Ankara Çankaya’da bulunan HDP Genel Merkezi’ne dönük gerçekleşen saldırının ardından binanın büyük bir bölümü kullanılmaz hale geldi. Partinin arşivi de binanın ateşe verilmesinden sonra kül oldu. Akşam saatlerinde Güvenpark’ta toplanan ve HDP Genel Merkezi’ne ulaşan ırkçı grup, 3 HDP çalışanın da bulunduğu parti binasını ateşe verdi. Binanın camlarını taşlarla kıran gruptan bir kişi, ana giriş kapısını kırarak içeriye girdi. Bu sırada doğrudan ikinci kata çıkan saldırgan, ilk olarak bilgi işlem merkezi olarak kullanılan odayı ateşe verdi.
‘HDP’nin seçime girememesi planlandı’
İlk olarak burayı hedef alan grubun burada 1 Kasım seçimleri için aday adaylığı başvurusunda bulunanların dosya ve evrakları ateşe vermesi, akıllara “HDP’nin seçimlere girişi şartlarını ortadan kaldırmak mı hedeflendi” sorusunu getirdi. 18 Eylül’e kadar Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulması gereken kesin aday listeleri için gerekli olan çalışma bu odada yürütülüyordu. Yangınla birlikte oda tamamen küle dönüşürken, burada çıkan yangın binanın diğer katlarına ve odalarına da sıçrayarak, binayı kullanılmaz hale getirdi.
Valiliğe bildirimde bulunuldu ama önlem alınmadı
Binaya dönük gün içerisinde birkaç kez gerçekleşen tacizlerden dolayı akşam saat 16.00 sıralarında HDP Grup Başkanı İdris Baluken, başta Ankara Valiliği olmak üzere İçişleri Bakanlığı ve diğer yetkililere durumu aktararak, gerekli önlemlerin alınmasını istedi. Ancak o saatlerde HDP binası önüne gelerek, hakaret ve tehditler yağdıran küçük grubu polis gözaltına almadı. Bu olayın yaşanmasından bir süre sonra da farklı sokaklardan, binanın bulunduğu Büklüm Sokak’a ulaşan grup binaya saldırdı.
Bakan Konca: Saldırılar ülkeyi bölmeye götürüyor
Saldırı girişiminde önce basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan HDP’li bakan Konca, “Bu özü itibariyle Türkiye’yi bölmeye, düşmanlaşmaya kutuplaşmaya götürüyor. Bu topraklar artık kana ve gözyaşına doydu. Bu coğrafya artık yakılmaktan, yıkılmaktan bıktı. Dolayısıyla insan olan herkesin barış istemesi gerekir. Ölüm ve gözyaşlarına kesinlikle karşı durması gerekir. Bu eğer sağlanırsa binalarımızın yakılıp yıkılması bunun yanında hiçbir şeydir. Bu toplumu bölme ve düşmanlaştırmadan başka hiç bir şeye yaramayacaktır. Soğukkanlı olalım ve sorunların üstesinden gelmek için kardeşleşmeyi öne çıkaralım” ifadelerini kullandı.
Binada mahsur kalan HDP’li: Bizi öldürmeyi amaçlıyorlardı
3 HDP’li çalışandan biri olan Rezan Azizoğlu, saldırı anında yaşadıklarını anlattı; “Sokağın iki tarafından iki grup sloganlarla parti binası önünde birikti. Başta 100’e yakın kişi vardı ve polisler de vardı. Ancak herhangi bir müdahalede bulunulmadı. Bir süre sonra kitle her iki taraftan partiyi taşlamaya başladı. Polisler etkili bir müdahalede hiçbir şekilde bulunmadı. Biz içeride 3 kişiydik. Arkadaşlarla birlikte bulunduğumuz ikinci kattan bir üst kata çıktık. Bir kişinin içeriye girdiğini gördük. Bizde bu sırada dördüncü katta çıktık. Aşağıdaki saldırganlar o sırada bütün odaların kapılarını kırarak bizleri arıyordu. Bizde aşağıda yangının çıkmasıyla birlikte asansör tamir odasından çatıya çıktık ve burada bir süre bekledik. Dumanın yükselmesiyle birlikte yan apartmanın teras katına geçerek, oradan bir yurttaşın evine geçtik.”
‘Öldürmek kastıyla içeri girdiler’
Azizoğlu, gün içerisinde de araçlarla kimi grupların sloganlarla tacizde bulunduğunu aktardı. Buna rağmen herhangi bir güvenlik önleminin alınmadığına dikkat çeken Azizoğlu, “Kesinlikle öldürmek kastıyla içeri girdiler. Hem bulunduğumuz katı ateşe verdiler, hem de bütün kapıları kırarak bizleri aradılar” diye konuştu.
Saldırı için iki gündür sosyal medya üzerinden çağrılar yapan kişilerin gerçekleştirdiği bu saldırıda sadece bir kişi gözaltına alınırken, saldırı sonrası çevrede hakaret ve tehditler savuran 3 kişi de HDP’lilerin tepkilerinden sonra gözaltına alındı.