ÇEVİRİ: Pussy Riot’un önde gelen üyelerinden Maria Alyokhina, Independent’a, Dünya Kupası kutlamaları yapılırken polis karakollarındaki ve hapishanelerdeki işkencelerin sürmekte olduğunu söyledi.
Pussy Riot aktivist ekibinin en üst düzey üyelerinden biri, Dünya Kupası finalinde sahaya giren arkadaşlarından övgüyle söz ederken, insanlar hapishanelerde işkence görürken ülkesinin gösterişli kutlamalar yapmasının “ikiyüzlülük” olduğunu söyledi.
İndependent’a konuşan Maria Alyokhina, arkadaşlarıyla gurur duyduğunu belirti. 81 bin kişilik Luzhniki stadyumunda Fransa ile Hırvatistan arasında oynanan Dünya Kupası finalinin ikinci yarısında üzerlerinde polis üniformasıyla sahaya giren 4 arkadaşı 15 günlüğüne cezaevinde bulunuyorlar.
Maç günü gerçekleşen eylemde bizzat yer almayan 30 yaşındaki Alyokhina, arkadaşlarının bu eylemle Putin rejiminin “ikiyüzlülüğünü teşhir etmeyi denediklerini” ifade ediyor. ‘’Çünkü Dünya Kupası kutlamalarıyla polis karakollarındaki ve cezaevlerindeki işkenceler aynı anda yaşanıyor” diye devam ediyor.
Şunu da ekliyor: “Bu meselelere dikkat çekmek bizim sorumluluğumuzdur.”
2012 yılında Moskova’daki İsa Mesih Katedrali önünde gerçekleştirdiği ses getiren eyleminden ötürü “dini nefretle motive edilen holiganlık” gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası alan Alyokhina, arkadaşlarının eyleminden ötürü “gururlu” olduğunu ifade etmekten geri durmuyor.
“Arkadaşlarımla gurur duyuyorum”, “bence, Vladimir Putin yönetimindeki Rusya’da devlet politikasına dönüşen siyasi nedenli ceza davalarına, kötü muamelelere, işkence ve tecride dikkat çekmek çok önemli” diyor.
Başka bir açıklamasında Pussy Riot, Rusya’da insan hakları için mücadele eden bir hareket olduklarını ifade etmişti. Aynı açıklamada siyasi tutsakların derhal serbest bırakılması, siyasi mitinglerindeki keyfi gözaltı uygulamalarının ve sosyal medya üzerindeki baskıların sonlandırılması ve daha açık bir siyasal rekabet ortamının oluşturulması için çağrıda bulunmuşlardı.
Rusya’nın önde gelen insan hakları örgütü Memorial’a göre, 155 siyasi ve dini mahkûm var.
Alyokhina, Siyasi Mahkûmlarla Dayanışma Birliği tarafından hakkında kampanya yürütülen tutsaklardan biriydi, ayrıca Uluslararası Af Örgütü onu, “Rus makamlarının şiddetli tepkisi” nedeniyle bir vicdan mahkûmu olarak adlandırmıştı.
Pussy Riot kolektifi hakkında çalışmalar yürüten Alexander Cheparukhin, İndependent’e verdiği demecinde eylemcilerin 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına hiç şaşırmadığını söyledi.
Eylemcilerin tüm gözlerin Rusya’nın üzerinde olduğu bir anda gerçekleştirdikleri bu eylemlerinden ötürü “hafif” bir ceza aldıkları görüşüne karşı çıkıyor.
15 günlük cezaların “öngörülebilir türden” olduğunu söylerken, “Bu hafif değil. Ağır da değil. On beş gün en yaygın idari cezadır. Sarhoşken birinin yüzüne tükürürseniz de 15 gün alırsınız” diyor.
Alyokhina’nın aynı isimli kitabından uyarlananan “Pussy Riot’un İsyan Günleri” tiyatro oyununun müziklerini de üreten Cheparukhin, bu eylemin bir ceza davası konusu olmadığını en çok bir idari davanın konusu olması gerektiğini ifade ediyor.
Cheparukhin, “Kremlin’deki herhangi birinin Pussy Riot için başka bir hapis cezası daha istediğini düşünmüyorum. Pussy Riot’un iki yıl hapiste olmasının nedeni, ibret vermek istemek ve başkalarının onların yaptığını, yapmasını engellemekti. Onları, yapmadıkları bir şeyle, ‘dini nefretle motive edilen holiganlıkla’ suçladılar” diyor.
Ve şöyle ekliyor: “Pussy Riot’un Dünya Kupası’nda gerçekleştirdiği eylemin cesur ve politik olduğunu düşünüyorum ama bunun siyasi bir ceza davası gerektirmediğini de düşünüyorum. Bu benim kişisel kanaatim. Başka biri Putin’le ilgili diğer davaları da düşünerek başka yorumlar yapabilir ama ben komplo teorilerini sevmiyorum.”
Sahaya girmeyi başaran eylemcilerin “keşifçilikleri/yaratıcılıkları” önünde saygıyla eğildiğini, onların, gerçek polis kıyafetleri vasıtasıyla herkesi gerçek birer subay olduklarına inandırarak aldattıklarını düşündüğünü söylüyor.
“Putin, Macron ve diğer üst düzey Rus liderlerin bulunduğu yüksek güvenlikli bir stadyuma nasıl girmeyi başardıklarını bilmiyorum. Bunu yapmaları inanılmaz” diyor. “Parlak, heyecan verici bir eylemdi.”
Dört göstericinin bir kısmı Putin’in de izlediği maçta güvenlikçiler tarafından yakalanmadan sahaya girip Fransız futbolcularla tokalaşmayı başardılar. Eyleme katılan tek erkek gösterici ise Hırvat savunma oyuncusu Lovren tarafından şiddetle durduruldu.
Lovren maçtan sonra gazetecilere, “Kendimi kaybettim ve adamı yakaladım. Tek istediğim onun bir an önce sahadan çıkmasıydı” demişti.
Daha sonra Lovren tarafından durdurulan erkek eylemcinin, 2012 yılında hapse atılan üç Pussy Riot üyesinden biri olan Nadezhda Tolokonnikova’nın eşi Pyotr Verzilov olduğu belirlendi.
Sahaya giren diğer üç kadın eylemcinin isimleri ise Nika Nikulshina, Olga Kurachyova ve Olga Pakhtusova olarak belirlendi.
Pussy Riot, Pazar günü tutuklanan dört eylemcinin, gecenin tamamını bir polis karakolunda işkence altında geçirdiğine dair tweet atmıştı.
Çeviri: Mustafa Kemal Ersöz
Kaynak: https://www.independent.co.uk/sport/football/world-cup/world-cup-2018-pussy-riot-stage-invasion-political-prisoner-maria-alyokhina-a8451531.html