HDP ve HDK Kadın Meclisleri, “Biz kadınlar OHAL’e karşı herhalde direniyoruz” başlığı ile başlattıkları kampanyaya ilişkin basın toplantısı düzenledi.
HDP İstanbul İl Örgütü binasında düzenlenen basın toplantısına HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP İl Eş Başkanı Aysel Güzel ile birlikte HDP ve HDK Kadın Meclisi üyeleri katıldı.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, konuşmasına Adana Aladağ'daki yangını kınayarak başladı. "Çocukların şahsında gerçekleştirilen cinayet ve bunun hükümetin tutumuyla meşrulaştırılma biçimi, duyarsızlıkların yaşanma biçimi OHAL’den çok daha ağır, geleceğimizi yok eden, geleceğimize karşı bir saldırıdır. Bu cinayet şunu açığa çıkardı: “Hepimiz Ensar’ız” diyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Adıyaman Gerger’deki çocuk tecavüzlerini kapatan, yasak getiren bir hükümetle karşı karşıyayız." diyen Konca " özellikle kadınlar olarak bizim 7/24 ayakta olmamız, örgütlenmemiz, eylemimizi ortaya koymamız ve bu siyaseti kabul etmememiz gerekiyor" dedi.
HDP'nin "OHAL'e Hayır" kampanyası başlattığını belirten Konca "Fakat biz toplumun yarısı olan kadınlar ve yıllardır devletin cinsiyetçi, milliyetçi, mezhepçi devlet ve siyaset anlayışlarına karşı hem Türkiye kadın hareketi olarak hem Kürt kadın hareketi olarak yıllarca mücadele ederek, direnerek, bedel ödeyerek mücadele yürüttük." dedi.
"Biz tüm bu başarılarımızın üzerine bu kampanyayı başlatıyoruz"
"Olağanüstü Hal’in her haline karşı direneceğiz" diyen Konca 25 Kasım’da OHAL’e rağmen bütün sokaklar, meydanlar abluka altında olmasına rağmen yüz binlerce kadının her yerde iradesini ortaya koyduğunu belirtti.
Kampanyanın tecavüz, taciz, devlet ve erkek şiddetine karşı olan tüm kadın örgütleriyle birlikte yürütmeyi esas aldıklarını belirten Konca siyasi operasyon, KHK'lar ve OHAL'in ilanının sadece 15 Temmuz darbe girişimine karşı alınan bir tedbir olmadığını belirterek 7 Haziran seçimlerinden sonra bir "dikta rejimi" inşa edildiğini ifade etti.
"Yaşanan bütün tasfiyelerde belediyelerimize kayyumun atanması, bugün vekillerimizin eş genel başkanlarımızın rehin alınmasının altında yatan 7 Haziran sürecinin önünü tutmaya dairdir. Biz, bunu Türkiye toplumu ve kadınlar olarak kabul etmeyeceğiz." diyen Konca OHAL ile parlamentonun tasfiye edilerek 'rejim planının' yürürlüğe konduğuna işaret etti.
Konca "darbenin 15 Temmuz’la başlamadığını, bunun köklü bir rejim değişikliği olduğunu, toplumun da özellikle kadın mücadelesinin Türkiye’yi demokratikleştirmeye en yakın olduğu bir süreçte olduğu biliyoruz. Hükümet de bunu bildiği için korkuyor." diyerek şunları ifade etti:
"Önümüzdeki süreçte gündeme getirmek istedikleri referandum süreci bunun sonucudur. Bugün Cumhurbaşkanı “OHAL’i sürdürebilirim, kaldırılmayacak sanane” diyor. Başka bir AKP yetkilisi diyor ki: “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde” Kürdistan’ı kastederek 20 yıl OHAL yaşandı ve burada seçimler yapıldı”… Bunun altında yatan gerçeklik şudur ki, 80 darbesinin siyasi anlayışını, rejimini, 12 Eylül darbe mekanizmasını aslında Türkiye demokrasi cephesine ve Kürt halkının özgürlük mücadelesine ısrarla dayatmak istiyorlar. Referandumu da OHAL süreci içerisinde gerçekleştirerek aslında dünya kamuoyu önünde, 8 Haziran’da karar verdikleri dikta rejimini, sandıkta ortaya çıkan halk iradesini tanımayarak ve bunun yerine yerine ikame ederek sürdürmek istiyorlar. Onun için bu 15 Temmuz darbe girişimi senaryosundan toplumun biran önce sıyrılması gerekiyor."
Konuşmasını tüm kadınları OHAL'e direnmeye çağırarak bitiren Konca şunları kaydetti:
"OHAL’i de KHK’leri de geliştirmek istedikleri dikta rejimini de kabul etmeyerek, özgür ve demokratik bir Türkiye için bütün kadınlara çağrımızdır; Bu dikta rejimi ancak kadın iradesi, kadın cesareti ve kadın mücadelesi ile aşılacaktır. Mutlaka kazanacağız. Direne direne kazanacağız."