Sina Güneş yazdı: Bir ihtimal daha var
SİNA GÜNEŞ
Bir İhtimal Daha Var…
Marx önemli çözülmelerinden birinde şöyle der:” Hegel, bir yerde, şöyle bir gözlemde bulunur: bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir. Hegel eklemeyi unutmuş: ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak.”
Bu çözümleme birçok denklemde kullanılmış ve haklılığı defalarca ortaya konmuş olmasına karşın bana her defasında bu coğrafyanın ünlü bir değişini hatırlatır “güleriz ağlanacak halimize”.
Elbette Marx’ın kast ettiği komedi durumu ile bizdeki yansıma arasında bağ kurmak zoraki bir uğraş olacak, bir de ne gereği var, gençlerimiz örnek mörnek alır maazallah. Hem bizim bağrımızdan kopmuş ve örnek alınacak kimse kalmadı mı?
Şahsen bu türden bir sorgulamanın yanlış olduğunu düşünenlerden değilim. Haklılığını ortaya koyacak birçok örnek de vermek mümkün. Fakat Marx ve doğal olarak Che yine rahat durmuyor. Kulağıma “praksis praksis” diye fısıldıyorlar.
Söylem-eylem birlikteliği yani..
Hestarton diyor ya: “sözcük durumuna dönüşmeyen düşünce kötü düşünce, eylem durumuna dönüşmeyen sözcük kötü sözcüktür” o yani.
Canım “Âyînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz” denir ya işte ayine ile lafın birbirini tutması.
Yahu Nihat Doğan da diyor yaa… Laf işte… Neyse felsefeye dalmayalım.
Gelelim asıl meseleye.
Rol- model alma süreci içinde bulunulan sosyolojik yapı ile doğrudan ilintilidir. Başka bir değişle sosyal karakterin inşası, içinde yaşanılan toplum ile doğrudan ilintilidir. Bu nedenle aileden tutun,eğitim,dini kurumlar, devlet kurumları,medya vs.. kadar bütün yapılar ve bu yapıları oluşturan şahıslar kendilerinden sonraki jenerasyonlarda/nesillerde kendilerini ya da kendi rol modellerini görmek ister. Göremeyince de sinirlenir. Bu sinirli insanları her yerde görmek mümkün.
Bazen yolda geçtiğinizde köşede karanlıkta karşılaşmak istemeyeceğin “esnaf”;bazen yorgun argın bindiğin ve bir ihtimal oturma durumunda tepende bizim zamanımızda mavraları okuyan şahıslar; bazen yediğine, içtiğine, giydiğine, çocuk sayına, yatak odana karışması yetmezmiş gibi düşüncelerine doğrudan hükmetmeye çalışan siyasiler…
ÇOKLAR VELHASIL AMA ŞU AN ÇOKLAR. Ve biz kahramanlarımıza tutundukça ve kahramanımız gibi zalime karşı ses yükselttikçe azalacaklar.
Sırf bu nedenle bile Che’yi rol-model olarak alan gençlere sahip çıkmak, korumak, yalnız olmadıklarını hissettirmek zorunlu bir eylemdir.
Bugün gençliğe kızanlar mı örnek alınmalı? Ne isteniyor gençlikten. Haksızlığa direnenlerin dili olmasınlar da:
Mesela “parayı veren düdüğü çalar” mı desinler!..