Dünyanın önemli Çin uzmanlarından Arif Dirlik, yaşamını yitirdi. Dirlik, “küresel modernite” kavramının yaratıcısı olarak kabul ediliyordu.
Dünyanın en önemli Çin uzmanlarından profesör Arif Dirlik, dün hayatını kaybetti. Birkaç ay önce kanser teşhisi konulan Dirlik’in hayat kalitesini düşürmemek için tedaviyi reddettiği öğrenildi.
Mersin’de 1940’ta doğan Arif Dirlik, 1964 yılında Robert Kolej (şimdiki Boğaziçi Üniversitesi) elektrik mühendisliği okuduktan sonra gittiği ABD’de tarihe yöneldi. 1971-2001 yılları arasında Duke Üniversitesi tarih bölümünde çalışan Arif Dirlik, daha sonra Oregon Üniversitesi’ne geçerek 2006 yılında emekli olana kadar burada kaldı. “Küresel modernite” kavramının yaratıcısı olarak kabul edilen Dirlik, 20’inci yüzyıl Çin tarihi uzmanlığının yanı sıra postkolonyalizm tartışmalarına çok ciddi katkılarda bulundu.
‘İdeolojik ve sosyal olan yerini ırksal ve dinsel çekişmelere bırakmakta’
Arif Dirlik, Postkolonyal Aura’nın Türkçe çevirisinin önsözünde şunları söyleyecekti: “… yıkıcı ve doymak bilmez bir kapitalizm ile hayali geçmişlerin gerici bir şekilde yeniden dirilişi arasında gidip gelmekteyiz. Küresel kapitalizm içinde süren güç mücadeleleri, sözde medeniyetler arası etnik bölünmeler ekseninde tahayyül edilen alternatif modernlik tezleriyle dışa vurulmaktadır. Sonuçta ideolojik ve sosyal olan gitgide yozlaşarak yerini ırksal ve dinsel çekişmelere bırakmaktadır!
‘Sosyalist rejimler öylesine çökmediler, çökertildiler’
Arif Dirlik, “Kriz, Kimlik ve Siyaset” adlı İletişim’den çıkan kitabına yazdığı önsözde şöyle diyordu: “Nihayetinde, sosyalist rejimler sadece öylesine çökmediler, çökertildiler. Sömürgecilik ortadan kalkmadı, sömürgeleştirilenlerin bazılarının ulus-aşırı bir yönetici sınıfa kabul edilmeleri süreci içinde yeniden biçimlendirildi. Küreselleşme öylesine olmadı, aksine sermayenin operasyonlarının bilinçli olarak yeniden örgütlenmesini temsil etti. Kendi çıkarları ve ideolojileri olan üçüncü Dünya Entelektüelleri, 1960’ların ve 1970’lerin devrimci anti-sömürgeciliğinin yerini post-devrimci bir post-kolonyalitenin almasında hayati bir rol oynadılar.”
Askerliği reddettiği için Türkiye’ye dönemedi
Askerlik yapmayı reddeden Arif Dirlik, bedelli yapmayı da kabul etmediği için Türkiye’ye dönmedi. Arif Dirlik, Türkiye’de hükümetin birçok akademisyeni üniversiteden atarak cevap verdiği barış bildirisinin imzacılarından biriydi.
Çok sayıda kitap ve makale yazan Arif Dirlik’in Türkçe’de sadece dört kitabı ve 20’den az makalesi bulunuyor. Dirlik özellikle Sovyetler’in yıkılışından ve Soğuk Savaşın bitişinden sonra meydana gelen gelişmeleri komünist perspektifle değerlendirmiş, küresel tartışmalara müdahil olmuştu.
Dirlik’in Türkçe’deki dört kitabı şunlar:
Kriz, Kimlik ve Siyaset, çeviren Sami Oğuz, İletişim Yayınları. Global Modernite ve Sosyalizm, derleyen Veysel Batmaz, Salyangoz Yayınları. Postkolonyal Aura, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, çeviren Galip Doğduaslan. Küreselleşmenin Sonu mu?, çeviren Veysel Batmaz, İsmail Kovacı, Ayrıntı Yayınları.
Arif Dirlik için ne dediler?*
“Arif Dirlik’i okumak, dünyayı daha iyi anlamak ve onu daha iyi bir dünya yapmak isteyenler için elzemdir.” -Immanuel Wallerstein
“Arif Dirlik’in teknik bir dille tartıştığı, yeni bir ulus-ötesi düzen düşüncesi doğmuştur; bu düzende devletlerin sınırları yoktur artık, emek ve gelir yalnızca küresel yöneticilere tabidir. Ona göre, Batılı akademisyenlerin, çok kültürlülük ve sömürgecilik-sonrası gibi konularla ilgilenmeleri, aslında, küresel iktidarın getirdiği yeni gerçeklikler karşısında düşünsel ve kültürel bir kaçıştır.” – Edward Said
“Arif Dirlik, postmodern ve postkolonyal düşüncenin ve globalizasyon teorilerinin radikal bir eleştirel ‘okumasını’ yaparken, eski sosyal bilimin işlevselciliğine, güncel kültüralizmin belirsizleştiriciliğine ve daha da önemlisi, Avrupa-merkezciliğin sadece basit bir metinsel söylemden çok, iktidar ilişkilerinin ve gücünün içine sokulmuş bir (ırkmerkezcilikten) başka bir şey olamayacağını vurguluyor. Dirlik’in makaleleri, postmodernist ve postkolonyalist literatürün düzeltilmesi ve yanlışlarının gün yüzüne çıkartılmasını da büyük bir dirayetle ortaya koyuyor.” – Georg Iggers
*(Global Modernite ve Sosyalizm kitabının çevirisinin arka kapağından)
(Duvar)