Bereket Kar yazdı
Suriye’de 13 ayrı yerleşim biriminde 700 bini aşkın Filistinli göçmen yaşamaktadır. Şam merkezine 4 km uzakta olan Yermuk kampı yalnız başına, 400 bin Filistinliyi barındırıyor. Suriye’de patlak veren iç savaş sonrasında, Filistinli Hamas örgütünün desteğiyle kampa giren silahlı cihatçı güçler, kampı işgal etmeyi başardılar. Bu durum karşısında Suriye ordusu kampı dışarıdan kuşatma altına alarak silahlı güçlerin teslim olmasını istedi; aksi takdirde bombalayacağı tehdidinde bulundu.
Durumun ciddiyetini bilen ve hala Suriye’de konumlanmasına rağmen savaşta fiili olarak yer almayan (Hamas hariç) 13 Filistinli örgüt, kamp halkını savaş felaketinden korumak amacıyla gerek Suriye yönetimiyle gerekse silahlı güçlerle bir çok kere görüşerek çözüm önerilerinde bulnmasına rağmen kapsamlı bir sonuca ulaşılamamıştır. Zaman zaman Suriye’nin koridor açması sonucu 10 binlerce Filistinli kampı terk ederek güvenli alanlara taşınırken on binlercesi de Lübnan’a göç etmiştir. Kamp içinde cihatçıların dayattıkları yaşam biçimine ve kurallara uymayan 100’ü aşkın Filistinli rehin alınmış, infaz edilmiş ve evleri yağmalanmıştır.
Bu durumu sonlandırmak amacıyla yapılan hiçbir anlaşmaya bağlı kalmıyan cihatçılar, Filistin halkını yönetime karşı kalkan olarak kullanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde (12 Ocak) Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yetkililerinin Suriye yönetimi nezdinde yaptığı girişimler sonuç vermiş ve cihatçılar insani yardım konvoylarının geçişine ikna edilmişlerdi. 13 Ocak’ta Yermuk kampına yönelen yardım konvoyu, kamp içinde üstlenen silahlı güçlerin yoğun ateşiyle karşılaşınca geri dönmek zorunda kaldı.
Filistinli güçler adına açıklama yapan Abu Ahmed (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi – FHKC) bu durumun devam etmesi halinde, açlıktan ve ilaçsızlıktan hergün ölen çocuk ve yaşlı insanların yanı sıra, toplu ölümlerin yaşanacağına dikkat çekerek, Filistinli örgütler olarak buna seyirci kalamıyacaklarını ifade etmiş, cihatçı güçlerin varılan anlaşmaya bağlı kalmaları çağrısında bulunmuştur. Suriye’de uzun yıllar mülteci olarak yaşıyan Filistin halkı, bu defa, Siyonist İsrail’in zulmünü aratmayan cihatçı zulümle karşı karşıya. Bu insanlık dışı zulmü engellemek, Yermuk ve diğer kamplarda, İslami güçlerce esir tutulan halka insani yardımların ulaştırılmasını sağlamak için bölge ve dünya kamuoyunu acilen harekete geçirmek insani bir görevdir. Değilse, yarın geç kalınmış olacaktır.
15 Ocak 2014