Associated Press (AP) BM Barış Gücü askerleri tarafından işlenen tecavüz suçları ile ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı. AP’ye konuşan Peter Gallo’ya göre “BM sistemi bu suçların faillerini koruyor. Koruması gereken insanları istismar ediyor ve istismar edilmelerinde suç ortaklığı yapıyor.” (Çeviri: SiyasiHaber)
2004 yılında gün yüzüne çıkan BM Barış Gücü askerlerine yönelik tecavüz iddialarını araştıran AP, araştırma sonuçlarını yayınladı. Haberde son 12 yılda yapılan toplam iki bin cinsel istismar şikayetinin yedi yüzünün “cinsel istismar krizinin merkez üssü” olarak nitelendirilen Kongo’dan geldiği belirtilirken 2017 yılında yapılan 43 şikayetin dörtte üçünün yine Kongolu kadınlar tarafından yapıldığı kaydedildi
Mayıs 2003 ve Ocak 2008 arasında Kongo misyonunun başında bulunan William L. Swing geçtiğimiz hafta AP’ye yaptığı açıklamada o dönemde Kongo’da yaşananların bütün sorumluluğunu aldığını ifade etti. Swing o dönemde BM’nin kendisinin görevden alınacağını açıkladığını ifade etti. Ancak Swing önce BM Uluslararası Göç Örgütü’nün başına getirildi, daha sonra istismar sorunuyla mücadele amacıyla oluşturulan yeni bir birime atandı. Birimin kurulduğu ilk yıllarda yapılan hatalardan çok ders çıkarıldığını ve bu derslerin yeni reformları şekillendirebileceğini düşünen Swing “Cinsel istismara uğramış birinin bütün yaralarını sarmak mümkün değil, ancak ona örgütün yaralarını sarmaya çalıştığını gösterebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
AP’nin ulaştığı sonuçlara göre BM araçlarının karıştığı bir trafik kazasında mağdurların tazminat alması tecavüz mağdurlarından çok daha kolay. Haberde bunun nedeninin trafik kazası gibi durumlarda ortaya çıkan mağduriyetin BM çalışanlarının “resmi görevi” sırasında meydana gelmesi olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
Habere göre BM 2010 yılından bu yana dünya genelinde 41 vakada tecavüzcünün kimliğini tespit etmiş olsa da yalnızca bir mağdura yapılan ödemeyi örnek olarak gösterebildi. AP’nin bu yılın başlarında yaptığı bağımsız araştırmada Haitili bir kadına daha ödeme yapıldığı teyit edildi.
Haberde tecavüz zanlılarının kendi ülkeleri tarafından yargılanmasının adaleti sağlamayı zorlaştırdığı belirtildi. BM tarafından Haiti’deki Sri Lankalı barış gücünde kurulduğu tespit edilen bir çocuk istismarı çetesinden hiç kimsenin Sri Lanka tarafından yargılamaması bu durumun bir örneği olarak verilirken Sri Lanka’nın bu yıl New York’ta yapılan BM toplantısında görev bölgelerinde cinsel istismarla mücadele için kurulan “liderlik çemberine” dahil edildiği hatırlatıldı.
Habere göre reform çabalarının başarısız olmasının bir nedeni de kayıtların eksik tutulması. BM’nin üst düzey yetkililerinin Kongo’ya düzenlediği bir ziyaret sırasında 14 yaşındayken tecavüze uğrayan bir çocuğun BM’de kaydı bulunmuyor. Başka bir vakada ise gösterilen fotoğraflardan tecavüzcüyü yanlış teşhis eden bir çocuğun iddiasını ispat edemediği kayıtlara geçirilirken yetkililer çocuğa ne olduğunu bilmiyorlar.
Haberde verilen ve AP’nin geçtiğimiz ay üç günlük bir araştırma sonucunda ortaya çıkardığı bir başka bir vakada ise tecavüz sonucu çocuk sahibi olan bir kadının çocuğun doğumundan sonra BM’den herhangi bir yardım alamadığı iddiaları arkadaşı ve akrabaları tarafından doğrulandı. Çocuğu evlat edinen Dorcas Zawadi ise kızının BM üslerine yaklaşmasına izin vermediğini, askerlerin kız çocuklarını kurabiye, şeker ve sütle kandırıp tecavüz etmeye çalıştıklarını ifade etti.
Habere göre tecavüz sonucunda dünyaya gelen çocuklar da gayrimeşru olarak damgalanıyorlar ve toplum tarafından “beyaz” oldukları için dışlanıyorlar. Evlenemeyen ve eğitimlerini devam ettiremeyen tecavüz mağduru kadınların tek istediği ise çocuklarını büyütmek için finansal destek. Tazminat alabilmeleri için babalık testi ile doğrulama yapılması gerekiyor ancak tecavüzcüler kendi ülkelerine döndüğü için pek çok kadının bunu yapması imkansız.
Haberde yer verilen BM’ye yönelik bir başka eleştiri ise 2010 yılında güncellenmesine rağmen kayıtların gerçeği yansıtmaması. BM kayıtlarında davaların nasıl sonuçlandığına ve iddiaların asılsız olduğuna yönelik kararların nasıl verildiğine ilişkin detaylı bilgi bulunmuyor. BM’nin 2016 yılı kayıtlarında 145 vakaya yer verilirken bilinen mağdurların sayısı 311.
AP’ye açıklamalarda bulunan BM İç Gözetim Dairesi’nin eski müfettişlerinden Peter Gallo, krizin devam etmesinden bürokratik ve verimsiz sistemi sorumlu tutuyor. Gallo’ya göre “BM sistemi bu suçların faillerini koruyor. Koruması gereken insanları istismar ediyor ve istismar edilmelerinde suç ortaklığı yapıyor.”
Haberde BM’nin, bulundukları ülkede birliklerin adalet ve şeffaflık konularında katkıda bulunmasını sağlamakta büyük oranda etkisiz kaldığı ifade edilirken AP’nin 20’den fazla ülkede yaptığı araştırma sırasında BM yetkililerinin kaç birliğe suçlama yöneltildiği ve hangi cezaların verildiği konularında yeterli bilgi verilmemesi yaşanan sorumsuzluğu gösteren bir nokta olarak değerlendirildi. BM’nin kız çocuklarına ve kadınlara babalık testlerinin sonuçlarının beklendiği aşamada dahi yardım sağlandığını açıkladığının kaydedildiği haberde 11 ve 13 yaşlarında iki kez tecavüze uğrayan ve kendisi henüz çocukken iki çocuk sahibi olan Bora isimli mağdur örnek verilerek bunun yeterli olmayacağının altı çizildi.
Haberde 2004 yılında barış gücü askerleri ile ilgili skandalın gün yüzüne çıkmasının ardından on yıldan fazla zaman geçmesine rağmen benzer olayların yaşanmaya devam ettiğine dikkat çekildi. AP’nin ulaştığı bilgilere göre Kongo’nun Mavivi köyünde 10’dan fazla kadın son yıllarda Tanzanyalı askerler tarafından tecavüze uğradıklarını ifade ettiler. Yalnızca üç kadın tecavüzcüyü teşhis ederek DNA testi ile iddialarını doğrulayabildi ancak onlara da Tanzanya tarafından henüz bir ödeme yapılmadı.
Çeviri: SiyasiHaber
Kaynak: https://www.apnews.com/abbc13a929264889a110d2bb2cccf01f/UN-mission-in-Congo-forces-reckoning-over-sex-abuse-scandal?utm_campaign=SocialFlow&utm_source=Twitter&utm_medium=AP