Dev AVM’ler, İstanbul’un her köşesinde ‘yeşerirken’, bize ‘alışveriş kültür’ünü aşılayan Amerika Birleşik Devletleri’nde ise kapitalizmin elli yıllık simgeleri ardı ardına yıkılmakta. 2000′lerin başından itibaren tehlike sinyalleri veren, 2008′de tüm ülkeyi vuran ve Detroit gibi sembol bir şehri iflasa götüren ekonomik krizin ilk kurbanları, gayrimenkul ve alışveriş sektörü oldu. Bir zamanların refah ve zenginlik sembolü olan alışveriş merkezleri birer birer kapanırken, geriye hayalet yapılar kalıyor.
Eskiden dolup taşan restoranlar, mağaza zincirleri ve çocuk parkları, yerlerini yıkık dökük duvarlara, kırılmış camlara, insan boyunu aşan yaban otlarına bıraktı. Daha şanslı olan bazı yapılar yıkılıp, ‘kentsel dönüşüm’ adıyla bir şekilde okul, park ya da kültür merkezi olarak geri kazandırılırken, bu şansa sahip olamayan büyük bir çoğunluk, korku ve gerilim filmleri için ideal bir dekor olmaya doğru gidiyor.
Facebook’ta faliyet gösteren Dead Malls Enthusiasts (Ölü AVM Meraklıları) grubunun yayınladığı harita, yaşanan felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ekonomik krizden en çok etkilenen Göller Bölgesi’nde kapanan alışveriş merkezlerinin haddi hesabı yok. Amerikalı ekonomist ve gayrimenkul uzmanlarına göre önümüzdeki beş yıl içinde, geriye kalan alışveriş merkezlerinin beşte biri kapanacak, on ya da onbeş yıllık bir süreçte ise yarısından fazlası tarihe karışacak.
Oysa, A.B.D’nin AVM’lerle 1956 yılında başlayan ilişkisi, büyük bir aşk hikayesine dönüşmüş, Amerikan kültürünün ve alt kültürlerinin dünyaya yayılmasını sağlayan, kitlesel tüketimi tetikleyen öğe olmuştu. 1956′da Minneapolis’de inşa edilen ilk AVM Southdale’den 2005′e kadar, ülke çapında 1.500′den fazla AVM açıldı. Bu cümlede 2005 tarihi oldukça kilit çünkü 2006′dan sonra inşa edilen alışveriş merkezi sayısı ise sıfır! Peki bunu sadece ekonomik gerileme ya da krizle açıklamak mümkün mü? Elbette hayır. Bir zamanlar altın çağını AVM’lerle yaşayan perakende satış, internet üzerinden yapılan ‘e-alışveriş’le artık yeni bir altın çağa giriyor. “The New Rules of Retail” (Perakendenin Yeni Kuralları) adlı kitabın yazarı Robin Lewis, internet sayesinde insanların bir anda aradıkları herşeyi avuçlarının içinde bulduklarını ve istedikleri ürüne sadece bir tıkla erişebildiklerini söylüyor. Lewis kitabında “Böyle bir durumda neden arabana binip, yollara düşüp, trafikte vakit harcayıp alışveriş merkezine gidesin ki?” diye soruyor. Bu soruya “Tabii ya neden?” diye içimizden homurdanırken, AVM’lerin yok olmaya yüz tuttuğu bu dünyada, “O zaman ülkemizde neden her boş araziye dev AVM’ler inşa etmeye devam ediyoruz ki?” diye sormadan da edemiyoruz. Bu sorunun cevabı bu yazıda yer almayacak ama sanırım hepimiz az çok biliyoruz.
Amerikalı fotoğrafçı Seph Lawless, “Black Friday” adını verdiği çalışmasında, ülkenin dört bir yanındaki hayalet AVM’leri gezerek çarpıcı bir seriye imza atmış. “Bahçeli evlerinin ve akıllı telefonlarının konforunu yaşayan Amerikalıların, ülkelerinin neyle karşı karşıya olduğunu anlamalarını istedim. Biz yüzleşmeye karar vermedikçe ülkemizin yüz yüze olduğu sorunlar çözülmeyecek. İşe en azından onlara bakarak başlayabiliriz diye düşündüm” diyor Lawless. Seph Lawless ve daha nice fotoğrafçının objektiflerinden çıkan kareler AVM’lerin hazin sonunu belgeliyor. Biz de işe bu ‘Hayalet AVM’lerin fotoğraflarına bakarak başlayabiliriz.
1975′te açılan the Rolling Acres Mall’da zamanında 150 mağaza hizmet veriyordu. 2000′lerin başından itibaren düşüşe geçen alışveriş merkezi, Aralık 2013′te son mağazanın da kapatmasıyla terk edilmiş AVM’ler arasında kendine yer buldu.
Hawthorne kasabasını canlandırmak amacıyla açılan ve 134 mağazasıyla 1977′den 1999′a kadar hizmet veren Hawthorne Plaza Mall, kapandıktan sonra terkedilmiş haliyle 2001′de Evolution, 2002′de ise Minority Report filmleri için dekor olarak kullanıldı.
Dixie Square Mall, John Belushi ve Dan Aykroyd’un Blues Brothers filminde arabayla daldıkları ünlü AVM. 1966 açılan alışveriş merkezi sadece 13 yıl ayakta kalarak 1979′da kapılarını kapadı. 22 sene boyunca terkedilmiş halde bekleyen Dixie Square Mall, 2011′de yıkıldı.
1976′da açılan AVM’nin altın çağı olan 90′lı yıllarda hizmet veren 120 mağazada, 5.000 kişi çalışıyordu. J.C.Penney ve Dillard’s’ın ayrılmasıyla müşteri kaybeden alışveriş merkezi 2009′da kapılarını kapadı.
J.C Penney ve Sears tarafından desteklenen Cloverleaf Mall, 1972′de 40 mağazayla açıldı. 1970 ve 1980′ler kent halkının ve ailelerin geldiği popüler bir yer olan alışveriş merkezi için herşey 1990′ların başında değişmeye başladı. O dönem moda olan ‘Baggy’ bol pantalonlarla gezen gençler, aileler arasında huzursuzluk yarattı. Gençlerin ganglara ait olduğunu düşünen aileler alışveriş merkezine gitmeyi bıraktı. Popülaritesi düşen Cloverleaf Mall, 2007 yılında kapılarını kapattı.
Bu yazı zete.com’dan alınmıştır.