderilirken, bu davanın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı tutuklu bulunurken, Can Gürkan tahliye ediliyor. Barışı, yaşama hakkını savunan akademisyenler, çalışma özgürlüklerinden yoksunken, Can Gürkan’a çalışma özgürlüğü adı altında maden işletebilir kararı çıkıyor. Yaşarken ölüme mahkum edilen onlarca ailenin yaşam hakkı ne olacak? Bu sorunun cevabı yok. İşçi sağlığını, yaşam hakkını öteleyen bu yargı sistemini biz yıkacağız. Bundan sonraki süreçte kararı üst mahkemelere, Yargıtay’a taşıyacağız” dedi.
‘Bu karar işçileri yok saymıştır'
Soma davası dosyanın avukatlarından Nergiz Tuba Aslan da, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan hakkındaki tahliye kararına öfkeli olduklarını söyledi. Verilen kararın çocuklarını yerin 7 kat altında bırakan insanların yarasını tekrar tekrar kanattığını belirten Aslan, adaletin kamu vicdanı ve toplumun vicdanı ile örtüşmesinin mümkün olmadığını söyledi. Kararın sermayeden yana saf tutuğunu ve koruduğunu belirten Aslan, “Bu kararlar işçileri yok saymaktır. Bir kez daha adli mekanizma kimden yana saf tutuğunu göstermiş oldu. Şimdi Can Gürkan’a 301 kişinin ölümüyle ve birçok yaralamayla 15 yıl ceza verilmişti. Yeni infaz düzenlemesine göre Gürkan neredeyse infazını tamamlamıştı. Ama istinaf mahkemesi bu yerel mahkemenin hukukla ve hakkaniyetle bağdaşmayan kararını duruşma bile açmaksızın madenci ailelerinin gözünün içine bakamadan kağıt üzerinden vermiş olmasını kabul etmek mümkün değil. Yerel mahkemenin vermiş olduğunu bir karar vardı. Şirket patronlarının 3 yıl boyunca maden işletememesi üzerinden bir karar vardı. Bunu da istinaf mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi bunu da kaldırdı. Bu şu anlamaya geliyor devlet işçileri katleden şirketle zaten katliama yol hazırlanmıştı. Devlet ve bu şirket yine benzer katliamlara sebep olacak şekilde aynı çalışmalara devam edecek demektir” şeklinde konuştu.
'Karara şaşırmadık'
Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın Soma davasının avukatlarından olduğunu hatırlatan Aslan, Soma davasının avukatlığını yaptığı için yargılandığını söyledi. Verilen kararda aileler ve avukatların yalnız bırakılmak istendiğini belirten Aslan, şunları söyledi: “Davanın avukatları cezalarla gözleri korkutulmak isteniyor. Nihayet sermayeden bir karar çıkarılmak için uğraşılıyor. Biz de ailelerin adalet arayışı sürdüğü müddetçe ÇHD olarak her zaman yanlarındanız. Hukuki alanda desteğimiz her zaman devam edecektir. Ve kararı Yargıtay’a taşıyacağız. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Biz yıllardır bu kararın böyle olmaması için uğraştık ama mevcut mahkeme tavrı sermayeden yanaydı. Verilen karara çok şaşırmadık.”
(Mezopotamya Ajansı)