KORKUT AKIN yazdı: “Demek ki, sadece tapu değil, bir iletişim aracı da aynı zamanda. Zaten örneklere göz atarsanız, ekslibrislerin sadece bir arma, bir işaret olmadığını, aynı zamanda bir ileti taşıdığını da görürsünüz. Kim neden hoşlanıyorsa, ona yönelik, kendi karakterini yansıtan ekslibris yaptırmış kullanmış.”
KORKUT AKIN
“Rüşvetin belgesi mi olur” diye sormuştu ya, birileri mahkemede… Olduğunu öğrendik. Kitabın tapusu mu olurmuş diye sormayın, o zaman… Onun da tapusu var-mış.
-mış değil aslında… var. Ciltli kitaplar vardı, benim çocukluğumda, ağırlıklı olarak mavi ve kırmızı olurdu renkleri. Üzerinde kitabın ve yazarının adıyla birlikte sahibinin de adı vardı… Bizde de vardı, anımsıyorum, babam yaptırmış olsa gerek, annem okula mı verdi ne, taşınırken… O bir tapuydu gerçekten.
Sanatsal olan…
Çok yıllar sonra öğrendim ki, bu tapunun çok daha özenli, düzenli olanı, çok daha estetik, çok daha sanatsal olanı varmış: Ekslibris. Hasip Pektaş’ın yoğun ve titiz çalışmasıyla öğrendiğimiz, giderek yaygınlaşan bir “tapu” bu ekslibris. Aslında güzel bir şey. İçini okşuyor insanın, gülümsetiyor her an.
Bir iletişim aracı da…
“Ben ödünç kitap vermem, çünkü kitaplığımı ödünç aldıklarımdan kurdum” sözünü pek sık duyar kitap sevdalıları… Benim öyle bir derdim yok, çünkü muhakkak veririm geriye (Salih Kalafatoğlu’nun kitapları gecikti sadece, o kadar). Mengü Ertel de kitap verenlerdenmiş besbelli, “Bu kitap Mengü Ertel’in kitaplığından çalınmıştır” diye hazırlamış ekslibrisini… Ertel, hepimizin çok iyi bildiği gibi müthiş bir grafiker, inanılmaz bir tasarımcıydı. Sadece çevresindekiler değil, öğrencileri, hatta hiç tanımadıkları da kitap istiyormuş kendisinden. Gidip de gelmeyen kitaplarını alabilmek, en azından görenlerin bıyık altından gülümsemesini sağlamak için yapmıştır o estetik ekslibrisi…
Demek ki, sadece tapu değil, bir iletişim aracı da aynı zamanda. Zaten örneklere göz atarsanız, ekslibrislerin sadece bir arma, bir işaret olmadığını, aynı zamanda bir ileti taşıdığını da görürsünüz. Kim neden hoşlanıyorsa, ona yönelik, kendi karakterini yansıtan ekslibris yaptırmış kullanmış.
Estetik…
Grafik tasarımın en ilginç örneklerinin, yani ekslibrislerin yapıştırıldığı kitaplar daha bir ‘değer”li kabul edilmiş eskiden beri. İstanbul kütüphanelerinde ekslibrisleri sökülmüş birçok kitap var. Tabii, birçok kitap da sırf ekslibrisleri nedeniyle çalınmış. Eskiden mühür olanları da varmış, zamanla özgün baskı teknikleriyle çoğaltılıp yapıştırılmış kitap kapaklarının arkasına veya ilk sayfalarına. Şimdilerdeyse dijital olarak yapılıp arkası yapışkanlı kağıtlara basılarak kullanılabiliyor. Yine aynı amaçla, yine aynı mutlulukla…
Matbaa ile başlayan bu güzel uygulama, ülkemizde de okuryazarlık arttıkça daha bir tanınmaya, daha bir yaygınlaşmaya başladı. Ankara ve İstanbul’da dernekleri var. Birçok ilde de insanlar kendilerine ekslibris yaptırıyor. Çok güzel ve bir o kadar da anlamlı örnekleri var. Yukarıda da değindiğim gibi kimi adını yansıtan ekslibris yaptırırken kimi de kişiliğini yansıtan ekslibris istiyor. Tabii, belki de kitaplığındaki kitap türlerine uygun çeşitliliği yansıtan ekslibris yaptıran da vardır, kim bilir…
En ilginç koleksiyonlardan biri olsa gerek ekslibris koleksiyonları… Küçük öncelikle. Üç beş santim boyutlarında, daha büyük olanları da var, ama kitap boyunu aşacak halleri yok, bir de yazıları kapatmamalı, değil mi? Müzeleri var ekslibrislerin, müthiş bir şey… Kütüphane gezmek gibi, kitapların adlarını okuyarak, o kütüphanenin sahibini tanımaya çalışmak gibi, ekslibris üzerinden de tanıyabilirsiniz, çok daha ilginç olacaktır, muhakkak.
Hasip Pektaş…
“…falanı filanı bırakıp okumak gerek” diyor ya şair… Hasip Pektaş da her şeyi bırakıp ekslibrise vermiş kendisini. Hem yapıyor, hem topluyor hem de yazıyor. Bu kitap dördüncü baskısı, tabii genişletilmiş… Bir anlamda gelişimin de kataloğu… Bunca baskı yaptığına göre (umarım yeni baskısı da yapılır) ilgi çekiyor, insanlar kendilerine ekslibris yaptırmak istiyor. Azmin karşısında hiçbir şey duramaz. Sizin de bir ekslibrisiniz olsun, ama bir örneğini muhakkak İstanbul Ekslibris Derneği’ne götürün, arşivlensin, müzede korunup sergilensin, sonsuza dek yaşasın adınızla…
Ekslibris
Hasip Pektaş,
İstanbul Ekslibris Derneği (www.aed.org.tr)
2017, 159 s.