Tuncay Yılmaz yazdı: Tayyip’in önüne yatma Kılıçdaroğlu!
TUNCAY YILMAZ– Bu ara sıkça kullandığı ve haksız yere AKP’li çevrelerce hedef haline getirildiği kavramla uyarmak istedim Kılıçdaroğlu’nu! Tıpkı onun haklı olarak AKP’lileri uyarıp, “Çocuk istismarcılarının önüne yatmayın” dediği gibi.
Tayyip Erdoğan’ın dokunulmazlık hamlesiyle ne yapmak istediği herkesin malumu. Destekleyen de desteklemeyen de bunu bilerek pozisyon alıyor. Tayyip Erdoğan’ın dokunulmazlığı kaldırmaktaki asıl hedefi HDP’yi meclis dışı bırakmak ve böylece başkanlık sisteminin önünü açmak. Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla hırsızlıkların, arsızlıkların, savaş suçlarının, insan hakları ihlallerinin üzerini örten mahkemeler (talimata uyarak) HDP’li vekillere ilişkin mahkumiyet kararları verecek ve onları, dolayısıyla HDP’yi parlamenter siyaset alanının dışına iteceklerdir. MHP Kürtlere, HDP’ye saldırmanın gözü dönmüşlüğüyle etten önce atladı kazana zaten. Peki, Kılıçdaroğlu’na ne oluyor?
Bu soruya basitçe “CHP zaten cumhuriyetin ve mevcut düzenin ana partisidir, bu tutumu anormal değildir” deyip geçmek doğru olmaz. Nitekim CHP’li vekiller ve çevrelerden gelen tepkiler meselenin bu kadar basit olmadığını açıkça gösteriyor.
Kılıçdaroğlu’nun hesabı
Kanımca Kılıçdaroğlu, 30 Mart’ta Genel Kurmay’dan aldığı brifingin katkısı ve asıl olarak da iki partili bir mecliste yüzde 25-26’lık makus talihini kırma ihtimalinden yola çıkarak baltayı kendi ayağına vurmakta. HDP’nin meclis dışına atılmasıyla siyaset dışına atılmasını bir sayarak, tıpkı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi, bu siyasi katliamdan kendisine de ganimet düşeceğini hesap ediyor. Ana motivasyonu bu.
Elbette bu intihar adımını atarken tek gerekçesi bu değildir. Gözünü AKP’deki olası bölünmeye dikmiş olarak AKP kitlesinde güven kazanmak, sağcılaşarak sağ’dan oy devşirme hayali, liderlik koltuğunun sallantıda olduğunu görmesi, vs… Başka gerekçeler de eklenebilir bu intihar girişimine. Ama görülmesi gereken asıl nokta şu ki, Kılıçdaroğlu’nu bu yanlış hesaplara sürükleyen kendisinin ve partisinin büyük kısmının bir türlü anlamayı başaramadığı Kürt Halk gerçekliğidir. Bu gerçekliği kabul edip siyaseti bu gerçeğin gereklerine göre kurmadığı sürece bir yanlıştan başka bir yanlışa sürüklenip duracaktır Kılıçdaroğlu ve CHP.
Kılıçdaroğlu Baykallaşıyor
Peki, evdeki hesap çarşıya uyar mı? Hiçbir tereddüde düşmeden söyleyelim, ASLA! El için kuyu kazan evvela kendi düşermiş. En yakınındakileri hasım ilan eden Tayyip Erdoğan Kılıçdaroğlu’nu kılçığıyla yer. Fırsatını bulduğu ilk anda öldürücü darbeyi vurmakta zerrece duraksamaz. Yargı ve yürütmeden sonra yasamanın da nitelikli (gerekli olan 367 vekil) çoğunluğunu ele geçirdikten sonra ülkede bir parlamenter rejimden söz edilemez. Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla Erdoğan’ın tek kurtuluş yolu, çıkış kapısı olan Başkanlık kapısı sonuna kadar açılmış olacaktır.
Bizim gördüğümüz bu gerçekleri Kılıçdaroğlu’nun görmediğini varsaymak burjuva siyaseti hafife almak anlamına gelecektir. Kılıçdaroğlu tüm bunları görerek dokunulmazlığın kaldırılması önergesini destekliyor. Tıpkı Deniz Baykal’ın Tayyip Erdoğan’a başbakanlık yolunu açışı gibi, şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın Başkanlığının yolunu açıyor.
Dünkü meclis konuşmasında yüksek perdeden yaptığı meydan okuma, dokunulmazlığa yönelik temel hatasını ortadan kaldırmamakta. Tıpkı söylediği gibi, Davutoğlu ve bakanlarının dokunulmazlıkları da kaldırılsa ne olacak? Yargı’nın çarkları sahiplerini değil, muhaliflerini ezmek için çalışmaya devam etmeyecek mi? Söylediğinin kof bir demagoji, parti içinden ve çevresinden gelen eleştirilere karşı boş bir savunma olduğu herkes tarafından görülmekte.
İçeride ve dışarıda Erdoğan karşıtı kamuoyu adım adım tırmanırken. Üstelik Erdoğan ve hempaları en zayıf, ürkek, bıçak sırtında durumu yaşıyorken. Üstelik AKP bir bölünmeyi, çatlamayı engellemek için büyük bir gerilim yüklenmişken. Ve daha önemlisi Kürt halkı direnişiyle Erdoğan’ın hesabını altüst etmişken, işçi sınıfı kiralık işçi kanununa ve hak gasplarına dönük mücadele bayrağını kaldırmışken, Aleviler Maraş’ta, Sivas’ta, Tokat’ta direniş mevzilerini kazmaya başlamışken, Tayyip’in önüne yatma Kılıçdaroğlu!