KORKUT AKIN Çinli sanatçı Ai Weiwei’nin sergisi üzerine yazdı: “Geçmişle geleceği barıştırmaya sanat diyoruz. Geçmişin deneyim ve birikimlerini, belli bir estetik kaygıyla yoğurup kendi yorumunu da ekleyerek insanlarla buluşturan çağdaş sanatçı Ai Weiwei, kapsamlı bir sergiyle İstanbul’da…”
KORKUT AKIN
Killi toprağı pişirerek elde edilen seramik ile porselenin arasındaki fark pişme ısısı… Sonuçta daha pürüzsüz, daha saydam, daha parlak ve daha kırılgan olan porselen. Üretimi kadar korunması da zor. İnsanlığın ilk çağlarından bu yana toprağın pişirilmesiyle elde edilen seramik, Çin geleneksel kültüründe porselen olarak dünyaya da yayılıyor. Ürününün üzerine duygu ve düşüncelerini, kaygı ve beklentilerini işleyen insanlar zamanla bunu belli bir mesaj vermenin yolu olarak görmüş. Üzerine bir de estetik eklenince ortaya çıkan gerçekten sanat yapıtı olmuş…
'Bakış açısını değiştir'
Ai Weiwei, şair bir babanın sürgünde büyüyen oğlu. Geçmişle gelecek arasında büyümüş. Kültür farklılıkları (buna iletişim ve teknolojiyi de katmalı) ona daha geniş ve daha farklı bakma imkanı tanımış. Bu olanağı değerlendirmiş o da… Sadece porselenle değil, fotoğrafla, filmle, legolarla, ulaşabildiği tüm olanaklarla değerler sistemini sorgulamış. Üzerine işlediği sorunlarla da düşüncelerini (yorumlarını demek daha mı doğru olur) duyurmuş. Yeniden sormuş, yeniden yorumlanmasını sağlamış, başka bir bakış açısıyla farklı çözümlerin de bulunması için çaba harcamış… harcıyor da.
İnsan Debisi
Kendi ülkesindeki siyasal yaşama karşı ürettikleriyle tutuklanmış, yasaklı olmuş, pasaportu elinden alınmış… Dünyada yaşananları bütün duyarlılığıyla tanımak için 20 ülkede 20 ekiple 40 mülteci kampında çekimler yapmış, Human Flow (İnsan Debisi) belgeseliyle yeryüzünde 65 milyona ulaşan göçmenlerin yaşamını “mıh gibi” çakmış insanlığın aklına. Çaresizlikleri bile farklı mültecilerin yaşamını geleneksel form ve dille işlemiş porselenlerine. Dışarıdan baktığınızda aynı form, hatta aynı şekiller, ama tarihin derinliklerindekinden ne farkı var bugün yaşananların? Asurluların, Çin hanedanının, Antik Yunan’ın, Ortadoğu’nun, Mısır hiyerogliflerinin bu güne taşıdıklarını, aynı dille bugün yinelemiş. Bu anlamıyla da sürekli yinelenen savaşların, insan hüzünlerinin kopyasını yapmış. Demek ki kopya her zaman kötü olmuyor.
Çağdaş sanatın en önemli temsilcilerinden Ai Weiwei, Sabancı Müzesinde açtığı “Ai Weiwei Porselene Dair” sergisinin en kapsamlı ve en büyük sergisiyle “Sanat hayattır, hayat sanattır” anlayışını sunuyor izleyicisine.
Çok mu farklı bizden…
Bizim ülkemizde yıllardır yaşananların bir anlamda bize gösterilmesini de sağlıyor Ai Weiwei. Çin’de yaşanan depremde ölenleri üst üste yığılmış yengeçlerle simgelemiş, sonuçlarının duyurulması yasaklandığı için. Bizde de deprem yaşandı, bizde de çelişkiliydi rakamlar. Bildiri atılmasın, protesto edilmesin (daha doğrusu, bunları yapıp da kolayca kaçamasınlar) diye ticari taksilerin pencere kolları toplanmış Çin’de. Bizde de keskin nişancılar tarafından öldürülen insanların cesetleri kaldı yollarda günlerce. Ai Weiwei, tüm bu yaşananlara tepki gösterdiği için tutuklanmış, pasaportu elinden alınmış, sürgüne gönderilmiş. Bizde de sırf muhalefet yaptıkları için tutuklu gazeteciler var, hatta işlerini, aşlarını geri istedikleri için tutuklanan insanlar var.
Protesto…
Muhalif olduğu için tutuklanan Ai Weiwei’e tutukluluğu boyunca her gün çiçek getirmiş ziyaretçileri… Onları fotoğraflamış ve duvar kağıdı yapmış, üzerlerinde tarihleriyle; tabii, porselen çiçekler de…
Tarihin ilk çağlarında yapılan duvar resimlerinden yola çıkarak bu günü ve yaşanan savaş ve sürgünleri unutturmamak amaçlı duvar kağıdı (geleneksel vazo resimleri olarak da) hazırlamış; gözüne sokmak için tüm savaş çığırtkanlarının.
Geçirdiği beyin kanamasının MR görüntülerini bile porselene işleyen Ai Weiwei, bizim cinsiyetçi bakışla ayıpladığımız ve kullanmaktan kaçındığımız ‘orta parmak’ fotoğrafını protesto amaçlı kullanmış. “Değer” olarak görülen, ama aslında altında yatanı gizlemeye yarayan dünyanın her tarafındaki savaş ve zulme ‘orta parmak’ göstermiş.
Hatırlar mısınız, Faruk Sükan (zamanın ünlü İçişleri Bakanı), “solcuların nefes alışlarını bile izliyoruz” demişti… Çin’de de muhalifler sürekli izleniyor ve baskı altında tutuluyor. Ai Weiwei, tutsak tutulduğu hücresindeki kameraları da unutmamış… Bir bakışla güzel bir form, ama dikkat edince “Sam Amca bizi gözetliyor” asla bırakmamacasına.
Sabancı Müzesinde 28 Ocak’a kadar açık olan Ai Weiwei sergisini muhakkak gezin, birkaç kez hem de… Ailenizle, arkadaşlarınızla, akrabalarınızla, çocuklarınızla, işyerindekilerle… ama mutlaka gezin… Dünyanın öbür ucu dediğimiz Çin ile Türkiye’nin, Suriye ile Myanmar’ın, Afrika ile kutupların, iktidarlarla halkların ne denli benzeşik olduğunu görmek için…