Dün 36 insan AKP’nin IŞİD’e verdiği destek yüzünden yaşamını yitirdi. 147 insan ise yaralandı. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan katliamın yegane sorumlusu AKP! Bunu Ankara’dan, Suruç’tan, İstiklal Caddesi’nden biliyoruz! Ama bu kez aşama atladılar. Katliamı fırsata çevirmeye çalıştılar…
AHMET SAYMADİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, ‘‘IŞİD üyeleri birkaç öfkeli insan’’ dediğini hatırlıyoruz. Cumurbaşkanı Erdoğan’ın, 98 KM’lik Suriye sınırında IŞİD’in olmasından rahatsız olmadığını biliyoruz. MİT tırlarıyla IŞİD’e silah taşındığını biliyoruz. IŞİD’in Esad ve PYD güçlerine karşı desteklendiğini biliyoruz. Ahmet Davutoğlu’nun, ‘‘Canlı bomba kendisini patlatmadan, nasıl yakalayalım’’ dediğini hatırlıyoruz.
Daha iki gün önce, Gaziantep’te IŞİD üyelerinin kırsal alanda askeri eğitim yaptığı, polisin sadece izlediğine dair belgeler yayınladı. Bugün MİT’te, dinlenen Arapça görüşmelerin, ‘‘İstihbarat değeri yoktur’’ diye dikkate alınmadığı yazıldı.
IŞİD’in apaçık kollandığı, değişik kanallardan gizli ya da açık desteklendiğini biliyoruz. izlendiğini ama işlem yapılmadığını biliyoruz. Eğit-Donat kapsamında eğitilen ve silah verilen onlarca İslamcı savaşçının, sınırı geçtikten sonra IŞİD’e katıldığını biliyoruz. Her şey gözümüzün önünde oluyor.
Örgütlü bir kötülük iktidarda ve sokakta!
Brüksel’de havalimanına yapılan saldırının ardından havalimanı 12 saat kapalı kalmıştı. Biz de 6 saat sonra açıldı. Camlar takılıyor, yerler yıkanıyor… Hiçbir şey yokmuş algısı yaratmak için…
Arabistan Kralı için üç günlük ulusal yas ilan eden AKP, katledilen 36 insan için yas bile ilan etmedi. Hatta TBMM normal çalışmasına devam etti. O esnada saraydan gelen emirle, yargının tamamen ele geçirilmesine dair kanunlar görüşülmeye devam edildi. Katliamı fırsata çevirmek diye buna denir.
Ortada apaçık bir katliam var, kurban edilmiş 36 insan var. Ama AKP, katliamı ve bu insanların kurban olduğunu gizlemek için ‘‘Şehit’’ diyor. Peki biz IŞİD’le savaş halindeysek ve bu insanlar şehitse neden IŞİD’e karşı önlem alınmıyor? Hükümetin örtülü ya da gizli olarak desteklediği bir örgütün katlettiği insanlar neden şehit olsun! Krizi fırsata çevirip, bütün toplum yeknesak havası yaratmaya çalışıyorlar..
ABD’nin dün yaşanan katliamdan 24 saat önce uyarı yaptığı biliniyordu. IŞİD daha önce Sultanahmet, İsiklal Caddesi, miting alanı gibi yerleri bombalamışken, böyle bir uyarıda havalimanı gibi yerlerde güvenlik önlemini arttırmak gerekmez miydi? Normal vatandaşın tırnak çakısı bile sokamadığı havalimanına IŞİD’in bombalarla silahlarla girmesi, desteklenmesinden başka ne anlama gelebilir.
AKP yandaşları, bu katliamda da, nefret söylemini bırakmadı. Yiğit Bulut, Haşmet Babaoğlu, Şamil Tayyar kin kusmaya devam etti. Bilgi paylaşan, hükümeti eleştirenleri hedef alan bu insanlarla ortak neyimiz olabilir! Hiç ölmeyecekmiş gibi, hiç hesap vermeyecekmiş gibi, devran dönmeyecekmiş gibi yaşamaya, konuşmaya, saldırmaya devam edin! Ama onlar krizi fırsata çevirmeye çalışıyor. Katliamı kutuplaşmanın nesnesi yapamaya çalışıyorlar.
Türkiye’nin en barışçıl eylemlerinden birisi olan Onur Yürüyüşü’nü yaptırmamak için 6000 bin polisi Taksim’e yığan, her yere TOMA yığan polisin; IŞİD’e karşı neden elinin kolunun bağlı olduğunu sormak suç mu? Eylemcilere, ‘‘seni tanıyorum, not ettim’’ diyen polisin, IŞİD’çileri neden görmezden geldiğini sormak suç mu? Bizim önümüze bariyer, TOMA, cop, hapishane duvarı; IŞİD’e destek, beraat… Çıplak gözle görülüyor artık! Gizleyemezsiniz.
Ayrıca IŞİD’lileri uzakta aramayın, 4 Haziran sabahı Ömerli’de ya da başka bir piknik alanında bayram namazı için buluşacaklar. Sadece izleyeceksiniz! İsterseniz yanlarına dizilip Türkiye için cenaze namazı da kılabilirsiniz!
Bir de sokaktaki versiyonlarınız var tabi. Brüksel saldırısında bütün toplu taşıma araçlarının ve taksilerin bedava olduğunu hatırlıyoruz. Dün havalimanında 65 TL olan mesafe için 200 TL isteyen, katliamı fırsata çevirmeye çalışan sokaktaki taksicilerin fırsatçılığını da en büyük utançlarımızdan birisi olarak not ettik!
Dünkü katliam bize bir kez daha gösterdi. Artı teferruata dönen bazı meseleleri bir kenara bırakıp, AKP karsında hep birlikte direneceğimiz bir Demokrasi Cephesi şart!