KORKUT AKIN yazdı: “Her bir resmin önünde kendi geçmişinizi, çocukluğunuzu, anılarınızda kalan o güzellikleri hatırlayacak, kendinizce bir ‘nostalji’ yaşayacaksınız. 6 Ocak’ta açılan, 24 Ocak’a kadar ziyarete açık kalacak Devr-i İstanbul sergisi 21 sanatçının yapıtlarını buluşturuyor.”
KORKUT AKIN
Bu şehr-i Stanbul ki bî misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedadır
Bu İstanbul şehri ki, paha biçilmez ona
Tüm İran mülkü feda olsun tek bir taşına
(Nedim, 18.yy)
Aradan geçen bunca sene sonra, ancak Nedim’in bu güzel kasidesiyle avunuyoruz. Çünkü artık bırakın Acem mülkünü, günümüzün enflasyonla erimiş parasıyla bir lira bile vermez. Vermez, çünkü tüm güzellikleri yok etmişiz rant uğruna, kazanç uğruna. Bir karış yeşil alan bırakmamışız, yol kıyısında kalakalmış bir ağaç bile baltalanmış acımasızca.
Özgün baskı resim tekniği, sanatçının düş ve düşüncelerini yüklediği, yapıtının saptadığı bir yöntem ve belirlediği sayıda -tabii numaralayıp imzalayacaktır- çoğaltılmasıyla resim yapmasıdır. Tümüyle sanatçının çalışmasıdır. Var olan resmin aynı yöntemlerle çoğaltılması özgün baskı demek değildir. Ona reprodüksiyon deniyor.
IMOGA
İstanbul Museum Of GraphicArts (İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi), özgün baskı çalışmalarını desteklemek, arşivlemek, sergilemek üzere Süleyman Saim Tekcan tarafından kurulmuş bir müze… IMOGA’nın yaklaşık 50 yıldır atölyelerinde üretilen yapıtlar, gerçekten çok önemli belgeler aynı zamanda. Tekcan’ın atölyesinde ve/veya müze arşivinde bulunan yapıtlar Kuzguncuk’ta IMOGA Art Space’de sergileniyor. Küçük, şirin ama bir o kadar da ‘dolu’ bir sergi alanı IMOGA Art Space…
Devr-i İstanbul
Her bir resmin önünde kendi geçmişinizi, çocukluğunuzu, anılarınızda kalan o güzellikleri hatırlayacak, kendinizce bir “nostalji” yaşayacaksınız. 6 Ocak’ta açılan, 24 Ocak’a kadar ziyarete açık kalacak Devr-i İstanbul sergisi 21 sanatçının yapıtlarını buluşturuyor.
Devrim Erbil‘le Haliç’in iki yakasını, Serpil Yeter‘le Haydarpaşa garı ve karşı kıyıda tarihi yarımadayı, Gül Derman‘la Piyerloti’den kuş bakışı Haliç’i, Filiz Başaran‘la Kılıç Ali Paşa camisini, Oğuzhan Ateş‘le Kapalıçarşı’yı, Mehmet Pesen‘le Sahaflar çarşısını ve Kurbağalıdere’yi, Semih Balcıoğlu‘yla Ayasofya’yı, AvisAllman‘la Rüstem Paşa camisini, Ali Alamaslı ve Sevgi Dizlek ile Galata Kulesi’ni, Serkan Dikici‘yle Anadolu Hisarı’nı, Ecehan Toprak Arık‘la Beyoğlu’nu, Eda Tekcan‘la Asya ve Avrupa kıtalarını, RuthBrener‘le Boğaz köprüsünü, Ümit Doğan ile Kız Kulesi’ni, Yavuz Saraçoğlu‘yla Galata Köprüsü’nü, Hanefi Yeter‘le Haliç’i ve gemileri, Mustafa Pilevneli‘yle Fenerbahçe’yi, Behiç Ak‘la Üsküdar’ı, Serra Bereketve Cengiz Bektaş ile Kuzguncuk’u ‘Devr-i İstanbul’ sergisi ile yeniden keşfetmenin, artık kaybolan o güzelliklerin tadını unutmamak için bir fırsat verin kendinize…
Küçük bir not:
Genç akademisyen sanatçı İpek Şenel Özayten’in “boşluk”, “yüzey” ve “iz” kavramları üzerinde durduğu çalışmalarından oluşan KOZMOS Sergisi, 8-15 Ocak tarihleri arasında Göztepe Kilercibaşı Köşkünde izleyicilerle buluşuyor.