Associated Press’te Jill Colvin imzasıyla yayımlanan yazıda Trump’ın son günlerde Suriye, NATO, Çin, EXIM Bank gibi konularda kampanya vaatlerini bir kenara bırakarak geri adım attığı ifade edildi. Uzmanlara göre Trump’ın U dönüşlerinin arkasında işi öğrenmeye başlaması, politikalarının reel sonuçlarıyla yüzleşmesi yatıyor. (Çeviri: SiyasiHaber)
Başkan Donald Trump aniden kilit meselelerde geri adım atmaya başladı. Ve bütün sertliğine karşın bunun nedeni hakkında samimi olmaya da başladı: Bazı konuları yeni yeni öğreniyor.
Çin’in Devlet Başkanı Xi Jinping ile Çin’in baskı uygulamasının Kuzey Kore’yi nükleer çalışmalardan vazgeçirebileceği ümidini paylaştığı görüşmenin ardından "On dakika dinledikten sonra bunun çok da kolay olmadığını anladım” dedi.
Kuzey Kore ile ilgili olarak The Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada “Muazzam bir güçleri olduğunu düşünüyordum. Ama sandığımız kadar güçlü değillermiş” ifadelerini kullandı.
Bu, ölçüsüz bir başkanın makyajla nasıl ılımlı görünebileceği ile ilgili fikir veren yorumlardan yalnızca biri. Başkan olarak ilk 100 gününü tamamlamak üzere olan Trump, seçim kampanyası boyunca dillendirdiği bazı konular üzerinde derinlemesine düşünmediğini de kabul ederek, “esneklik” olarak tanımladığı tutumuyla daha kucaklayıcı olmaya başladı.
Washington’u yerle bir etmeye yemin etmiş olan aykırı siyasetçi son 48 saat içinde:
— Çin’i kur manipülatörü olarak nitelemeyi bıraktı.
— Suriye’ye müdahale etmeme kararını yeniden değerlendirdi ve füze saldırısı emri verdi.
— Vladimir Putin’e karşı ılımlı tutumunu tamamen değiştirdi ve ABD-Rusya ilişkilerinin “gelmiş geçmiş en düşük seviyede olabileceğini” söyledi.
— NATO’nun aslında, daha önce iddia ettiği gibi, köhne olmadığına karar verdi.
— ABD İthalat İhracat Bankası’nın (EXIM Bank) gerekli olduğunun farkına vardı.
Daha önce “kuş tüyü yataklarda yatmakla” eleştirdiği ve tasfiye etmeyi vaat ettiği EXIM Bank ile ilgili olarak şunları söyledi: “İçgüdüsel olarak ‘Bu aptalca bir şey değil mi?’ diyebilirsiniz. Aslında çok iyi bir şey ve gerçekten para kazandırıyor.”
Müttefikleri öğrendiği ve uyum sağladığı konuları göz önünde bulundurarak Trump’ın işi öğrendiğini düşünüyor. Ancak Beyaz Saray bazı değişiklikleri açıklamak için çok çaba sarf ediyor.
Sözcü Sean Spicer Çarşamba günü sayıları gittikçe artan bu geri adımların sorulması üzerine NATO’nun aslında “Trump’ın çizgisine yaklaştığını”, aksinin söz konusu olmadığını savundu.
Seçimin ardından aylarca kampanya havasından çıkamayan Trump artık farklı danışmanları dinliyor gibi görünüyor. Kampanyasının önde gelen ismi Steve Bannon bir şekilde marjinalize oldu ve artık ılımlı sesler daha gür çıkıyor.
Trump, en iyi taktiğin daha az dogmatik ve daha pragmatik bir yaklaşım benimsemek olduğunu kabul ederek, düşmekte olan kendisine yönelik desteği arttıracak yolları arıyor da olabilir.
Trump’ın ekonomik planlarının şekillendirilmesine yardımcı olan muhafazakar ekonomist Stephen Moore’a göre "Adaylar, kampanya süresince abartmayı severler, özellikle Trump bunu çok yaptı. Ancak şimdi işi öğreniyor ve bazı politikaların reel etkileri ile yüzleşiyor”.
Moore diğer taraftan uyarıyor: “Eğer verdiği sözlerden geri dönmeye başlarsa bunun siyasi bir bedeli olacağını düşünüyorum”.
Trump’ın kampanya konuşmaları genellikle içgüdüseldi. Detaylara inmeyen ve görüşlerini bilgi ile desteklemesini sağlayacak az sayıda politika uzmanı ile çalışan bir aday olarak biliniyordu. Aynı zamanda esnek olmasıyla övünüyordu ve görüşlerinin müzakere için bir başlangıç noktası olduğunu söylüyordu. Ancak, ticaret dengesizliği ile ilgili hayal kırıklığı gibi temel düşünceleri yıllardır değişmedi.
Örneğin, Çin’i kur manipülatörü olarak nitelemeye yemin etmişti. Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada “Kur manipülatörü değiller” diyerek Çin’i bu şekilde nitelemenin Pekin ile devam eden Kuzey Kore görüşmelerini tehlikeye atabileceğini söyledi.
Trump'ın bu değişimi, ekonomi başdanışmanı ve Goldman Sachs’ın eski genel müdürü Gary Cohn’un ve iş dünyasının diğer bazı ılımlı liderlerinin yükselişi gibi, Beyaz Saray içindeki dinamiklerdeki değişimin de bir yansıması. Cohn, Trump’ın kampanya süresince verdiği sözleri olduğu gibi hayata geçirmek yerine bu sözleri yerine getirmenin uygulanabilir yollarını arıyor.
Bu, vize yasağı ve sağlık sisteminin revize edilmesi gibi girişimlerinin Kongre ve mahkemeler tarafından engellendiği zorlu birkaç ayın ardından, verdiği sözleri yerine getirmek isteyen bir başkan için etkileyici bir bakış açısı.
Trump aynı zamanda pek çoğunu uzun yıllardır tanıdığı iş dünyasının diğer liderlerinin de görüşlerine başvuruyor. Bunların arasında Trump’a altyapı konusunda gayrı resmi olarak danışmanlık yapan milyarder gayrimenkul müteahhitleri Richard LeFrak ve Steven Roth ile bu ay muhtemel mevzuat ve vergi değişiklikleri üzerine iki büyük panel düzenleyen Blackstone Group’un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su milyarder yatırımcı Stephen Schwartzman da bulunuyor.
Trump’ın Ortadoğu’daki çatışmanın dışında kalacağı yönündeki kampanya vaadine rağmen Suriye’de bir hava üssünü bombalama kararı da takdir edildi. Bu hamlesi muhafazakar tabanının büyük bölümünü öfkelendirirken Suriye’nin kimyasal silah kullanmasının ardından yapılan müdahale Trump’ın çok severek kullandığı kablolu kanallarda büyük alkış topladı.
Bu gelişme Rusya’nın ABD’nin başkanlık seçimine müdahale ettiği ve Trump’la kampanyasında işbirliği yaptığına yönelik soruşturmaların üzerindeki ilgiyi de dağıttı.
Bazı şeyler değişmez. Trump ile bu hafta birkaç kez bir araya gelen Georgia Kongre adayı ve Trump’ın kampanyasının destekçilerinden Bruce LeVell, "Twitter hesabının kapanmasını istemiyoruz. Twitter onun hala var olan destekçilerine ulaşmasını sağlayan kanal” dedi.
Çeviri: SiyasiHaber
Kaynak: https://apnews.com/78531b84f8ce4fafb05c7c0b462f5517?utm_campaign=SocialFlow&utm_source=Twitter&utm_medium=AP