ADİL OKAY yazdı: “2. Dünya savaşı esnasında da olmuştu, mecburiyetten” deyip, batılı müttefikler ile Sovyetlerin, Hitler’e karşı kerhen ittifakından dem vurursunuz. Peki, Suriye’de Kürtlerin benzer bir politika takip etmelerini neden hakarete varan bir üslupla kınıyorsunuz.
ADİL OKAY
Son zamanlarda solcu saydığımız bazı insanlardan şunları sıkça duymaya başladık: “Yahu Kürtler Suriye'de IŞİD'e karşı ABD ile ittifak halinde… Kürtler, emperyalistlerin oyuncağı olacak!” v.d.
Tamam, biliyoruz da Rusya emperyalist değil mi? IŞİD'e karşı Rusya ile (ya da Türkiye Cumhuriyeti ile veya İran’la) ittifak daha mı iyi olurdu? “Al birini vur ötekine” desenize. Yok. Rusya ile ittifak olsaydı bunları söylemez. “Ama o geçici, zorunlu ittifak” derdiniz.
“2. Dünya savaşı esnasında da olmuştu, mecburiyetten” deyip, batılı müttefikler ile Sovyetlerin, Hitler'e karşı kerhen ittifakından dem vurursunuz. Peki, Suriye’de Kürtlerin benzer bir politika takip etmelerini neden hakarete varan bir üslupla kınıyorsunuz. Neden başka çareleri kalmadığını, tek başlarına bu çok bilinmeyenli Orta- Doğu’da yaşama şanslarının olmadığını düşünmüyorsunuz. Ben de dönem dönem belli politikalarını eleştiriyorum ama şunu da unutmuyorum ki; bu bir ulusal hareket. Özerklik talebiyle bölge halklarıyla ittifaklar arayışı içindeler. Bölgede komünistlerin öncülüğü olsaydı, olabilseydi keşke. İsterdik elbette. Ama her istediğimiz de olmuyor oturduğumuz yerden.
Şimdi soruları çoğaltalım:
Bugünün Rusya'sında, ABD'den de beter bir kapitalist sömürü yok mu? Peki İran'da faşist rejimlerden daha da zalim bir iktidar- devlet yok mu? Peki Türkiye alt emperyalist bir ülke değil mi? Tamam fazla oldu, abarttın derseniz en azından kapitalist bir ülke değil mi? Peki Çin'de azgın bir kapitalist sömürü yok mu? AB'yi oluşturan ülkeler (ve G20) emperyalist değil mi? İnsanı ve doğayı katletmiyorlar mı?
Sahi şu liberal solcu olarak adlandırılan kimi yazarların, AB'ye veya mesela İsveç'e övgü düzmelerine de gıcık oluyorum. Halbuki bal gibi biliyorlar ki; örneğin Fransa, Büyük Britanya ve İsveç, dünyada nüfusuna oranla en çok ölüm makinesi, yani silah üretip satan ülkelerden biri. Yani mazlum halkların birbirini boğazlamasında suç ortağı.
Rahat bırakın Kürtleri, diyesim geliyor. Zaten Türkiye Kürtlerinin önemli bir kesiminin temsilcileri yasaklı ya da zindanda. Suriye'dekilere de karışmayın, destek olmuyorsanız gölge etmeyin bari. Zira konuşunca AKP devletine destek oluyorsunuz. Onun yerine kendi ittifak politikanızı gözden geçirin.
Eleştiri mi? Yapıcı, dostça eleştiriye evet tabi ki. Bakınız bu satırları yazan bir Türk. Kürt değil ya da Suriyeli değil. Belki bu nedenle – yahu bizdenmiş bu adam diye okumaya devam eder bazı ön yargılı tipler. Tabi yazım engelleri aşıp onlara kadar ulaşırsa.
Sahi şu, Suriyeliler vahşi, tecavüzcü, hırsız diyenler, 'Asil Türk Milleti'nden iki sapığın, iki has Türkün, Suriyeli hamile bir kadına tecavüz edip, 10 aylık çocuğuyla birlikte başlarını taşla ezmesine ne diyorsunuz. Ensar tecavüzcüleri de Türk’tü hatırlatırım. Ya hala öğrenemedi şu insanlar, tamamıyla iyi millet olmaz. Her milletin iyisi de kötüsü de olur. Türkün asili olduğu gibi, Arabın da, Kürdün de asili ve/veya alçağı olur.
Ne diyecekler. İnsanlıktan biraz nasibini alan üzülür değil mi… Ben üzüldüm. Kabuslar gördüm bu nedenle. Sonra da ertesi gün aldığım diğer haberle, Hasta tutsak Kemal Avcı’nın hayatını kaybetmesiyle sarsıldım. Öleceği kesinleşene kadar tahliye etmediler onu. Kemoterapiyi bile çok gördüler. Tahliye olduktan sonra bir yıl bile yaşayamadı. Güler Zere gibi. Milliyetçi mukaddesatçı devlet-hükümet- adalet bakanlığı-adli tıp kurumu hepsi el birliğiyle öldürdüler onu.
Yani işimiz zor. Kendine solcuyum diyenlerin bile önemli bir bölümü bunları anlayamıyor ve dolaylı dolaysız ırkçı milliyetçilerin safında yer alıyorsa.
Zor.
Ama yine de enseyi karartmayalım. Öyle dedi bir arkadaşım. Umut dedi. Daha güzel bir gelecek tasavvuru dedi.
'Onun adı sosyalist gerçekçilik değil mi?' diye sordum.
“Adı ne yapacaksın, zarfa değil, her zaman mazrufa bak" dedi.
Haklıydı.
Uzun uzun düşündüm.
Zarfı solcu, mazrufu ırkçı – milliyetçi olan ne çok insan var bu ülkede dedim.