İzmir Aliağa’da kurulu Star Rafineri’de çalışan ve yedikleri yemekten zehirlendikleri şüphesiyle hastaneye kaldırılan işçilerin sayısı 2 bin 600’e yükseldi. İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, önceki akşam ve dün gün boyu hastaneye taşınan işçilerin birçoğunun müdahalelerinin ardından taburcu edildiğini söyledi.
Aliağa'da Star Rafineri'de çalışan işçiler, önceki gün Akyıldız adlı yemek firmasının dağıttığı akşam yemeğinde yedikleri düğün çorbası, pilav, İzmir köfte ve profiterolün ardından fenalaştı. İşçilerin bir kısmı yemeğin hemen sonrasında, bir kısmı ise ertesi sabah Aliağa ve Menemen devlet hastaneleri ile Çiğli Bölge Eğitim Hastanesine kaldırıldı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, olayla ilgili "Çarşamba günü sabahtan akşama kadar 739 işçi hastanelerimize müracaat etti. Dün gece de işçilerden bazısı benzer şikayetlerle hastanelere geldi. İzmir'in farklı hastanelerine toplam 2 bin 600 civarında hasta başvurusu oldu. Şu anda hastanelerimizde 100 civarında yatan işçimiz var. Akşama doğru büyük bir kısmının taburcu olacağını düşünüyoruz. Sağlık durumlarında korkulacak bir durum yok" ifadelerini kullandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün fabrikada yenilen yemekten, kendilerinin ise kullanılan sudan örnek aldığını ifade eden Salnur, yaşanan sağlık sorunun gerçek nedeninin bu tahlillerin netleşmesinden sonra ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.
Öte yandan Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında yaklaşık 100 kişinin ifadesine başvuruldu. Star Rafineri yönetimi de bir açıklama yaparak konuyla ilgili olarak resmi makamlarla koordineli bir şekilde ve hassasiyetle çalışıldığını ve tahlil sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılacağını iddia etti.
SOCAR'dan işçilere: Akyıldız ile olan anlaşma feshedildi
Star Rafineri'nin bağlı olduğu SOCAR'ın yöneticileri işçilere mail göndererek Akyıldız adlı yemek firmasıyla olan anlaşmanın feshedildiğini bildirdi ve rafineri kısmında artık Akyıldız'la çalışmadıklarını belirtti. İşçilerin, saha içerisindeki öğünü yine SOCAR'a ait olan PETKİM yemekhanesinde yiyecekleri söylendi.
Neden hâlâ bu firmada ısrarcısınız?
Bir kez daha yaşanan toplu zehirlenme olayından sonra işçiler, hâlâ yemek firması Akyıldız’dan yemek alınmasına tepki gösteriyor. Bu firmada neden ısrarcı olduklarını anlamadıklarını belirten işçiler, “Onların almadığı önlemi kendimiz alıyoruz. Yemekhaneden yemek yemediğimiz çoğu zaman oldu. Kendi imkanlarımızla arkadaşlarımızla birlikte yanımızda yiyeceklerimizi getirirdik. 20 bin kişinin yemek yediği, rantın bu kadar yüksek olduğu firmadan bahsediyoruz. İşçi artık buradan yemek yemek istemiyor? Neden bir araştırma yapılmıyor, denetim yapılmıyor, ısrarla yönetimin bu firmadan yemek almasının sebebi ne? İşçilerin canına kastediyorlar. Sağlık Bakanlığı da bir açıklama yapmıyor. Daha kaç kez yaşayacağız bunu, canımız tehlikede” dedi.
Memiş Sarı: Kâr hırsı işçi hayatını hiçe sayıyor
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise fabrika, tesis ve şirket gibi işletmelerdeki yemek ihtiyacının taşeron firmalar tarafından karşılanmasının ve kâr hırsının bu sonuçlara yol açtığını belirterek "Her işletmenin kendi bünyesinde bir mutfak barındırması ve yemeklerini burada yapması gerekiyor. Ürünlerin hepsinin günlük olarak temin edilmesi gerekiyor. Yemek şirketlerindeki yemeklerde hiçbir denetim söz konusu değil. Aynı yerde daha önce de birçok kez gıda zehirlenmesi olaylarının yaşandığına şahit olduk ve yemek şirketi çıkıyor, 'Zehirlenmeler psikolojik' diyor. Yakında ölümler de psikolojik olacak" dedi. Sarı, konunun takipçisi olacaklarını belirterek işçilerin sağlığının hiçe sayıldığı her uygulamanın karşısında bulunacaklarını bildirdi.
CHP Aliağa İlçe Başkanı: Tablo son derece ağır
CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz da konuyla ilgili yaptığı açıklamada tablonun son derece ağır olduğunu ifade etti. Hayati tehlikesi olan bir işçinin olmadığını belirten Durmaz, "Star Rafineri yönetiminin de konuya eğildiklerini ve yükleyici firmaları gözden geçirmeye hazırlandıklarının bilgisini öğrendik. Akyıldız adlı yemek firması ile anlaşmaları iptal ettireceğiz dediler” diye konuştu. Star Rafineri'nin inşaatını üstlenen ana yüklenici firma olan TSGI firma ile de görüşmek istediklerini ancak firmanın kendilerine siyasilerle görüşme yapmadıklarını ilettiğini, dolayısıyla görüşemediklerini söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter ise “Biz buraya siyaset yapmaya gelmedik. Biz burada 3 bin tane canın ne kadar ucuza mal olduğunu sizlerin önüne sermeye geldik. Bugün içler acısı olaya şahit olduk. 9 defa olan bu olay, alışkanlık haline gelmiş. Hepimiz ekmek parası için çalışıyoruz, ama ekmek parası için çalışırken başkalarının canı üzerinden bunu yapmak yakışmaz. Biz bu olayın bundan sonra olmaması için mücadele etmeye geldik. Kaymakama da devlet desteği himayesinde sorumluları toplayın ve bu işe son verin dedik. Burada iş güvenliği şirketinin de sorumluluğu var, neden inceleme yapmadı? Neden bu firmanın önünü açtı? İşveren firma yemek firmasıyla olan anlaşmasını fesheder mi bilmiyorum ama insanların ölmesini mi bekliyoruz? Firma da kendine bakmalı. Tahlillerin sonuçlarını bekliyoruz, takipçisi olacağız” dedi.
CHP Milletvekili Polat: Burası işçi kampı değil toplama kampı
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat da "Benim bildiğim kadarıyla Türkiye tarihinin en büyük zehirlenme vakası ile karşı karşıyayız. Savcılık kovuşturma başlatmalı, biz de bunun takipçisi olacağız. Yemek firmasının ortaklık yapısıyla ilgili incelemede bulundum, ortaklardan bir tanesi Türkçe Olimpiyatları düzenleyip onlara yemek veren bir vatandaş. Yine bakıyorsunuz Libya’daki kurtarma operasyonunda bir kumanyayı 15 dolara satan bir vatandaş. Diğeri ise Adalet ve Kalkınma Partisi eski milletvekilinin kardeşi. Yani burada bir saadet zinciri kurulmuş, bu zincir de emekçilerin bedenleri üzerinden kendilerini zengileştirir durumda. Bu saadet zincirinin ne kadar yukarılara gittiğini ise bu konuda yapılmayan araştırmalar gösteriyor, nedeni belli. Kampla ilgili anlatılan verilere baktığımızda oranın bir işçi kampı değil toplama kampına dönüştüğünü görüyoruz. İnsanların yıkanamadığını, sağlıksız ürünlerle yaşamak zorunda bırakıldığını görüyoruz. Bunlar incelenmeli, bununla ilgili önerge verilebilir. Kârı daha da yukarı çekmek için insanların hayatları ile oynamışlar" ifadelerini kullandı.
(Evrensel)